Bizim amacımız zaten yabancı bir dili çocuklara tam anlamı ile "öğretmek" değil, olamaz da."Bir iki ders verdim, onlara yabancı dili öğrettim" mantığını da gerçekten etik düşünen hiçbir öğretmenin de düşüneceğini ve kabul edeceğini sanmıyroum.Yazımı dikkatle okuduysanız şayet amacımızın çocuklarda "farkındalık yaratmak" ve yabancı bir dilin varlığını tanıtmak olduğunu görmüşsünüzdür.Ayrıca tüm araştırmalar okul öncesinde alınan tüm bilgilerin daha sağlam temelli olduğunu göstermektedir.Tabi ki amacımız çocuklara gramer öğretmek ve çift dillilik sorunu (bilingualizm) yaratmak değildir.Elbette ana dilinin kalıplarını yeni öğrenmeye başlayan bir çocuğun aklını gramer ile karıştırmak doğru değildir.Okul öncesi dönemde verilen yabancı dil eğitimi çocukların ilerde bu eğitime devam ettikleri takdirde kulak aşinalıklarını arttıracak, telafuzlarının doğru olmasını sağlayacaktır.Çocuklara jest ve mimiklerle anlatım yapmak onlara bulmaca çözmek gibi zevkli gelecektir ki bu da farkındalıklarını arttırarak bilişsel gelişimlerini destekleyecektir.Velilere hoş gözükmek gibi basit ve yüzeysel bir amaçla asla yapılmayacak bu eğitim işte bu sebeplerle çocuklar için olumludur.Yabancı dil eğitimi okul öncesinden sonra da devam ederse kalıcı olma yolunda adımlar atılır.Edilmezse elbette unutulur.Hangi yaşta olursak olalım yabancı dil pratik yapılmadığı ve kullanılmadığı sürece unutulacaktır.Bu sadece okul öncesi için geçerli değildir.Okul öncesinde yabancı dil öğretiminin esas amacını kavradığınızda bunun sadece bir görüntüden ibaret olmadığını anlayacağınızı düşüyorum.Fikirlerinize saygı duymakla birlikte konuyu daha derin düşünmenizi tavsiye ederim.Sevgiler...

"Yaratıcılık eğitimine ait bütün etkinlikleri ne çabuk bitirmişsiniz" demişsiniz, önceki yazımı okusaydınız, anasınıfında çalışmaya başlamadan önce, yani kendi sınıfım olmadan önce yabancı dil dersi verdiğimi söylemiştim.Şu an kendi sınıfım var ve bu sınıfta yabancı dil dersi vermiyorum.Sanırım yanlış anladınız.Asıl konumuza gelince, olaya çok farklı açılardan yaklaştığımız belli olduğundan daha fazla bunu tartışmak istemiyorum.Herkes düşüncesinde hürdür, saygılar...

izgilizce etkinlikleri plana nasıl ekliyorsunuz,hangi etkinlik adı altında ya da ayrı bir etkinlik planı falan mı hazırlıyorsunuz?beni bilgilendirirseniz sevinirim

yaratıcılık ve farkındalık yaratmak sadece dil öğretmekle mı oluyor. en basıtı 23 nısan ulusal egemenlık ve cocuk bayramını daha yenı kutladık sureklı anlattıgmız sey bu degıl mıydı dunyada mılyonlarca cocuk var ve herkesın farklı yüzü farklı kültürü farklı dili var. sizi bilmiyorum ama ben bunları anlattım bır suru cocuk resmı ındırdım, dıllerıyle ılgılı sarkılar ındırdım. bence asıl farkındalık budur.
şuna katılıyorum ogrendıklerını asla unutmuyorlar ama bu da demek degıl kı yabancı dıl ogretelım.

yaratıcılık ve farkındalık yaratmanın sadece yabancı dille olduğunu iddia ettiğimi hiç sanmıyorum.Neden koşullanmış şekilde yanlış anlıyorsunuz? ben sadece okul öncesinde yabancı dil eğitiminin faydalarından bahsettim.Siz de bunu farklı yöntemlerle yapmışsınızdır.Ben de bahsettiğiniz teknikleri sürekli kullanıyorum sınıfımda.Yabancı bir dilin de bunlara yaradığını anlatmak istedim.

