Aile İçi İletişim‏

Aile toplantısı, demokrasinin ilk öğrenildiği yerdir.

Aynı çatı altında yaşayan aile içinde, eşler arasında veya ebeveynlerle çocuklar arasında iletişim kopukluğundan kaynaklanan birçok sorun yaşanıyor.



Hayatı bir arada sürdürüyor olmak ise gerçek bir aile bütünlüğü oluşturmaya yetmiyor. Oysa toplumun en küçük hücresi ve bireylerin ilk sosyalleşme alanı olan ailede ilişkiler ne kadar olumlu ve bireyleri geliştirici olursa, topluma da aynısı yansıyor. Elbette, bunun tam tersi de düşünülmeli. Toplumsal hayatta şikayet edilen her türlü durumun da ilk örnekleri aile içinde gerçekleşiyor. İletişim psikolojisi uzmanı Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu, aile fertleri arasında uyumlu bir ilişki kurabilmek için düzenli olarak aile toplantısı yapılmasını öneriyor. Prof. Dr. Cüceloğlu, bu sayede toplumun da bir gelişme süreci yaşayacağını belirtiyor ve, "Ailede her bir insanın insan olarak sesinin duyulma ihtiyacı vardır. Aile bir ekiptir, bir sürü değildir. Organik bir ekiptir ve bir medeniyetin en önemli hücresidir. Aile toplantıları, demokrasinin ilk öğrenildiği yerdir." diyor.

Aile toplantıları, son zamanlarda iletişim uzmanlarının çok önemsediği bir uygulama. Cüceloğlu da konferanslarında toplantıların nasıl yapılacağı, başlangıç ve hedeflerine dair geniş bilgiler veriyor. Üstelik, bu uygulamanın Anadolu toplumunun geleneklerinde zaten var olduğunu anlatarak, kültürel bağ da kuruyor. Cüceloğlu’na göre, aile toplantıları, ailenin akşam yemeğinde bir araya gelip herkesin gün içinde neler yaptığını anlattığı, dede ve nineler de bulunduğu için tecrübe aktarımının gerçekleştiği geleneksel sofralara benziyor. Bu yüzden ailelere bir iletişim yöntemi olarak önerildiğinde yabancı gelmiyor, hatta özlemle bakılıyor. Kendi önerisiyle aile toplantısı yapan birçok kişinin olumlu sonuçlar aldığını anlatan Cüceloğlu, "Ne kadar önemli bir şeyi gözden kaçırıyormuşuz, diyorlar. Ne önemli olanaklarımız varmış, aileye bir düzen geldi, her şeyi ayaküstü konuşmuyoruz artık, her şeyin bir yeri, zamanı varmış deniyor. Erkekler başta pek hoşlanmıyor gibi görünse de sonuçları gördükçe memnun oluyor. En mutlusu kadınlar; çünkü sorumluluklar paylaşılınca herkes evdeki yükün altına giriyor." diye konuşuyor.

Aile toplantısı yapmaya başlamak devrim niteliğinde bir şey aslında. Çünkü ebeveyn-çocuk ilişkisinde bakış açısının tamamen değişmesi gerekiyor. Ebeveyn, korku kültürüyle aileyi yönetmeyi bir kenara bırakıp ‘değerler’ ile yönetmeye başlamış oluyor. Bu yüzden anne-baba bu kararı almakla bile çok önemli ve kıymetli bir adım attıklarını bilmeli. Cüceloğlu’na göre, korku kültürüyle yönetilen bir aile ortamında aile toplantısı yapmak zaten mümkün değil. Çünkü toplantının temeli ailede her bir insanın bir değeri, söyleyecek sözü olduğu ve ailenin tümünün olumlu olduğu varsayımıdır. Bu varsayımın oluşmadığı ailede önce farkındalık geliştirerek altyapı oluşması gerekir.

Önce temel değerler belirlenmeli

Toplantılar başladıktan sonraki ilk 6 ayı ailenin anayasasını çıkarma süresi olarak belirliyor Doğan Cüceloğlu. Önce hangi gün saat kaçta toplanılacağı tespit edilmeli. Yarım ile bir saat arası sürebilir. Birbirini hesaba çekme yeri değil, güzel paylaşımların yaşandığı bir hava oluşmalı. İlk olarak ailenin hayatında yer almasına önem verilen temel değerler belirlenmeli. Saygı, sevgi, empati, hakkaniyet, sağlık, dürüstlük, tutumlu olmak ve dini inançlar gibi değerlerin aile için ne ifade ettiği üzerine tek tek konuşulabilir. Aile bütçesi yapılır ve herkesin haftalık harçlıkları belirlenir. Ailede yapılması gereken işler listelenir ve bunlar kabul edilen temel değerlerle uyum içinde bölüştürülür. 4 yaşından itibaren iş bölümüne herkes katılır. Sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin ne gibi sonuçlarla karşılaşacakları da tartışılıp karara bağlanır. Gündem herkesin görebileceği bir yere yazılarak hafta içinde oluşturulur. Sorunlar oluştuğunda bu temel değerler ışığında çözüm aranırsa ailede korku kültürü yıkılır.

Aile toplantıları ile çocukların gelişen yönleri:

* Dinleme becerileri
* Bir konuda fikir üretme becerileri
* Sorun çözme becerileri
* Karşılıklı saygı içinde ilişkileri sürdürmek
* Kızgınlık ve öfkeyi karıştırmadan sorunları çözmek
* İnsanlara değer vermek duygusu
* İşbirliği davranışı
* Sorumluluk duygusu: Zaman, para ve mekân yönetimi
* Biz bilinci içinde liderlik becerileri
* Aileye ait olma ve önemli olma duygusu
* Sosyal sorumluluk
* Hatalardan korkma yerine hatalardan öğrenebilme tutumu

Bir aile geleneği oluşur sorumluluklar paylaşılır

Aile içi güç çatışmalarını azaltır.
Çocukların her davranışını denetlemeden onların kendilerini yönetmelerine imkân sağlar.
Çocukları herkesin huzurunda sağlıklı bir biçimde dinleme imkânı verir.
Karşılıklı saygı içinde sorumluluklar paylaşılır.
Aile geleneği oluşmasına fırsat vererek gelecek nesillere aktarılacak bir aile kültürü oluşturmasına fırsat oluşturur.
Çocukların kazanmalarına önem verilen değer, inanç ve davranışlar yaşatılır.
Ömür boyu sürecek sağlıklı anılar oluşur ve paylaşılır.

alıntıdır..