Atina’da, Platona (Eflatun) en iyi öğrencisinin kim olduğu sorulduğu vakit büyük filozof, herkese şu yanıtı veriyordu Hiç kuşkusuz Aristoteles. Bu gencin olağanüstü bir zekası var. Antik çağın en zeki kişilerinden biri olan Platon, böyle bir yargıda bulunurken yanılmış olamazdı. Gerçekten Aristoteles, kısa zamanda üstün zekasının olağanüstü ürünlerini ortaya koymaya başladı. O çağlarda bilinen tüm bilimlerle ilgilendi ve bu bilim dallarına birtakım katkılarda bulundu.

aristotelesÇağdaş fizik biliminin aletleri (teleskop, mikroskop vb.) ortaya çıkıp Uzay’ın gizemlerini açıklayana kadar, Aristoteles’in kuramları geçerliliğini yitirmedi. Doğru olduğuna inanılan yegâne kuramlar, Aristoteles’e aitti. İtalyan edebiyatçısı Dante Alighieri, Aristoteles’i «bilginlerin ustası» olarak nitelendirir.

Aristoteles Makedonya Sarayı’nda

M.Ö. 367 yılında Atina’ya gitmek üzere doğduğu kent Stagira’dan (Trakya’da) ayrıldığı vakit, Aristoteles, henüz 17 yaşında bir delikanlıydı. Atina’ya geldikten sonra filozof Pla-ton’un okulu olan Akademiye yazıldı. Canlı zekası sayesinde, kısa zamanda büyük Grek filozofunun en sevdiği öğrencisi oldu. Derslerin bitiminde Platon, sık sık bu ilginç öğrencisi ile uzun uzun söyleşirdi.

Aristoteles Atina Okulunda

Milattan Önce 335 yılında tekrar Atina’ya dönen Aristoteles, bir okul açmaya karar verdi. Aristoteles’in okuluna Lise (Lykeion) adı verilir. Çok sayıda genç, Aristoteles’in derslerine devam ediyordu. Aristoteles geometri, fizik, botanik, zooloji, astronomi, politika vb. alanındaki çalışmalarından elde ettiği sonuçları bu derslerinde öğrencilerine anlatıyordu. Fakat büyük filozofun en büyük başarısı, öğrencilerine lojika sanatı (mantık bilimi) öğretisini vermesiydi. Mantık, nesnelerin gerçekliğini keşfetmek için doğru bir şekilde akıl yoluyla fikir yürütebilme, yargıda bulunma sanatıydı. Atina Okulu’ndaki çalışmalarında Büyük İskender’in kendisine çok yardımı dokundu. Aristoteles’e geniş bir kütüphane hazırlama olanağını ve bilimsel araştırmaları için gerekli tüm aygıtları sağladı.

M.Ö. 323 yılında İskender’in ölümü üzerine Aristoteles, Atina’dan ayrılmak zorunda kaldı. Bu arada Büyük İskender’in despot yönetimini desteklediği gerekçesiyle suçlandı.

Öğretim ve çalışmalarına yeniden başlamak umuduyla Euboia Adası’ndaki Khalkhis’e gelen Aristoteles, 322 yılında 62 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.

Aristoteles’in Eserleri

Bazı eski yazarlar, Aristoteles’e ait binlerce el yazması eserin bulunduğunu ileri sürerler. Zamanımıza ancak 47 tanesi gelen bu eserlerin de tümü tamamlanmış değildir. Fakat büyük filozofun dehasının yüceliğini ve gücünü anlamamız için bu eserler de yeterlidir. Doğanın tüm nesneleri içerisinde bir güzellik yatmaktadır, diye yazar. Aristoteles. Bu ilkesine bağlı kalarak, tüm doğa olaylarını gözlemekten geri kalmamıştır. Aristoteles’e gelinceye değin bilim, henüz ilk adımlarını atmaktaydı. O zamana değin bir doğa olayının açıklaması yapıldığı vakit, bu olaya doğa-üstü bir kuvvetin yol açtığı ileri sürülüyordu. Aristoteles, bilimin kurucusudur. Uzay olaylarının akıl yolu ile açıklanabileceğini göstermiştir.

Bu nedenle çok sayıda doğa olayının nedenlerini açıklamaya çalıştı. Ancak dahice olmalarına rağmen gözlemlerinin çoğu, bugün geçerliliğini yitirmiştir. Fakat şunu da unutmamak gerekir ki Aristoteles, hiçbir deneme yapmadan ve sadece mantık sanatının yardımıyla günümüze kadar gelebilmiştir. Bunun yanında Aristoteles’in birçok kuramı, iki bin yıl sonra da olsa hala geçerlidir. Mesela hayvanların iki sınıfa ayrılması bu konuda bir örnektir. Bu sınıflandırma, günümüzdeki omurgalılar ve omurgasızlar sınıfına karşılıktır.