tam ben de aynı şeyleri yazacaktım.o kadar içler acısı bir durum ki klasik lise mezunları ya da başka liselerden mezun olanlar bu tür kurslardan aldığı belgelerle aöf okuyan ve usta öğreticilik yapanlar da var ne yazıkki.ben bu bakan çubukçudan da ümitli değilim arkadaşlar.aynı tas aynı hamam olacağa benziyor.
![]()
bana sorarsanız bu iş maille falan olmaz..bu kadar az kişiyle hiç olmaz..herkes çalışsın atansın öyleyse madem birlik olmaktan hak aramaktan aciziz..
ben davamı açtım, sonucunu bekliyorum..hoş sonuç sadece beni bağlayan bir sonuç olmayacak..yürütmenin durdurulmasını ve iptalini istedim..
derdim kpss'siz atanmak olmadı hiç..sınava hazırım.. sadece okul öncesi eğitime hak ettiği önemi vermeleri gerektiğine inanıyorum..davam bu yönde..
okul öncesi eğitimin diğer branşlardan farkı yoktur demeyeceğim vardır ama sanıldığı gibi daha önemsiz değil daha önemli olmasıdır..7yaş eğitim için çok geç kalınmış bir yaştır..
Nasıl ki diğer branşlarda Öğretmenler görev yapıyorsa..Okul öncesinde de Öğretmenler görev yapmalıdır..Öğretmenlik diploması olan bir bireye Kadrosuz Usta Öğretici Den-me-melidir..Ücretli Öğretmenlik bile daha adilane bir yaklaşım bence.
hocam dava konusunda bişey yapamam yani ben dava açamam ama burda TÜRK EĞİTİM SEN DE ESKİ BİR OKUL MÜDÜRÜM ÜYE VE SÖZÜ GEÇEN BİRİ ONA DANIŞMAYI DÜŞÜNÜYORUM BAKALIM NE OLACAK??????????
hocam davanın herkes tarafından açılmasına gerek yok şimdilik açanların davaları yeterli..bakanlıktan gelecek yeni düzenlemeler ve danıştaydan açtığımız davalara gelecek sonuca göre(yani yaklaşık 2 ay içinde) yeni davalar bizi bekliyor..
bu arada danıştaya dava açıp kazanan sendika Türk Eğitim Sen değil..Kesk'e bağlı Eğitim Sen..Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası..o yüzden tanıdığınızın bu konuda pek bilgisi olmayabilir..
benim anlamadığım bu lisan mezunun arkdaşlar neyi tartışıyor ki lisan mezunun arkdaşlar sanki kpss ye girip kazanıp atanmışlarda milli eğitim onlara görev vermemiş gibi tavır takınıyorlar.
bazı arkdaşlarında dediği gibi öncelik sizlerin önce sizler başvurunki bizler açıkta kallım demi burada kimsenin hakkı yenmiyor lisan mezunun arkdaşlar boşuna takıntı yapıyorlar.
bende aöf te okuyorum başvurdum görev verdiler lisans mezunun arkdaşlar başvurdulrda görev mi vermediler. devletin bana verdiği hakkı hiç kimse elimden almaz.
ya zatn ustaöğretici sıralaması var öncelik üniversite mezunlarına üniversite mezunu arkadaşların nie sorun ettiklerni anlmadım.bazı kendini bilmezlerde aof mezunlarının kadroya geçmesini hazmedemiyorlar.madem çok zekisin aof örgün eğitimi ayrımı yapıyosun al sana kpss göster zekanı geç aofliyi kalma açıkta.nedir bu saçmalık bir anlam veremedim.ustaöğreticiliği tasvip etmiyorum ama devlet böyle bir imkan vermişse bunu sonuna kadar kullanrım(şuanda ustaöğrecilik yapıyorum) kimsede tek kelime edemez.ustaöğreticiler olduğu halde birçok açık var ustaöğrecilik kalktığında nolcak ücra köylerdeki öğrenciler öğretmensiz kalacak çünkü üniversite mezunları ustaöğretici olarak atandıklarında ücra köyleri istemiyolar buralara lise mezunları atanıyor.bence şu şartlarda ustaöğreticiliğin kaldırılması yanlış.gerçi türkiye cumhuriyetinde ne doğru oda tartışılır..
