Bellek Sistemleri

Beynin nöronal ağı bir tecrübeye belli bir aktivasyon örüntüsü ile yanıt verme yetisine sahiptir. Donald Hebb belleğin temel prensibini “birlikte ateşlenen nöronlar, bir biriyle bağlantı kurarlar” şeklinde tanımlamıştır. Belli bir şekilde aktive olan nöronlar gelecekte de benzer bir şekilde aktive olmaya eğilimlidirler; bu durum belleğin temelidir.

Farklı bellek sistemlerinden sorumlu olan çeşitli bağlantı şekilleri vardır (Tablo 3.1-2). Sıklıkla “bellek (memory)” olarak tanımlanan bellek şekli explicit ya da declarative bellektir. Bu formda, belli bir şeyin hatırlandığına dair bilinçli bir farkındalık vardır ve başkalarıyla ya da kendisiyle paylaşılmış olan gerçek bilginin farkındalığını ya da otobiyografik farkındalığı mümkün kılar ve sıklıkla sözeldir. Bu explicit bellek sistemlerinde kodlama ve çağırma/hatırlama (retrieval) için, medial temporal lob bağlantıları içindeki hippokampusun aktivasyonu ve odaksal dikkat gereklidir. Odaksal olarak dikkat edilen parçalar işleyen belleğe yerleştirilir, orada daha da işlenerek, uzun süreli (long term) belleğe yerleştirilir. Haftalar ve aylara varan bir süreden sonra, bu parçaların kalıcı (permanent) bellekte cortical consolidation adı verilen işleme tabi tutulduğu ve çağırma/hatırlama (retrieval) için artık hippokampusun aktivasyonuna gerek kalmadığı düşünülmektedir. Kortikal konsolidasyon kafa travmalarından sonra retrograd amneziyi anlamamıza yardımcıdır. Kortikal kosolidasyonun gerçekleşmesi için REM uykusu gereklidir; bu durum PTSB, REM uykusu bozuklukları ve çözümlenmemiş travmatik bellek ilişkileriyle ilgili ilginç soruları akla getirmektedir.



Tablo 3.1-2

İmplicit (örtük)

Hatırlamanın, kendiliğin ya da geçmişin subjektif içsel tecrübelerinden tamamıyla arınmış davranışsal, emosyonel, algısal bellek formlarıdır. Çeşitli tecrübelerden elde edilmiş şemaları ya da mental modelleri içerebilir.

Erken, procedural, nondeclarative bellek olarak da bilinir.

Kelimelerle açıklanamaz.

Doğumdan itibaren vardır. Hippokampus ya da odaksal bilinçli dikkatin işlevi gerekmez. Olasılıkla, bazal ganglionlar, limbik sistem (amigdala, anterior singulat, orbitofrontal korteks) ve algısal korteksi içeren bağlantıların işlevi sonucunda oluşur.



Explicit (açık)

Bilinçli farkındalık gerektiren bellek şeklidir, hatırlamanın subjektif algısı vardır, otobiyogrfikse, selfin ya da geçmişin belleğidir.

Geç, episodic/semantic, declarative bellek olarak da bilinir.

Kelimelerle ya da çizimlerle açıklanabilir.

Eksplicit belleğin otobiyografik komponenti yaşamın ilk iki yılında gelişmemiştir, çünkü hipokampus ve orbitofrontal korteksin maturasyonu tamamlanmamıştır.

Yaşamın ilk yıllarında sonra (hippokampus ve orbitofrontal korteks maturasyonundan sonra) explicit otobiyografik bellek oluşur. Bu oluşmadan önceki bellek formuna implicit ya da nondeclarative bellekadı verilir ve bu bellek şekli bütün yaşam boyunca da aktiftir. Implicit bellek, davranış, emosyonel ve algısal bellek sistemleri gibi çok çeşitli sistemleri içerir. Çağırma/hatırlamada (retrieval) bu bellek ile ilgili bağlantılar aktive olduğunda hatırlanma ile ilgili farkındalık yoktur, örneğin bir kişi bisiklete binerken, bisiklete binmeyi öğrendiğini hatırlamaz (otomatik olarak gerçekleşir). Benzer şekilde, köpek korkusu explicit (bilinçli) olarak hatırlanmayabilir. Tamamıyla implicit hatırlamalar (recollection) anestezi, hipnotik amnezi, benzodiazepinlerin yan etkileri, Korsakoff sendromu, bilateral hipokampal stroke’lar çocukluk çağı amnezisi gibi nörolojik durumlarda olabilir. Genellikle mental işlemlerle birlikte olan böyle dissasiasyonlar travmaya yanıtta ya da dissosiyatif bozuklukları olan kişilerde görülebilir. Böylece, PTSB olan bir hasta travmatik olayı hatırlamakta güçlüğü olabilir, başlangıçtaki travmanın yaşandığı ortamdaki çevresel uyaranlara benzer uyaranlardan kaçınabilir, aşırı uyarılma ve anksiyete belirtileri ve intrusive algısal imajlar olabilir; bunların hepsi explicit bellekteki bozulmaları gösterir. Diğer taraftan, PTSB’de davranış, emosyonel, algısal bellek elementlerindeki bozulmalar implicit bellekteki bozulmalar ile ilgilidir.

Komputusyonel Transformasyon (Computational Transformation): Veri (data), Bilgi (information), Kalıcı ve Amaçlı Bilgi (Knowledge)

Yapay zeka dünyasında, veri (data), bir yapıdaki (form), ortam/kavram/anlam (context) olmaksızın, bilgisayara girilebilen gerçekliklerdir (ham bilgi). Bir kez giriş yapıldıktan sonra, insan organizasyonu ve yorumu veriye anlam (meaning) ve kavram/ortam (context) verir, ve bilgi üretilir. Bilgi, veriden anlam ile ayırt edilebilinirken; kalıcı ve amaçlı bilgi (knowledge), bilgiden (information) süre ve amaçla ayırt edilebilir. Kalıcı ve amaçlı bilgi (Knowledge), gelecekte kullanma amacıyla, problem çözme de dahil olmak üzere, gerçeklerin (genelleştirme dahildir) ve kavramların (concepts) organize edilmesidir. Özet olarak, veriden bilgiye geçiş, artan oranda contekstualizasyon ve karmaşık kuralların uygulanmasını içerir.

Bir veri işlem sistemi (data processing system), başka bir deyişle kognitif mimari (cognitive architecture), girdiyi içsel represantasyonlara çevirebilmeli ve bunun üzerinde çalışabilmelidir, buna kodlama (encode) denir. Yeni bilgi, yorum yapılabilmesi ve kalıcı ve amaçlı eski bilgilerle (kowledge) ilişki kurularak yeni bir kalıcı ve amaçlı bilgiye (knowledge) dönüştürülebilmesi için, “ekranda” tutulmalıdır. Benzetilecek olunursa, öğrenmek için, çocuk önce veriyi mental represantasyonlar şeklinde kodlayarak bilgiye dönüştürür. Çocuklar daha sonra represantasyonları aktif belleğinde tutmalıdır. Yeni bilgi, eski ve kalıcı bilgi ile bir araya getirilir ve depolanır. IP teoristleri de, Piagetianlar gibi çocukların kendi bilişlerini aktif olarak değiştirdiklerini kabul ederler