cnnbysl Nickli Üyeden Alıntı

Öğretmenliğimizi vicdanımıza soralım. AÖF mezunu olarak ve buna 7 yılda tecrübe eklenirse diyebilirim ki; para kazanmak için bu mesleği yapacaksak fakülte mezunuda bir lise mezunuda.. Her şeyi bir kenara bırakarak yastığa başımızı koyduğumuzda "ben bu gün çocuklarıma gerçekten eğitim hakkını olması gerektiği gibi verdim mi, yoksa bu gün kazandığım parayla şunumu alsam?" sorularına verdiğimiz cevapları bir karşılaştıralım. Merak ediyorum kaç kişi ilk soruyu sormuştur? ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ÖĞRETMENLİĞİ MEZUNU USTA ÖĞRETİCİ OLARAK "BEN" şu ilkemle yapıyorum mesleğimi "BİZ 7 YAŞIN TEMELİNİ DEĞİL, BİR TOPLUMUN TEMELİNİ ATIYORUZ". Şimdi size sorarım arkadaşlar, akademik başaırı mıdır bunu belirleyen?
Eğer öyle ise "BEN" USTA ÖĞRETİCİ OLARAK KALMAYA RAZIYIM.

sıze hak verıyorum

herkes vicdanından sorar işini iyi yapıp yapmadığını ama birazda işin görünen yanı var işini iyi yapmayan dediğm gibi kendi tv dizilerini kaçırmamak için sınıfta tv başında çekirdek çerez yiyip çocukların önüne oyuncak döküp serbest kalınca gürültü yaptığı için tek ayak bekletip öğretmenlik olmaz.mesleğe ilk başladığımda bende çocuklara ceza verirdim yan odaya geönderip orda yanlız başına oturmasını sağlardım ardındanda önüne kağıt ve boya koyup resim yaptırırdım.ama böyle şirrretlikle öğretmenlik olmuyor çocuğu ayakta beklet veli şikayaet edince çocuğunuzun sözünemi bakıyorsunuz olsun tamam her çocuğun sözüne güven olmaz bazılarının hayal gücü çok gelişmiş olur.ama bugüne kadar hep lise mezunlarını savunuyordum.bundan sonra asla veli varken çocuğa seni seviyorum sdeyip març murç öpüp ondan sonra veli yokken canına okuyraka öğretmenlik olmuyor.ayrıca herkes aynaya baksın kimseye cevap hakkı doğmasın.zaten bence birde okul öncesi öğretmenleri için velilerden görüş alınmalı.