Mustafa Güzelgöz ( Eşekli Kütüphaneci )






Mustafa Güzelgöz, 23 yaşında genç bir kütüphane memuru olarak “Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi”ne atandığında sadece bekçiliğini değil, onları birilerine okutma derdine düşer. Önce binanın rutubetli odasına atılan 2300 adet yazmayı çıkarır. Cüzleri tek tek güneşe çıkartarak kurutur, tek odalı bir kütüphaneye bunları yerleştirir. Ancak gel zaman git zaman bu tek odalı kütüphaneye uğrayan pek yoktur. “Madem onlar gelmiyor, ben ayaklarına gideyim” der ve benzeri yapılmamış bir şeyi aklına koyar. Sonradan adına “Ürgüp Sistemi” denen üç eşek, üç katır, iki atla köy köy kitap dağıtma işidir bu. Her şeyi planlar, Bakanlıktan kadro bile ister, 200 TL’lik kadro için işe alınacak kişinin en az ilkokul mezunu olmasını ve eşeği olması şartını arar. Velhasıl olumlu cevabı alan Güzelgöz, köylere kitabı götürecek olan eşekler için sandıklar yaptırır ve her biri 90-100 adet kitap olan iki sandığı eşeğin semerine yerleştirir ve yollara düşer.

Kadrolu eşekler iş başında
İşte bu kadrolu merkepler sırtında sayıları yirmiyi aşan köylere kitap ulaştıran Güzelgöz’e önce gülünür, sonra şaşırılır ama olsun, bu çok önemli bir iştir ve bal gibi de başarılmıştır. Adı çok geçmeden “Eşekli Kütüphaneci”ye çıkar. Köylüler okudukları kitapları, on beş gün sonra eşekli kütüphaneci tekrar geldiğinde iade ederler ve yenisini alırlar. Köy erkeklerinin yoğun ilgisine karşı kadınlar biraza çekimser kalır, zira erkeklerin olduğu mahallere gelmekten çekinirler. Çok geçmeden Güzelgöz bunun da bir çözümünü bulur, kütüphanelere dikiş makineleri alarak kadınların kütüphaneye çekmeyi hedefler. Bunun üzerine Zenith ve Singer firmalarına birer mektup yazarak reklamlarını da yapacağını belirterek her kitaplığa birer dikiş makinesi ister. Çok geçmeden bir Singer, dokuz tane de Zenith marka dikiş makinesi yollanır. Velhasıl kütüphanenin tatil olduğu salı günleri artık sadece kadınlara açıktır.

Güzelgöz’e uluslararası ödül
21 Kasım 1963 tarihinde uluslararası bir yarışma düzenlenir. Devlet Planlama Teşkilatına ulaşan haber üzerine yetkililer, Güzelgöz’ün yaptığı çalışmaları düşünerek yarışmaya onun katılmasına karar verir. 77 ülke arasından finale kadar yükselir. Fakat finalde zorlu rakibi bir İtalyan’dır. Jüri üyelerinin yarısı İtalyan’dan yana oyunu kullanırken başkan son ana kadar oyunu kimden yana kullanacağını söylemez. Herkes heyecan içinde beklerken, jüri başkanı son sözünü şöyle söyler: “Benim oyum Türkiye’ye. Eğer İtalyan adayının eğittiği, yetiştirdiği çocuklara eşekle kitap gitseydi; köprüaltı çocuklar olmazdı. Türkiye’den aday köprüaltı çocuklar olmasın diye çalışmalar yapmıştı” ve Türkiye adayı Mustafa Güzelgöz birinci olarak ilan edilir ve Güzelgöz’e 1963 yılında “Amerikan Barış Gönüllüleri Derneği’nin İnsanlığa Hizmet Ödülü” öldürülen ABD Devlet Başkanı John Kennedy tarafından verilir.
Amerikalı bir yardım kuruluşu Ürgüp ve çevresinde yapılan çalışmaları yakından takip eder ve çalışmaları çok sempatik bulur. Modern bir vasıtayla gezici kütüphane çalışmaları gerçekleşsin diye 1960 model yeni bir cip hediye edilir. Hediye edilen cip sayesinde ulaşımı ciple rahat olabilecek köylere gidilir. Aynı zamanda eşek, katır ve atlarla yapılan gezici kütüphane çalışmaları da devam eder.

İşte hizmetinin karşılığı!
Tek odalı, üç beş kitaplı küçücük çalışma alanını, hemen tümüyle kendi gayretleri ve kovalamasıyla önce bir binaya ve derken iki katlı bir mekana büyütür. Çok yönlü bir kişilik olan Güzelgöz, Halkevi ve Belediye Başkanlığı da yapar ve yörede halıcılık kursları açar. Günümüze kadar gelen meşhur Ürgüp halılarının oluşmasının temelleri o yıllarda atılır.O kadar çalışıp didinmesine rağmen Eşekli Kütüphaneci, ‘görevi dışında işler yapıyor’ diye soruşturmaya uğrar, 50 yaşında erken emekliliğe zorlanır, hakkında düzenlenen ‘jübile’ ile, kendi kütüphanesinden dışarı atılır. 1993 yılında da dönemin Kültür Bakanı tarafından Türk kütüphaneciliğine yaptığı hizmetlerden dolayı onur plaketi ile ödüllendirilir. 17 Şubat 2005 tarihinde ise Eşekli Kütüphaneci 84 yaşında aramızdan ayrılır.

NOT: Mustafa Güzelgöz’ün bu ilginç hayat hikâyesinin detaylarını merak edenler, Aydın İleri ve Tayfun Talipoğlu’nun kaleme aldıkları “Eşekle Gelen Aydınlık” adlı kitaptan öğrenebilir.


Ürgüp’te Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz ve eşeğinin heykeli var.



Bulunduğunuz yere yenilik katmalısınız.
Mutlaka adım ve adımlar atmalısınız.

İnsan vardır, dokunduğu yere değer katar;
insan vardır, dokunduğu yere değer kaybettirir.



Alıntı.