dava açmayı düşünen arkadaşlar, aşağıdaki dilekçeye ulaşabileceğiniz link..dilerseniz bir hukuk danışanından da yardım alabilirsiniz ya da eğitim sen e dilekçe ve eklerle gidip yardım isteyebilirsiniz bence..
https://rapidshare.com/files/2316944...k_esi.doc.html


bu danıştayın aldığı karar..eklerden biri..
https://rapidshare.com/files/2316948...karar.pdf.html

MEB in danıştay kararını delen yazısı, eklerden bir diğeri..
https://rapidshare.com/files/2316957...oend..pdf.html

Öğretmen adaylarını bilgilendirme yazısı..eklerden bir diğeri..
https://rapidshare.com/files/2316988..._305_.pdf.html

Atamalarda öncelik sırasının bulunduğu çizelge..dava dosyasına koymanız gereken ilk 8 sayfasıdır..eklerden bir diğeri...
https://rapidshare.com/files/2316994...8_syf.pdf.html


Dilekçemizde dayanak gösterdiğimiz talim terbiye kurulu kararları..eklerden bir diğeri..
https://rapidshare.com/files/2317000...arari.pdf.html

ben yüksek okul öğrencisiyim. üstelik buraya gelebilmek için inanılmaz bir çaba harcadım. gece okuluna gidip çocuk gelişimi bölümünün branj derslerini aldım tekrar ünüversite sınavına girdim ve 310 puan aldım. daha fazlasına gücüm 27 yaşındayım istediğim mesleğe ulaşşmak için maddi manevi hazır olmam uzun sürdü. çocukları seviyorum. 3 yıllık staj serüvenimde bir çok öğretmen gördüm 4 yıllık mezun ama sıfır. önemli olan ne mezunu olduğu değil çocuğa ne verdiği 4 yıllık mezun evet ama her şeyi yanındaki stajyer yapıyor. eminim staj dönemlerinizde devlet okullarında sizlerde bu tarz şeylerle karşılaşmışsınızdır. evet haklısınız 4 yıl okumuş emek vermişsinzi bir lise mezunu çocuklara ne verebilir ben en iyisiyim ben 4 yılımı verdim diye düşünüyorsunuz ben 2 yılımı verdim sizin 4 yılda gördüğünüz tüm dersleri bize 2 yılda katlamalı yükleyerek beynimize kazıya kazıya verdiler. zihinsel,işitme, görme engelliler dersinde bire bir okullara götürülerek eğitim aldık. 2 yıllıksınız denmedi bize sizler öğretmen adaylarısınız bunun bilincinde olun dendi ingilizce dersini çocuklara öğretebileceğimiz gibi gördük. bilgisayar dersini de. animasyon ve foklör derslerini de aynı şekilde üstelik canımıza okuyarak verdi hocalarımız. eğitim vereceğiniz kesim küçücük çocuklar hareketlerinize dikkat edin konuşmalarınıza da diyerek diksiyon ve beden dili ayrıca insan ilişkileri dersleri verildi. evet tüm bunlar liselilere verilmiyor evet bizler 10 adım öndeyiz ama bunun farkındamıyız? sadece egomuzu tatmin için mi üstünlük için mi, işsiz kalma korkusundan mı yoksa gerçekten çocukları düşünerek mi çabalıyoruz.
arkadaşlar bi düşünün liseliler çalışacak denildiğinde ilk kurduğunuz cümle ne oldu? "ben onca yıl okudum zor iş buldum liseliler önümüzü kapatıyor" " lise mezunları çocuklara ne verebilir ki" hangi cümleyi kurdunuz kendinize dürüst olun.
önemli olan hangi okulun kaç yıllık bölümünü bitirmiş olması değil. çocuklara ne veriyor neyi nasıl öğretiyor. tanıdığım bir usta öğretici var samimiyetimle söylüyorum bir çok 4 yıllık mezun öğretmene mesleğini öğretir....

Ser__tuu Hocam, bu davaya objektif bakıyorum dememden kasıt, mezun arkadaşlarımı dikkate alarak bakıyorumdur.Yani haklı bir dava olduğunu,ben bir usta öğretici olarak desteklediğimi,körükörüne muhalefet olmadığımı iletmek istedim.Tabi ki de dirsek çürüten arkadaşlarım haklarını arayacaklar.Dediğiniz gibi belki de 1 sene sonra ben de bu durumda olacağım..İş ve meslek kelimelerinin ayrımı hakkında beni aydınlattığınız için teşekkür ediyorum Yanlış anlaşılmamak adına temkinli bir yorum yazmıştım ama laflarımda cımbızlanmaya meyilli esneklikler varmış demek ki.. Gülgonca Hocam'dı sanırım, atama önceliklerinden bahsetmiş..O'na da katılıyorum kesinlikle.Tartışılacak pek de bir şey yok.ortada usulsüzlük mevcut değil,öncelikler gayet de adaletli diye düşünüyorum.Lisans öğrenimi görmeyen veya görüyor olmayan lise mezunu arkadaşlarımızın öğretmenlik yapıyor olması konusu tam anlamıyla can sıkıcı gelebilir fakat onların da emeklerini yok saymamak gerekir.Her lisans mezunu arkadaşım,bir lise mezunu arkadaşımdan MESLEĞİNİ daha iyi yapıyor diye bir şey söz konusu olamaz..Bence bu soruna bir "Yeterlilik Sınavı" çözüm olabilir