"cnngnc" hocam siz de sanırım konunun tamamını okumadınız.Ben ingilizce etkinliklerini plana eklemiyorum.Sınıfımda yabancı dil dersi de vermiyorum.Anasınıfı öğretmeni olarak göreve başlamadan önce özel ders olarak ingilizce dersi verdiğimden bahsetmiştim...

Herneyse konu gereksiz yere fazla uzadı,

saygılar

Günde genellikle 5 dakika ve en fazla da 10 dakika olan yabancı dilin bu kadar büyük bir tartışmaya dönüşeceğini düşünmemiştim. Konuya daha fazla devam etmek istemiyorum ama son olarak bana ingilizcede neyi en çok hatırladığımı sorarsanız İlk ingilizce dersi gördüğümüz yıllarda öğretmenimizin kartonlardaki bazı resimlerle öğrettiği ingilizce kelimeleri ve telaffuzlarını çivi gibi kafama kazıdığımı söyleyebilirim. Abi ve ablalarından yarım yamalak ve genellikle yanlış ingilizce kelimeler öğrenen ve hatta bir birlerine öğretmeye çalışan öğrencilerime de en azından doğrusunu öğrettiğim için vijdanım rahat.

Hocam ben de sizin sorunuz üzerine bu konu ile ilgili düşüncelerimi, bilgilerimi ve deneyimleri paylaşmak istemiştim.Farklı düşünen insanlar olabilir herkesin fikrine "saygı" duymak gerekir.Sadece fikirlerimizi belirtirken karşımızdaki insanın söylemek istediklerini doğru anlamak ve kullandığımız ifadeleri doğru seçmek gerektiğini düşünüyorum.Umarım size faydalı birşeyler yazabilmişimdir.Saygılar..

grace hocam baştan sona okudum zaten ancak ben bu sorumu sizin yazdıklarnıza yönelik değil genel olarak tüm hocalarıma sormuştum,çünkü nasıl yapacağımı bilmiyorum,amacım tartışmaya farklı bir yön vermek değildi,lütfen üstünüze alınmayın

Erken yaşta İngilizce eğitimleri çok önemli, özellikle yapılan araştırmalar bu alanda eğitim gören çocukların zihinlerinin daha hızlı geliştiğini göstermiştir.

Bu alanda eğitimlerini yoğunlaştırarak 2008'de İzmir'de bir ilki gerçekleştiren Barış Akpınar, 'BARIŞ AKPINAR Early English' olarak eğitimlerini Neşe Erberk Joyfull House Bornova'da sürdürüyor.

....................

Bu konuyu açalı 4 yıl olmuş ve ben fikir değişikliğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Biz bazı anasınıfı öğretmenleri, mesleğimizin ilk yıllarında çok iştahlı oluyoruz ve sınıfta çocuklara vermemiz gerekenden fazlasını ya da lüzumsuz şeyleri vermeye çalışıyoruz. Okulöncesi eğitimin çocukların ilerdeki ders yükünü azaltan bir eğitim olduğundan bahsetmişim. Zira anasınıfında alınan iyi bir eğitimin farkı ilkokulda kendini belli ediyor fakat asıl ders yükünün çocukları yarış atı gibi zamansız bilgiyle donatmak olduğunu gözden kaçırmışım. Güzel bir eğitimle ileride derslerinde daha başarılı olabilecekleri bir altyapı hazırlamaya çalışıyoruz fakat Okulöncesi eğitimin amacı tabiki de çocukların ilerdeki ders yükünü azaltmak değil. Şu an mesleğimin sekizinci yılındayım ve 5-6 yaş gurubu öğrencileri için yabancı dil eğitiminin çok erken ve gereksiz olduğunu düşünüyorum. Önceki yıllardaki aceleciliğimden ve hırsımdan sonra şimdi biraz daha sakinim ve durup düşünüyorum. Eğitim etkinliklerimizden zaman kalırsa ingilizce gibi gereksiz gördüğüm kelimeleri vermek yerine bir kaç dakikalık bir zaman bile olsa çocuklara bol bol oyun oynatıyorum. Sohbet ediyorum, kendilerini ifade etmelerine olanak sağlıyorum.