Düşünün-Can Dündar' dan


             

Ä°letiÅŸim


 05xx xxx xx xx


vbnetron


[email protected]

×

Düşünün-Can Dündar' dan

  • #1
    Meltem YANIKOĞLU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.Mart.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    16,374
    @Meltem YANIKOĞLU



    Düşünün-Can Dündar' dan





    Bende çok iz bırakmış ve gerçekten DÜŞÜNDÜRMÜŞ bir yazıdır. Siz de DÜŞÜNÜN...

    Bir zamanlar bir psikoloji kitabında okuduğum bir bölüm vardı...
    Hayatın ve getirilerinin kıymetini anlamak için tavsiye edilen bir metod vardı içinde..
    Deniyordu ki; "arada bir, çok bunaldığınızda,hayatın sizin için çekilmez hale geldiğini düşündüğünüzde kendinize 10 dakika ayırın ve kendi cenaze töreninizi düşünün"...
    Cümleyi ilk okuduğumda çarpılmıştım...
    Ben girişin akabinde pozitif bir gelişme ve tavsiye bekliyordum...

    Ama " kendi ölümümüzü ve cenazemizi " düşünmemiz tavsiye
    ediliyordu...
    Tüylerim diken diken oldu ve yazarın saçmaladığını düşündüm o an...
    Ama önyargı düşmanı biri olarak okumaya devam ettim...
    Diyordu ki; " bunları düşündüğünüzde dünyadaki yerinizi, dünyayı terkettiğinizde oluşacak boşluğu, sevdikleriniz ve sizi sevenler için öneminizi anlayacaksınız...
    Özellikle insanların sizin için neler söyleyeceklerini, onlar için ne ifade ettiğinizi hissetmeye çalışın...
    O andan geriye dönme şansınız olmadığını, hayat denen kredinizin bittiğini ve onlara yanıt verme şansınız olmadığını düşünün...
    Tekrar sarılma, bir kez daha öpme ihtimalinizin bittiğini hissedin...
    Dünyadaki küslüklerin, ayrılıkların, kavgaların
    yanında bu acının ve geri dönülmezliğin korkunç
    çaresizliğini yaşayın...
    Bırakın canınız yansın,
    bırakın alevler içinde kavrulsun tüm ruhunuz...
    Orada, o musalla taşında düşünün kendinizi...
    Seyredin şu an çevrenizde olanların yüz ifadelerini...
    Akıllarından ve yüreklerinden geçen
    cümleleri hayal edin...
    Kitaba devam etmeden bıraktım kenara ve gözlerimi kapatıp aynen düşünmeye başladım...
    Eşimi, oğlumu, annemi, babamı, kardeşlerimi ve diğer tüm
    çevremi oturttum tek tek kendi cenaze törenimdeki yerlerine...
    Birer birer yerleştirdim tabutumun çevresine hepsini...
    Hayatımda çok nadir bu kadar canım yanmıştı...
    Görüyordum işte "babaaaa..." diye ağlayan biricik oğlumu...
    Eşim kucağında "ağlayan emanetimle" ayakta durmaya çalışıyordu per perişan...
    Koca çınar babacığım, belli belirsiz dualar okuyordu,
    o gözümden hala gitmeyen vakur duruşuyla...
    Annem, ciğerinden bir parça canlı canlı koparılmış gibi
    hem içine hem dışına akıtıyordu gözyaşlarını...
    Kardeşlerim, akrabalarım
    "çok erken gitti, doyamadı oğluna.." diyordu acıyan ses tonlarıyla...
    Ve dostlarım... Onlar da şaşkındı...
    Bazısı "daha dün birlikteydik, nasıl olur.." diyordu...
    Bunları seyredip onlara "hayır ölmedim, burdayım.."
    demek istedim hayal olduğunu unutup...
    Sonra anladım yazarın ne demek istediğini daha devamını
    okumadan kitabın...
    Farkındalık önemli bir kavramdır psikolojide...
    Belki de hiç aklımıza gelmeyen ve gelmeyecek bir farkındalığı göstermek istemişti yazar...
    Kitabı okumaya ne gücüm kalmıştı, ne de isteğim...
    Almam gereken dersi ve mesajı almıştım...
    Şimdi ne kitabın adını ne de yazarı hatırlamıyorum...
    Şu an bunları yazarken bile çok kötü oldum...
    Bu olayda tek farkındalık da yok üstelik...
    Biraz kendime geldikten sonra devam ettim
    hayatımın en zor hayaline...
    Sırada çevremdekilerin ölümümün akabinde
    neler söyleyecekleri vardı..
    Usulen ve nezaketen söylenenlerin dışında...
    Onlarda bıraktığım izleri,
    yaşananları ve yaşanamayanları elden geçirerek
    ben konuşturacaktım hayalimde...
    İçlerini okuyacaktım, senaryo bana ait olarak...
    Yaşarken neler yazmıştım, ölümümle neler okuyacaktım...
    Gerçek duygularıydı ulaşmaya çalıştığım, ölüm acısının etkisiyle girilen duygusal mod değildi, deşifre etmem gereken metin...
    Canım oğlumun söyleyecek çok şeyi yoktu...
    Özleyecekti, yokluğumu hissedecekti..
    Ağlayacaktı aklına geldikçe...
    Belki ölümün ne anlama geldiğini hissedecek yaşa gelinceye kadar
    sıradan bir üzüntünün ötesine geçmeyecekti duyguları...
    Ama hayal bu ya, 18-20 yaşına getirdim 2 saniyede oğlumu...
    hayal - meyal hatırlıyorum be baba seni...
    Keşke şimdi yaşıyor olsaydın da erkek erkeğe sohbet etseydik seninle...
    Bak mezuniyet törenimde de babasızdım...
    Askere giderken kimin elini öpeceğim senin yerine...
    Diyecek canı yanarak bir köşede...
    Sevgili eşim... Benim muhteşem hatunum...
    Nasıl dayanır bensizliğe?...
    ki, benim için her şeyini feda edip koşmuştu bana...