ASLINDA ŞÖYLE BİR DURUM VAR ŞUANDA KPSSYE HERKES BAŞVURDU HERKESİN BRANŞIDA BELLİ KAÇ KİŞİNİN BAŞVURDUĞU BELLİ OLDUĞUNA GÖRE SENEYE DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM MECBURİ OLACAĞINA GÖRE BAŞVURU YAPANLARA KADRO VEREBİLİRLER.NE BU SINAV İŞKENCESİ RESMEN PSİKOLOJİK İŞKENCE UYUYAMIYORUM ŞU LANET SINAV YÜZÜNDEN.ÖNCEDE YAZDIĞIM GİBİ REFERANSIMIZ MEB AMA GÖRMEK İSTEMİYOR.BAŞVURULARA GÖRE KADRO VERİLSE AÇIK KALAN OKULLARADA YİNE ESKİ SİSTEMLE USTA ÖĞRETİCİ GÖREVLENDİRİLEBİLİR.USTA ÖĞRETİCİLERE ÖĞRETMEN GÖZETİMİNDE SINIF VERİLMESİNE KARŞIYIM ÇÜNKÜ BEN SINIFTA TAM YETKİLİ OLMAK İSTERİM.YARDIMCIMIZ VAR ŞUAN ODA AÇIKLİSE YANİ METGE KURSUNA GİDİYOR ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ ONA BİLE KARIŞTIRMAM KESİNLİKLE Kİ YARDIMCIMIZLA ÜÇYIL BİREBİR ÇALIŞTIM BU ÜÇ YILIN İKİ YILINDA BİRDE YAZ OKULU AÇTIK YAZ KIŞ BERABERDİK.KARIŞSA MÜDAHALE EDERİM.EE USTA ÖĞRETİCİ KALKIP DEMEZMİ BENDE ÖĞRETMENİM BEN YAPARIM YADA BU DURUMDAN FAYDALANAN ÖĞRETMENLER ÇIKMAZMI STAJDA HOCALARIMIZIN YAPTIĞI GİBİ ÖĞRENCİLERİ BIRAKIP KENDİ SOHBET ETMEYE YADAÇAY İÇMEYE GİTMEZMİ???????BU DÜZEN TAMAMEN SORUNLARLA DOLU ALLAH SONUMUZU HAYIR GETİRSİN.
geçen yıl sınava giren kişi sayısı 16,754...bu yıl üniversiteden mezun olacaklarla 20,000 lere yaklaşacak..açık ne kadar?
Gönderen : Okul Öncesi Eğitimi Öğretmenliği Mezunu Öğretmen Adayları
Alıcı : Sayın T.C Milli Eğitim Bakanımız Nimet ÇUBUKÇU ve
Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürümüz Remzi İNANLI’ya iletilmek üzere
- OKUL ÖNCESİ EĞİTİM YAŞAMIN TEMELİDİR ÖZENİ İSE ŞARTTIR -
Nasıl ki bir kader mahkumu özgürlüğe kavuşacağı günü yıllarca bekliyorsa, bizlerde kadrolu öğretmen olarak atanıp, okullarda minik öğrencilerimizle buluşacağımız günü aynı özlem, umut ve heyecanla bekliyoruz.
2004 senesinden beri Kadrosuz Usta Öğretici Görevlendirilmesinin yasal mevzuata aykırı, eğitim ilkeleriyle çelişen yönleriyle, biz fakülte mezunları açısından olumsuzluklarını Milli Eğitim Bakanlığındaki Muhataplarına bir çok kez yazmış, konuyu çeşitli iletişim araçlarıyla da anlatmışken aylarca hep üzülmeye devam ettik. Ta ki Danıştay İkinci Dairesinin içimizdeki umutları yeşertmesine kadar. ( Esas No: 2009/377 )
Karar içeriğinde: “öğretmen olmayan kişilere öğretmenlik görev ve sorumluluğu verilemeyeceği gibi öğretmen olarak görevlendirilme koşullarını taşımayan kişilerin bağımsız sınıflarda öğretmenlik görevi yapması da yasal olarak mümkün değildir. Usta öğreticilerin, öğretmen görev ve sorumluluğu içinde bağımsız sınıf verilerek değil, ancak bir öğretmen yanında ve onun gözetiminde sınıflarda görevlendirilebilecekleri açıktır” denilmiştir. Bu ifadeyi Milli Eğitim Temel Kanunu ve Talim Terbiye Kurulu Uygulamaları ekseninde değerlendirdiğimizde: Kadrosuz Usta Öğreticiler görev yapacağı sınıfa atanmış sadece bir okul öncesi öğretmeni yanında ve onunla birlikte çalışabilirler.
