4.6- Büyüme ve gelişmeye psikolojik durumun etkisi nedir?

İnsan fizyolojik , sosyolojik ve psikolojik bir sacayağı içinde büyüme ve gelişmesini sürdürür. Bu nedenle büyüme ve gelişmede psikolojik koşulların da etkinliği söz konusudur. Güç psikolojik koşullar altında büyüme ve gelişmelerini tamamlamak zorunda kalan çocuklarda bu konularda bazı gerilikler bulunmuştur. Özellikle yetimhanede yetişen çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar, psikolojik durumun büyüme ve gelişme üzerindeki etkinliği göstermiştir.



4.7-Büyüme ve gelişmeye mevsimlerin etkisi nedir?

İnsan büyüme ve gelişmesine mevsimlerin etkileri çeşitli araştırmalarda gözlenmiştir. Tanner, çocukların boyca büyümelerinin ilkbahar döneminde, vücut ağırlığınca da büyümelerinin sonbahar döneminde hızlandığı saptanmıştır. Mart ve mayıs aylarında rastlanan ortalama boy büyüme hızı eylül ve ekim aylarındaki boy büyüme hızının iki katına denk gelmektedir. Bu mevsimsel değişikliklerin etkileri, yetersiz beslenen çocuklarda bile görülmektedir.



4.8-Büyüme ve gelişmeye hastalıkların etkisi nedir?

Bilindiği gibi insan organizmasının temel yapı taşı proteinlerdir. Hastalık ve yaralanmalar protein metabolizmasını olumsuz yönde etkiler. Böylece büyümede yavaşlama görülür. Özellikle uzun süreli (kronik) hastalıklar büyümeyi yavaşlatırken, kısa süreli (akut) hastalıklar pek etkilemez. Çocuklarda hastalık nedeniyle duraksayan büyümenin hızlandığı ve hastalığa bağlı açığı kapattığı bir dönem vardır. Bu dönemde çocuk normal büyüme hızının yüzde 400’üne kadar çıkabilen bir büyüme ve gelişme gösterebilir. Burada önemli olan kronik hastalıklardan sonra bu devreyi iyi koşullar altında geçirmektir. Eğer bu koşullar yaratılırsa çocuk normal büyüme seyrini yakalayabilir. Kuşkusuz bu dönemde doktor kontrolündeki bir çalışma büyük önem taşımaktadır. Burada antrenör, aile ve doktor sıkı bir isbirliği içinde olmalıdır.



4.9-Büyüme ve gelişmeye hormonların etkisi:

Kana doğrudan gönderdikleri salgılarla bedensel büyümede ve sağlığın korunmasında etkili olurlar. Bunlardan herhangi birinin salgısının dierine oranla artması ya da azalması halinde gelişmenin dengesi bozulur. Büyüme konusunda etkili hormonlar. tiroit salgı bezi, paratiroit salgı bezi, böbrek üstü bezleri, pitübiter salgı bezi, cinsel salgı bezleridir. Tiroit boğazın ön kısmında ve gırtlağın iki tarafında birbirine bağlı bir çift bezdir. Kemiklerin, sinir sisteminin, kan dolaşımının, asların büyümesine etki yapmaktadır. paratiroit salgı bezi ise tiroit salgı bezine bitişik dört küçük bezden oluşur. bedensel etkinlik için gerekli olen kalsiyum fosfor dengesini paratiroit bezi sağlar. kemiklerin gelişmesini, sinirler ile kasların düzenli çalışmasını , kalp buruşunu kanın pıhtılaşmasını bu bezin salgısı ayarlar. azlığı kemiklerin biçiminin bozulmasına, kas ağrılarna sebep olur. Fazlalığı ise; sinirlerin uyaranlara karşı duyarlılığının az olmasına sebep olur. Böbreküstü bezleri birkaç çeşit salgı salgılar. Büyümeye, beslenmeye, cinsiyete, bedenin gerilimlere karşı koymasına etkide bulunur. Özellikle duygusal gelişimle çok yakından ilgisi vardır. Kızgınlık, korku, kaygı bu bezin salgılarının çoğalmasına neden olmaktadır. Pitübiter salgı bezi kafatasında bulunur. kemiklerin ve yumuşak dokuların büyümesine etki yapar. Azlığı cüceliğe, çokluğu ise devliğe neden olur. Cinsel salgı bezleri bireyin cinsel gelişimini sağlar ve cinsel yaşamını sürdürür. Büluğ çağındaki bedensel değşikliklerden sorumludur. (4)



