Diyaliz Hastalarında Kalp-Damar Hastalıkları

Diyalize yeni başlayan hastaların yaklaşık yüzde 40’ının kalp damarlarında değişen derecede darlığa bağlı olarak koroner kalp hastalığı olduğu söylenebilir. Hemodiyaliz tedavisi gören hastaların yüzde 10’unun da, her yıl koroner kalp hastalığı geliştirdiği düşünülebilir. Bu hastaların bir kısmında hiçbir yakınma olmadığı da bilinmeli.

Bulgular
Koroner kalp hastalığının en önemli bulgusu göğüs ağrısıdır. Göğüs ağrısı sıklıkla, stresle gelir. Ancak diyaliz seansları sırasında eğer tansiyon düşüklüğü yaşanırsa, yine göğüs ağrısı gelişebilir. O nedenle diyaliz sırasında oluşan göğüs ağrıları önemsenmelidir. Bu noktada diyaliz hastalarında kalp damar hastalığının hiçbir bulgu vermeden oluşabileceği de hatırlanmalı. Bu özellikle şeker hastalarında daha belirgindir.

Değerlendirme
Göğüs ağrısı, göğüste baskı hissi, tekrarlayan tansiyon düşüklüğü, kuru ağırlığa ulaşmayı önleyen tansiyon düşüklüğü, nefes darlığı, gece gelen nefes darlığı ve sadece yüksekte yatmaya izin veren nefes darlığı gibi kalp yetmezliği durumları gelişen her diyaliz hastasında, kalp damar hastalığının var olup olmadığı gözden geçirilmelidir. Koroner kalp hastalığının tanısının konmasında ilk değerlendirmeyi takiben efor testi ve kalp anjiyosu (koroner anjiyografi) yapılması da gerekebilir.

Efor testi ve kalp anjiyografisi
Efor testi (stres testi) genellikle hastanın koşu bandında koşması sırasında elektrokardiyogram kayıtlarının alınmasıyla gerçekleştirilir. Bazen farklı tekniklerle de bu test yapılabilir. Bu testle varsa gizli bir kalp damar hastalığı ortaya çıkarılabilir. Kalp anjiyografisi (koroner anjiyografi) ise kalp damarlarının durumunu en iyi gösteren testtir. Koroner kalp hastalığı bulgusu, efor testi pozitif olan ve koroner damarların bir işlemle açılmasının gerekebileceği hastalarda uygulanır.

Tedavi prensipleri
Genel olarak kalp-damar hastalıklarında tedavi prensipleri iki grupta değerlendirilir:



1- İlaç tedavisioktorunuz sizin için uygun ilaç tedavisini düzenleyecek. Genel olarak nitratlar olarak tanımlanan ilaç grupları, bazı tansiyon ilaçları ve kanın sulandırılmasını sağlayan ilaçlar temel ilaçlardır. Bu ilaçları ne zaman ve hangi dozlarda alacağınızı doktorunuz belirleyecek.

2- Kalp damarını açmaya dönük girişimler:Bu yöntemler ya damarın bir balonla açılması, gerekirse damar içine yeniden daralmayı önleyici kafes (stent) konulmasını ve by-pass ameliyatını içerir.Bu iki yöntemden hangisinin daha etkili olduğu konusunda net veriler olmamakla birlikte by-pass sonuçlarının daha iyi olduğundan söz ediliyor.Yine de nihai karar kalp doktorunuzca verilecek.Hangi yöntem uygulanırsa uygulansın başarı oranları diyaliz hastalarında normal hastalara göre biraz daha düşük.

Diyaliz hastalarında kalp-damar hastalıklarının önlenmesi
Diyalize giren hastalarda koroner kalp hastalığı tedavisi sonuçlarının, diyalize girmeyen hastalara göre daha az başarılı. Bu nedenle diyaliz hastalarında önlemlere daha çok dikkat etmek büyük önem taşır. Diyaliz hastalarında şu girişimler kalp hastalığı riskini azaltıyor:

Kolesterol düzeylerinin kontrolü: Kolesterol düzeylerinin kontrolünün böbrek hastalığı olmayan bireylerde kalp damar hastalığı riskini azalttığı biliniyor. Buna karşın diyaliz hastalarında bu konuda net veriler yok. Yine de pek çok doktor, ciddi kolesterol düzey yüksekliği varlığında ilaç kullanarak zararlı kolesterol olarak tanımlanan LDL-Kolesterol düzeylerinin kontrolünün yararlı olabileceğini düşünüyor.
Hipertansiyonun kontrolü: Genel yaklaşım olarak kan basıncı kontrolünün diyaliz hastalarında kalp-damar hastalığı riskini azaltacağı düşünülüyor.
Kan şekerinin kontrolü: Şeker hastalarında kan şekerinin düzenli seyretmesinin yararlı olabileceği belirtiliyor.
Sigaranın bırakılması
Şişman hastaların kilo vermesi
Düzenli egzersiz: Haftada iki-üç ile dört-beş kez yapılan egzersiz kalp-damar hastalığının gelişimini azaltıyor.
Serum, fosfor ve kalsiyum düzeylerinin kontrolü
Gerektiğinde kalp koruyucu ve kan sulandırıcı ilaçların kullanımı
Kan sayımında hemoglobin düzeyinin 11-12 gr/dl civarında tutulması

Kalp hastalığında risk faktörleri
Bazı durumlarda kişinin kalp hastalığı eğilimi güçlenir. Bu durumlara risk faktörleri adı verilir. Bu risk faktörlerinin kontrolü hastalığın önlenmesi ve tedavisi açısından önem taşır. Bu risk faktörleri şunlardır:
Şeker hastalığı
Koruyucu kolesterol (HDL-kolesterol) düşüklüğü
Hipertansiyon
Kalp büyüklüğü
İleri yaş
Sigara içimi
Egzersiz yapmamak (sedanter yaşam)
Fosfor yüksekliği
Bu makale, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurol Arık tarafından, Fresenius Medical Care Türkiye'nin yayınladığı "Yaşam Işığı" dergisi için kaleme alınmış, FMC Türkiye Kurumsal İletişim Departmanı tarafından "makalemarketi"nde yayınlanmak üzere paylaşılmıştır.

FRESENIUS MEDICAL CARE, TÜRKİYE Böbrek yetersizliği hastalarının tedavileri alanında faaliyetlerini sürdüren 3 farklı şirketinin çatısı altındaki 50 diyaliz kliniği, 2 üretim tesisi, 7 ecza deposu, satış, bayi, teknik servis ağı ve 2000’e yakın çalışanı ile ülke çapında yaklaşık 30 yıldır faaliyet göstermektedir. Fresenius Medicale Care kurumsal web sitesi içerisinde size en yakın diyaliz kliniklerini bulabilir, soru ve sorunlarınız için uzman desteği alabilirsiniz.



.alıntıdır.