Her zaman imkansızları istediğimi biliyorum.
Biliyorum da yine de vazgeçemiyorum.
Önce hangisinden başlasam bilmiyorum.
Sensizliğimden mi,
yalnızlığımdan mi, yoksa buğulu gözlerimden mi?
Hep kolay gibi gelirdi yalnızlık, tatmamıştım ki!
Hep kolay gibi gelirdi,unutmak,
Aşık olmamıştım ki! Oysa sen SON NEFESİM.
Oysa sen öyle acımasız öğrettin ki bunları...
Oysa sen öyle yalnız bıraktın ki...
Önce gözlerin geçti gözlerimden çığlıklarla dolu o yolda.
Sonra ellerin gitti ellerimden bir saniyelik kısa bir zamanda.
Sonra... Sonrası yok,
sen...sen gittin işte
İlk o gün kanadımın kırıklığını hissettim ve o durmadan kanayan korkunç yarayı.
Nerde yıkamalı, nasıl kurtulmalı?...
Bir zamanlar beni çok sık arardın SON NEFESİM.
Sesimi duyunca rahatladığın söylerdin.
Sonra... Sonra birden sustun yeminli gibi.
Telefonum çalmaz oldu. Bataryası artık on günde anca bitiyor.
Şu koca kalabalığın içinde öyle yalnız, öyle SENSİZİM ki; hiçbir kelime anlatmaya yetmiyor.
Odam sensiz sessiz.
Odam sensiz soğuk.
Odama güneş vurmuyor.
Odama hüzün hakim. Odama kasvet...
İste!... İmkansız mi, al iste...
Beni sevmen imkansız. Seni sevdiğim gibi sevmen, deli gibi özlemen imkansız işte....
Sensiz olmuyormuş SON NEFESİM.
Sensiz olmuyormuş bu hayat.
Sensiz olmuyormuş bu nefes.
Anladım, ama biraz geç kaldım.
Önceleri dedim ya, önceleri bıçak saplanmıyordu sırtıma. Önceleri serseri kurşunlar mayalamıyordu gecelerimi.
Önceleri öyleydi... Ve birde sonraları var ne yazık ki... Gözlerimde dans eden, ha aktı ha akacak derken yağmur gibi inen yaşlar var artık
Gözlerimde sen, gözlerimde kan, gözlerimde hasret...
Yağmur ormanlarını aratmıyor gözlerim.
Gece çakan şimşekler misali, sağanak yağmur
gibi gözlerim...

Ve sen SON NEFESIM. Ve sen yine yoksun...