4.10.Büyüme ve gelişmeye sporsal aktivitelerin etkisi nedir?:

Malina'ya göre, fiziksel aktiviteler organizmada azot tutuluşunu ve protein sentezini artırmakta , sonuç olarak lateral büyümeyi uyarmaktadır. Bu nedenle ağırlıkta gözlenen artış, boy da gözlenenden daha fazladır. Sporsal aktivitenin kemik gelişimi üzerine etkisi birçok araştırmacıya konu olmuştur.Larson'a göre de sınırlı stres kemiklerin büyümesine yardımcı olur. hareketsizlik kemik büyümesine zararlı sonuçlar verirken aşırı ve şiddetli stres de kırıklara neden olur. Yüklenme de strese gösterilen tepkiler de bireylere göre değişir. Bazı çocuklar için atma, atlama, kaldırma kemik dokularda istenmeyen sonuçlar yaratırken, diğer çocuklarda durum böyle olmayabilir. Egzersiz kemik genişliğini artırırken, hareketsizlik azalır.çocuk spor



4.11 İnsan vücudunun çevresel ve iklimsel koşullara uyumu nasıldır?

İnsan vücudu yaşadığı çevre, bitki örtüsü ve iklim koşullarına uyum sağlamaktadır. Bu da onun büyüme ve gelişimi üzerinde etkili olmaktadır. Örneklersek, kuru ve sıcak iklimi olan Sahra çöllerinde yaşayanlar ince uzun, derialtı yağdokusu çok az, uzun kol ve bacaklara sahip, gövdeleri kısa, ince ve uzun el ayakları olan insanlardır. Nemli ve sıcak ortamı olan Endonezya, Malezya Amazon kuşağinda yaşayan insanlar ise kısa boylu kütleli olmaktadır. Çok soğuk iklimlerde yaşayan Eskimolar ise kısa boylu, deri ve kas altı ve kas arası yağ miktarları çok yüksek, kısa kol ve bacakları olan insanlardır. Çevrenin bir başka etkisi de yapılan bir çalışmada, Kaliforniya’da yaşayan Japon çoçuklarının, Japonya’da yaşayanlara oranla daha iri olması ile gözlenmiştir. Ayrıca, Kato ve Ishiko’nun çalışmalarında kırsal alanlarda ağır iş yaparak çalışan çocukların özellikle bacak uzunluklarında kısalıklar olduğu görülmüştür. Bu örneklerde olduğu gibi insan vücudu yaşadığı çevre ve iklime uyum sağlamaktadır. Bu uyum süreci de ikliminden iklime degişmektedir. Kimi iklimlerde birkaç jenerasyon , kimlerinde ise daha fazla jenerasyon gerekmektedir.



4.12. Çocukta erken ve geç gelişim nedir?

Bu olgu ergenlik öncesi, ergenlik dönemi ve ergenlik sonrası ortaya çıkan bir durumdur. Araştırmalar kronolojik yaş ile biyolojik yaş arasında 4 yaşa varabilecek farklılıklar olduğunu göstermiştir. Dogal olarak erken gelişim gösterenler, normal gelişim gösterenlerden ve gelişmesi gecikenlerden daha iyi fiziksel başarı yeteneğine sahip olurlar. Bu noktada erken gelişmiş sporcularda, normal gelişenler ile yapılan antrenmanlar sırasında yetersiz yüklenme söz konusu olur. Bunu antrenör göz önüne almalı, gerekli bulduğu ekstra antrenmanları yaptırmalıdır. Erken gelismişlik birçok spor dalında avantaj getirirken; motorik öğrenme çağının uzun olmasını gerektiren aletli jimnastik artistik patinaj, tramplen atlamada bir dezavantaj yaratır.



