Bebek ve çocuklarda kış aylarında görülen rahatsızlıklar arasında ilk sıralarda pnömokok bakterisinin neden olduğu hastalıklar yer alıyor. Bu bakterinin yol açtığı menenjit ve zatürre gibi hastalıklar, çocuklarda ölüme ya da kalıcı hasara neden olabiliyor. Her yıl dünyada bir milyona yakın 5 yaşından küçük çocuk bu nedenle hayatını kaybediyor. Pnömokokun neden olduğu hastalıklardan korunmada en etkili yol pnömokok aşısı olarak gösteriliyor. Etiler Memorial Polikliniği Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Gökhan Mamur, “Pnömokok hastalıklarından korunma yöntemleri ve aşı uygulaması” hakkında bilgi verdi.

En sık görüleni orta kulak iltihabı, en tehlikelileri menenjit ve bakteriyemi (kana mikrop karışması), en çok öldüreni ise zatürredir.

Pnömokok enfeksiyonları, “Streptococcus Pneumonia” adlı mikrorganizma tarafından oluşturulan ciddi seyirli enfeksiyonlardır. Streptokokus pnömonia bakterisi ile infeksiyon ağır hastalık ve ölüme neden olabilir. Pnömokok bakterisi özellikle kış aylarında bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda; sinüzit, kemik, eklem, kalp zarı, karın zarı ve kan iltihapları ve beyin apselerine de yol açabilir.

Kimler Risk Altındadır?
Beş yaşından küçük çocuklarda pnömokokal infeksiyonlar ağır hastalıklara neden olabilir. Bu hastalıklar arasında; menenjit, kan infeksiyonu ve orta kulak iltihabı mevcuttur. Bunlar dışında zatürre, sağırlık ve beyin hasarı da söz konusu olabilir.

İki yaşın altındaki çocuklar en yüksek risk grubunu oluştururlar. Pnömokok bakterisi insandan insana yakın temas ile bulaşır. Pnömokok infeksiyonlarının tedavisi zor olabilir çünkü son dönemlerde bakteriler antibiotiklere karşı daha dirençli olmaktadırlar. Bu nedenle infeksiyonun önlenmesi daha da önem kazanmaktadır.

Önlem Alınabilir mi?
Solunum yolu ile geçen hastalıklarda eller, en önemli bulaşma araçlarından biridir ve ailelerin çocuklarına el yıkama eğitimi vermeleri çok önemlidir. Çocukların; yemek, tuvalet ve oyun öncesi-sonrası 10-15 saniyelik süre ile ellerini sabun ve suyla yıkamalarının yeterlidir.

Pnömokokun neden olduğu hastalıklardan korunmada en etkili yol pnömokok aşısıdır
Çocukların hasta olduğu bilinen insanlarla kapalı ortamlarda bir arada bulundurulmaması gerekmektedir. Ülkemizde yeni uygulamaya giren konjuge pnömokok aşısı, ilk 5 yaş içerisindeki çocuklarda, özellikle menenjite, kısmen de zatürre ve orta kulak iltihabına karşı koruyucudur.

Konjuge pnömokok aşısı menenjit ve kan infeksiyonu gibi ciddi pnömokok hastalıklarını önlemekte yardımcı olur. Aynı zamanda bazı orta kulak iltihaplarını da önleyebilir. Ancak kulak infeksiyonlarının birçok nedeni olduğundan pnömokok aşısı bazılarına karşı etkilidir.

Konjuge pnömokok aşısı süt çocukları ve oyun dönemi çocuklarında önerilmektedir. Süt çocuğu döneminde aşılananlar bu tür infeksiyonlara karşı en yüksek risk taşıdıklarında korunmuş olurlar.

Kimler Aşılanmalı?
İki yaş altındaki çocuklar aşılanmalı. Dört dozluk konjuge pnömokok aşısı, olağan düzen içinde, 2, 4, 6, 12-15 aylıkken yapılır. Bu aylarda aşılanmamış çocuklar yine de aşılanabilirler. Gerekli doz sayısı yaşına bağlıdır dolayısıyla anne babaların bir uzman hekimle bu konuyu görüşmeleri gerekmektedir.

2-5 yaş arasındaki çocuklar:
Aşılanmamış ve ağır pnömokokal hastalık ile yüksek risk taşıyacak çocuklar da aşılanmalıdır.

Yüksek risk taşıyan çocuklar:

* Orak hücreli anemi olanlar

* Dalağı alınmış veya hasarlı dalağı olanlar

* HIV/AIDS olanlar

* Şeker hastalığı, kanser veya karaciğer hastalığı olup da savunma sistemi etkilenmiş hastalar

* Savunma sistemini etkileyen ilaç kullananlar; (Kortikosteroid, kemoterapi gibi)

* Uzun süren kalp veya akciğer hastalığı olanlar

Aynı zamanda, konjuge pnömokok aşısı aşağıdaki durumlarda da dikkate alınmalıdır:

* Üç yaşın altındaki çocuklar

* Kreşe giden çocuklar

* Alaska ve Amerika yerlileri ile Afro-Amerikalılar

Konjuge Pnömokok Aşısının Riskleri
Araştırmalarda bu aşının hafif derecede yan etkilerinin olduğu gösterilmiştir.

* Aşı bölgesinde kızarıklık, hassasiyet ve şişlik (yüzde 25)

* Ateş

* Huzursuzluk, uykuya eğilim veya iştahsızlık

Şu ana kadar ciddi bir reaksiyon bildirilmemiştir. Ancak herhangi bir ilaç gibi aşılar da ciddi sorunlara yol açabilirler; örneğin ağır derecede alerjik reaksiyon. Bu aşının ağır derecede zarar verme veya ölüm olasılığı son derece küçüktür.

Orta veya Ağır Derecede Reaksiyon Olursa Ne Yapılmalıdır?

Anormal durumlara dikkat edilmelidir; örneğin ciddi alerjik reaksiyon, yüksek ateş veya anormal hareketler.

Ciddi alerjik reaksiyon herhangi bir aşı ile son derece enderdir. Eğer gelişirse genelde aşı uygulamasından sonraki ilk birkaç dakika veya saat içinde gelişecektir. Bu durumda solunum sıkıntısı, ses kısıklığı veya hırıltı, boğazda şişkinlik, yorgunluk, hızlı kalp atımı, baş dönmesi, cilt döküntüleri (kurdeşen) ve solukluk görülür.
alıntı