Hayvanları koruma günü etkinliğimize Çocuklar sınıfta değilken hazırladığım bir ayak izi ile başladık. Çocuklar sınıfa geldiğinde, ayak izlerini incelediler, büyüteçle baktılar, dokundular, kokladılar hatta tadına bakan olmuş.
Daha sonra ayak izlerinin kime/neye ait olabileceğini sorguladık. Çocukların fikirlerini not ettim. İzler pencereye doğru gittiği için, camdan atlayıp gittiğini, bu yüzden okul kameralarından görünmüş olabileceğini söylediler. Yarın için, müdürün odasından kameralardan görmüşler mi diye sormamız gerektiğini not aldık. Ne olduğunu Nasıl bulabileceğimizi düşündük. İzlerin silinebileceğini söyleyip fotoğrafını çektik. Gerekli araç gereçleri, yapacaklarımızı yazdık ve araştırmamızı ertesi güne taşıdık.
Ertesi gün, araç gereçlerimizi getirdik, ayak izlerinin fotoğrafını ve internetten araştırdığımız ayak izlerinin çıktılarını getirdim. Öncelikle sınıfımıza giren şeyin ayaklarını tekrar inceledik, ayaklarını ve parmaklarını saydık. Çoraplarımızı çıkarıp kendi ayaklarımızı inceledik ve sınıfımıza giren şeyin bir insan olmadığına, hayvan olduğuna karar verdik.Nasıl yürüyen bir hayvan olabileceğini gösterdik. Genel olarak, tavşan, fare ve sincap üzerine yoğunlaşmaya başladık. Sonra müdür yardımcımızın odasına gidip, sınıfımızdan çıkan bir hayvan görüp görmediğini sorduk, güzel bir sohbetten sonra görmediğini fakat kameraya daha dikkatli bakacağını, tekrar gelirse ve görürse bizi arayıp haber vereceğini söyledi. Tekrar Sınıfa gittiğimizde camın kenarındaki ceviz kabuklarını ve birkaç fıstığı da bulunca, çocuklar sınıfımıza bir sincap girdiğinden emin oldu. Ben de müdür yardımcımızın arayıp kameradan sincap gördüğünü söyleyerek onayladım. Ceviz ve fıstık ipuçlarından sonra, Sincap‘ in karnını doyurmak için girdiğini de anlamış olduk. Sincap’a oy birliğiyle Mandalina adını koyduk. Fotoğrafını sınıfımıza astık ve ona her gün günaydın demeye karar verdik.

Uzun soluklu bu etkinlikte çocukların merak duygularını uyandırarak, heyecanla araştırma yapmalarını, problem çözme becerilerinin gelişmesini, fikirlerini toplum içinde söyleyebilmelerini, hayvanlarını tanımalarını ve onlara karşı daha dikkatli olmalarını hedefledim.