Beslenme ve diyet uzmanı Berrin Yiğit, insanların ramazan ayı sonrası fazla yemeye şartlanmaması gerektiğini belirterek, ''Ramazan boyunca iftar, sahur ve gece atıştırmalıkları şeklinde iki-üç öğünle beslendik. Şimdi az az ve sık sık yiyerek, metabolizmayı yeniden 6 öğüne adapte etmeliyiz'' dedi.
Bayram gibi özel günlerde yemek, ayrı bir önem kazanırken, yapılan ziyaretler sırasında ikram edilen yiyecekler, insanın gün boyu kalori bombardımanına tutulmasına sebep oluyor. Ancak bu dönemde özlenilen lezzetlerle buluşurken özellikle dikkat edilmesi gereken altın kurallar bulunuyor.

Beslenme ve diyet uzmanı Yiğit, ramazan sonrası ilk hedefin, öncelikle az yemeye inanmak olduğunu ifade etti. Yiğit, ''Nasıl ki ramazan boyunca 16 saat açlığa dayandıysanız, şimdi de iradeli davranmaya devam edip, midenize eziyet edermişcesine fazla yemeyin'' dedi.

6 ÖĞÜN YEMEK GEREK
Yiğit, oruç sonrası, metabolizmanın 6 öğün beslenmeye alıştırılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
Haberin devamı ↓reklam

''Ramazan boyunca iftar, sahur ve gece atıştırmalıkları şeklinde iki-üç öğünle beslendik. Şimdi az az ve sık sık yiyerek metabolizmayı yeniden 6 öğüne adapte etmeliyiz. Bu durumda bayramı yemek festivali olarak düşünmek yerine, yavaş geçişlerle adaptasyon diyeti olarak değerlendirmelisiniz.''

SU İÇMEYİ UNUTMAYIN
Berrin Yiğit, suyun, metabolizmanın devamı, sağlığı ve arınması için çok önemli olduğu kadar, kişiler üzerindeki rahatlatıcı etkisiyle de vazgeçilmez olduğunu ifade etti.

Bayram boyunca, günde en az 10 bardak su içmenin alışkanlık haline getirilmesi ve çay, kahve, asitli, gazlı içeceklerin sınırlandırması gerektiğine işaret eden Yiğit, suyun, sindirimi zorladığı için yemek esnasında tüketilmemesi gerektiğini söyledi.

HAZIMSIZLIK SORUNUNUZ VARSA
Yiğit, vücudun adaptasyon sürecinde, sindirimi kolaylaştıran bitki çayları tüketilmesi gerektiğini dile getirerek, özellikle rezene, yıldız anason ve kakule bitkilerinin, hazımsızlık sorununu ortadan kaldırmak için etkili bir yöntem olduğunu kaydetti.

''Bu çayları, yemeklerden yarım saat önce ve yarım saat sonra için ki mide ve bağırsak sistemi rahat etsin. Bayram süresince ve her zaman 1 litre suya 1 kök zencefil, 1 tatlı kaşığı yeşil çay, 5 adet yıldız anason, 1 yemek kaşığı kakule, portakal parçacıklarını 5 dakika demleyin süzüp gün boyu için. Bu çay sindirime yardımcı olacak ve karında şişkinlik, bağırsaklarda gaz şikayetini sona erdirecektir'' diyen Yiğit, kahvaltılarda da hafif, lezzetli ve doyurucu besinler seçilmesinin önemine işaret etti.

Berrin Yiğit, kızartılmış besinlerden ve şarküteri ürünlerinden kaçınılmasını önerirken, öğle ve akşam yemekleri için sebze ve ızgara yemeklerinden tüketilmesi gerektiğini dile getirdi.

BUNLARA DİKKAT EDİN!
Bayram ziyaretleri boyunca insanların her ikram edileni yemek zorunda olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:

''Özellikle tatlılara karşı biraz daha seçici olmalısınız. Tercihen sütlü tatlılar, sorbe tipi meyveli dondurmalar, meyve tatlıları veya tam tahıllı kuru meyveli kekler tercih edin. Kendinize, bayramın her günü için 1 ödül öğünü seçin, günün geri kalan öğünlerde ölçülü yiyin. Ne yiyeceğinizi bilemediğiniz durumlarda bir tabağı hayali 4 parçaya bölüp çeyreğine sebze koymak şartıyla geri kalanını istediklerinizden seçin. Ya da bir diğer seçim bol salata eşliğinde sunulan yemekler arasından en sevdiğiniz bir ana yemeği 1 porsiyon tüketmektir. Öncelikle beslenmenizde işlenmiş gıdaları azaltmalı, doğal halini koruyan tariflerle hazırlanan sebze yemeklerini bolca yemeli, günlük meyve gereksinimini, farklı kaynaklardan yeteri kadar karşılamalı, tuz ve sofra şekeriyle vedalaşmalı, gazlı, kafeinli, alkollü içecekleri tüketmemeli, protein kaynaklarını da doğru dengede ve çeşitte almalısınız.

Sağlıklı ve kaliteli yaşamak isteyen herkes, her gün yarım saat, performansına uygun bir sporla ilgilenmelidir. Özellikle o gün fazla kalori aldığınızı düşünüyorsanız muhakkak 1 saat egzersiz yapın.''

ALINTI