Açıklanan nedenlerle: Danıştay İkinci Dairesinin Kadrosuz Usta Öğreticilerle ilgili 16.02.2009 - Esas: 2009/377 Kararına istinaden, Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğünün İl Valiliklerine 15.4.2009 tarihinde göndermiş olduğu 1145 sayılı Kadrosuz Usta Öğreticiler konulu genel yazısında belirtili: “kadrosuz usta öğretici olarak görev yapan ve yüksek öğrenim mezunu olmayan usta öğreticilerin, yönetici ve/veya kadrolu/sözleşmeli bir öğretmen nezaretinde kadrosuz usta öğretici olarak görevlerine devam etmelerine” ifadesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle yurdun çeşitli İllerinde davalar açmış bulunmaktayız.
İleride ekmeğini yiyeceğimiz, yarınlarımızın teminatı T.C Milli Eğitim Bakanlığına karşı böyle davaların açılması bizi de mutlu etmemiştir. Fakat mevzuata aykırı işlem tesis edildiği sürece Yüce Yaratanın kullarına tanıdığı haktan ve T.C Anayasasın da vatandaşlarına verdiği demokratik hak arama hürriyetinden güç alınarak bu şekilde davalar açılmaya devam edilecektir.
Deniliyor ki: “Yüksek öğrenim mezunu olmayan Kadrosuz Usta Öğreticilerin birçoğu taşrada istihdam ediliyor. Biz ücra yerdeki köy – kasaba okullarındaki anasınıf öğretmen açığını ancak böyle kapatabiliyoruz.” Şimdi o idareye sormak gerek, 21. yüzyılda kalkınmış ülkemizde hangi köy - kasabamızda yol, su, elektirik, telefon yok? Hepsinde var. Hatta bir dizüstü bilgisayar ile Ağrı Dağının zirvesinde bile 3G teknolojisi ile mobil internete bağlanılabilinir. Bu beldelere en uzak havalimanın da araçla ortalama 2(iki) saat olduğu hesaplandığında tüm Türkiye 1(bir) saatte avuçlarımızın içinde. Üstelik şuan doğu ve güneydoğunun sayısız köy - kasabalarında yüksekokul mezunu doktor, hemşire, subay, astsubay ve sınıf öğretmenlerimiz canla başla çalıştığı düşünüldüğünde; biz Okul Öncesi Eğitimi Öğretmenliği Mezunları olarak, bayrağımızın dalgalandığı her okulda, Şehit Kanlarının aktığı her toprakta seve seve görev almaya hazırız. Yeter ki bizlere bu imkan sunulsun. Bu imkanın da yetkili idarece bizlere verileceğinden yana ümidimiz tamdır.
2009-2010 Eğitim Öğrenim Sezonunda 30(otuz) ilde okul öncesi eğitiminin zorunlu olacağı kesinleştiğinden, 100 binden fazla okul öncesi öğrencisini ve usta öğreticilik görevlendirilmesinden dolayı atanamayan 30 bin dolayında okul öncesi öğretmen adayını da göz önünde bulundurarak; Sayın Bakanımız Nimet ÇUBUKÇU Hanımefendi ile Genel Müdürümüz Remzi İNANLI Beyefendiden işsizlik ve kadro problemlerimize kalıcı çözümler üretmelerini talep ve arz etmekteyiz. Mayıs 2009
Ad Soyad
İmza
Sevgili Arkadaşlar bu metni okul öncesi mezunları ile paylaşın. Herkes MEB’e özellikle mektup ve faks ile yollasın.
Nimet ÇUBUKÇU Faks: 0312 419 57 72 Adres: T.C Milli Eğitim Bakanlığı - Bakanlıklar / ANKARA
Remzi İNANLI Faks: 0312 418 05 59 Adr: T.C MEB Okul Öncesi Genel MD. Merkez Bina 2. Kat A-Blok Bakanlıklar / ANKARA
nimet.cubukcu(et)meb.gov.tr ve ooegm(et)meb.gov.tr mail adresleri olup tüm okul öncecileri hak aramaya davet ediyoruz.