4.13. Büyüme Konusunda Antrenman Uygulamaları İçin Öneri ve Uyarılar

Mark-Jansen kanununa göre; "Bir dokunun hassasiyeti, büyüme hızıyla orantılı olarak değişir.Bu sebeple çocuk ya da genç, bir yetişkine oranla fizyolojik yönden doğru olmayan antrenman uyaranlarında daha çok yüklenme yaralanmaları tehlikesiyle karşı karşıyadır.Bu durum, özellikle puberte çağındaki büyüme sıçraması dönemi için geçerlidir.Çocuk , bu dönemde büyük ölçüde ortopedik yönden aşırı yüklenme tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Gelişmekte olan organizmaya tek yönlü, maksimal ya da hazırlıksız iken yapılacak yüklenmelerde ya hemen ya da daha sonra ortaya çıkan doku harabiyetlerine sebep olur. Ancak submaksimal çok yönlü ve değişken yüklenmelerle yapılan antreman uyaranları hareket aygıtının gelişimini desteklediği gibi yapının daha da iyileşmesini sağlar.

Çocuk ve gençlerin normal iskelet gelişimleri şu durumlarda tehlikeye girer

1. Tek yönlü özel antreman uygulamalarına çok erken başlamak.

2. Kule atlama, trambolin, kürek gibi spor dallarında omurlar büyük basınç altında kalarak zorlanmaktadır. Bunun için söz konusu spor dllarında branşa özgü çalışmalara çok erken ve yoğun biçimde başlamak yine iskelet sistemi içn tehlike oluşturur.

3. Kuvvet antremanlarında omurgayı zorlayacak her türlü antremandan kaçınılmalıdır. Hatta ağırlıklarla yapılacak bir kuvvet antremanı öncesinde ortopedik muayene yaptırılmalıdır.

Sonuç olarak; ağırlık yüklenmelerinin çocukluk ve gençlik yıllarına kaydırılması her antrenöre pedagojik sorumluluklar yükler. Aşırı ve tek yönlü yüklenmelerin omurları tehlikeye atacağı unutulmamalıdır. unutulmaması gereken bir başka konu da, hareket aygıtı bir defalık aşırı yüklenmenin doğuracağı tehlieden çok, mikrotarvmaların birikimi sonucu oluşacak tehlike ile karşı karşıya kalınmasıdır. (4)





5.ÇOCUK VE GENÇ ANTREMANININ ÖZELLİKLERİ

·Çocuk ve genç antrenmanlarının kendine özgü bir karakterinin olduğu bilinmektedir. Çocuk ve genç antrenmanın içeriği, sınırlandırılmış bir yetişkin antrenmanı niteliğinde değildir. Kendi koşul ve kurallarına uygun olarak yapılır.

·Gelişim düzeylerine göre çocuk ve gençlerde oluşan değişiklikler, onların antrenmanlarının yapısını belirleyen en önemli faktörlerdir.

·Antrenmanlardaki tüm çalışmaların; yöntem, kapsam, şiddet, sıklık ve süre bakımından, çocukların gelişim düzeyine göre planlanma zorunluluğu vardır.

·Çocuk ve gençlerin antrenman planlamasında daima uzun süreli hedefler göz önünde bulundurulmalıdır. Günlük başarılara yönelik hedefler, uzun süreli hedeflerden sapma riski taşımaktadır.

·Yarışma faktöründen yararlanmakla birlikte, antrenman programlarında yarışmalar bir amaç değil, uzun süreli gelişim olgusunda bir araç olarak görülmelidir.

·Çocukların okullarının yanı sıra kulüpler adına yarışmalara katılması, ya da antrenörün başarısını kanıtlama arzusu onları kısa sürede iyi birer yarışmacı haline getirmektedir. Bu nedenlerden dolayı, çocuk ve genç antrenmanı, birbirini takip eden egitim aşamalarna ayrılmaktadır. Bu aşamaların her birinde farklı egitim amaçlarına ulaşılmaya çalışılır. Söz konusu eğitim aşamalarının süresi ilk antrenmanla başlayıp yüksek performans yaşına ulaşıncaya kadar sürer.(6)

.ALINTIDIR.
www.guresdosyasi.com