Bu tür duyular çok oldu 25 nisanda göreve son verilecekti ama hala görevdeyiz bunlar bir duyumdan öte lisans mezunu arkadaşların istekleri sanırırm. bluecars2 arkadaşım sanırım hiçbir milli eğitim kurumunda yani ilköğretim okulunda görev almadığınız için bilmiyorsunuz şöyle belirteyim okulda temizlik işleri için hademeler vardır. yardımcı öğretmenlerde temizlik işlerine bakmazlar. bir yıl sonra bende mezun oluyorum fakülteden. kadro almak için ders çalışıp barajı geçip atanmak gerekiyor kadro nasıl alıcaz sorusuna cevapta bence bu yani ben öyle yapıcam size sorarak bulma yolunda başarılar dilerim

arkadaşlar bu bir duyuru değil..ben ve birkaç arkadaşım bakanlığın uygulamasına dair dava açıyoruz ve faydalanmak isteyenlere yardımcı olmaya çalışıyoruz hepsi bu..herkes için hayırlısı.

bahar84 arkadaşım, mezun olmak..sınava girmek hatta barajı geçmek yetmiyor..şimdi size ne kadar anlatılsa nafile..anlamanız için yaşamanız gerekiyor belki de..atanmanın şartı barajı geçmiş olmak değil maalesef..tek şart bakanlığın belirlediği (neye göre belirlediği de meçhul) kontenjanın içinde yer alabilmek..300 kişi ye ihtiyacım var derse ilk 300 de yer almanız önemli..baraj falan hikaye.. Siz 305. kişiyseniz ve sizin önünüzdeki 304 kişi tercih yapmışsa barajın 10 puan üstünde almanız hatta barajı ikiye katlamanızın bile anlamı olmaz..

bu belirlenen 300 kişi önceden isim olarak belirlenmiyor sanırım benim bildiğim milli eğitim her yıl kadro açar 300 öğretmen atayacaksa en yüksek puandan atamaya başlar ve 300. son kişinin puanın taban puan olur yani baraj benim bildiğim bu..zaten bizim hepimizin isteği fazla öğretmen alınması fakat usta öğreticileri küçümser dille ifade atmek yanlış çünkü çoğu okul öncesi eğitim öğretmenliğini okurken bu işi yapıyor.. benim anlatmak istediğim şu: istek ve dilekleri ifade ederken hırs yapıp birilerini karalamak yerine yapıcı olmak.. çirkin ifadeler kullanmamak. herkes işini bidiği kadarıyla yapıyor zaten. şuan atanmanın tek yolu oturup ders çalışmak birilerini karalayarak olmuyor .

tmm da arkadaşım senin baraj puanla kastettiğin taban puanmış demekki..taban puan en son atanan kişinin puanıdır..baraj puan ise atmalardan önce belirlenir, tercih hakkı tanıyacağı adayların alması gereken minimum puandır..

taban puanın üstündekiler atanır ve onlar atanana kadar taban puan bilinmez..en son atanan kişinin puanı da taban olarak belirlenir..

baraj ile taban aynı seyler dğl..yani sınava girip barajı geçmek çözüm demişsin ya bluecars arkadaşımıza..ben de barajı geçmenin yetersiz olduğunu söylüyorum hepsi bu..

ha bu arada, çocuklarımızın geleceği için ciddi anlamda özverili çalışan (eğitim seviyesi ne olursa olsun ) herkesin emeğine saygı duyuyorum ve tşk.lerimi sunuyorum.. sorunum usta öğreticilerle değil..ben de usta öğreticilik yaptım..

usta öğreticilerin hangi görev ve sorumluluk içinde çalışacağına ilişkin alınmış bir danıştay kararı var ve ben bakanlığın bu kararı delmeye çalışmasına tepkiliyim..MEB in yasalara aykırı davranmasını uygun bulmuyorum..

üniversite mezunu arkadaşlar, ya gerçekten kpss ile boğuşmaktan dış dünyayla bağlantınız kesilmiş durumda ya da hak aramayı bilmiyorsunuz..şu an elde ettiğimiz hak lise mezunlarının elinde olsaydı şimdi örgütlenip bakanlığa yürümüşlerdi ve kadro istiyorlardı belki de almışlardı bile..

dava açmaktan korkuyorsanız ya da maddi durumunuz elvermiyorsa türlü tedirginlikleriniz varsa..hiç değilse il ya da ilçe milli eğitim müdürlüklerine bir dilekçeyle ne yapmaya çalıştıklarını sorun..valililiklere gönderdikleri yazıyı ekleyin ve danıştayın kararına aykırı olduğunu belirtin..tepkisiz kalarak kontenjan artışı falan da beklemeyin..

gerçi kararı çiğnediklerini bilmiyorlar mı..farkında olarak yapıyorlar ama en azından sessiz çoğunluğa uy-ma-mış olursunuz..sonra da kadro neden açılmıyor diye isyan etme hakkınız olur..

böyle elinize geçen fırsatı değerlendirmeyip...kadro döneminde bizim bölüme yine çok az kadro verildi, zorunlu eğitime geçilmesine rağmen kontenjan artışı olmadı..sınıfları usta öğreticilerle dolduruyorlar..taban puan hep yükseliyor ne yapacağız demezsiniz..en kötü ihtimalle usta öğreticiliğin yerini ücretli öğretmenlik alır..onu da kabul etmezseniz mecburen kadro açılır..

unutmayınki bu atamada öncelik zaten sizin.BOŞUNA LİSE EĞİTİMİNE YADA ÖĞRENCİLERİNE UYGUNSUZ SÖZLER YAZIP DURMAYIN..........