ENDERUNLU FAZIL

(17597-1810)
Dîvan ve mesnevi şâiri. Akkâ civarında Safd’da doğdu. Asıl adı Hüseyin’dir. Babası Ali Tâhir’in öldürülmesi üzeri*ne İstanbul’a getirilmiş, Enderun’a alınmış, orada eğitilip öğretilmiştir (1775-1784). Bir aşk macerası sebebiyle Ende*run’dan uzaklaştırılınca uzun yıllar (10-12 sene) sefil bir ha*yat yaşamıştır. Halep ve Erzurum’da bâzı memurluklara alın*mış, 1795’te Rodos’a sürülmüş, gözleri kör oiunca da İstan*bul’a dönmesine izin verilmiştir. İstanbul’da ölmüş, Eyüp Mezarlığı’na gömülmüştür.
Güzel şiirleri bulunmakla beraber Fazıl, üstün bir şâir de*ğildir. Nâbî ve Nedim’in üslubunda yazdığı gazellerinde çe*şitli milletlerin güzellerini, bâzan basitliğe ve açıksaçık ifa*delere düşerek anlatır. Mesneviler, mahallî hayâtı aksettir*mesi bakımından ilgi çekicidir.

Eserleri:
1. Dîvan (1842’de basıldı.), 2. Defteri Aşk (Dîvanı ite birlikte basıldı, mesnevidir), 3. Hû ban-nâme (Çeşjtli mil*letlerin erkek güzelleri hakkında mesnevi), 4. Zenan-nâme (Mesnevidir, her milletin kadın güzellerini tasvir ve tarif eder. Bu eser J. Decourdemanche tarafından Fransızca’ya çevrilerek 1890’da Paris’te yayımlandı), 5. Çengi-nâme (Mu-rabbâlardan meydana gelmiştir, devrinin bâzı özelliklerini yansıtması bakımından önemlidir.) (Fâzıl’ın biyografisi ve eserleri Içjn İslâm Ans. Fâzıl maddesine bakınız. Hûban-nâme ile Zenan-nâme, Ercümend Muhib tarafından 1945’te yayımlanmıştır.]