    Hayatının tek adamı şimdi toprak olacaktı...
    Bir daha " Seni seviyorum " diyemeyecekti...
    Bir daha hevesle açamayacaktı çalan kapıyı...
    Ve her gelen gece bensizliğini haykıracaktı yüzüne...
    Her sabah da bensiz başlayacaktı koca gün...
    Tek cümlesi takıldı o an içime;

    " Oyunbozanlık yaptın be böceğim, hani beraber ölecektik ?..."
    Babam-annem,o bugüne kadar evlat olarak
    mutlu edecek hiçbir şey yapamamanın acısıyla
    kahrolduğum güzel insanlar...
    Helaldi şüphesiz hakları...

    Bilerek hiç kırmamıştım onları...

    Üzerine titredikleri evlatları onlardan önce göçmüştü işte önlerinde ve dualarına muhtaçtım....
    Kaç anne ve babanın çekebileceği bir acıydı ki evladının cenazesinde bulunmak...
    Herhalde insanın uzun yaşadığına üzüldüğü nadir
    anlardan olsa gerek...
    Diğerlerine geçmiyorum...
    Bu yazıyı şu an yazıp sizlerle paylaştığıma göre
    "diğerlerine" artık sizler de dahilsiniz...
    Düşünün, bir gün bir mail ulaşıyor mail-boxınıza "ölmüş“ diye...
    Sizler kimbilir neler düşünür ve yazardınız...
    Eşim şu an yanımda ağlıyor, sanki gerçekmiş gibi...
    Oysa ki yazarın amacı "Yaşamanın ve hala nefes alıyor almanın kıymetini" göstermekti...
    Benim de öyle...
    Lafı çok uzattım farkındayım...
    Ama dediğimiz çözümü zor süreç 2 satırla özetlenemeyecek
    kadar girintili çıkıntılı...
    Ben o gün kurduğum o hayalle,
    canımın tüm yanmasına rağmen
    YENİDEN DOĞDUM...
    Bilgisayar diliyle "format attım hayatıma"...
    Sahip olduklarımın farkına vardım ve hala nefes
    alıyor olduğum için şükrettim...

    Gözlerimi açtığım anda o kötü ve acı sahne bitmiş,
    oyun perde demişti...
    Peki ya hayal değil de, gerçek olsaydı ve perde bir daha açılmamak üzere kapansaydı...
    İşte bu final bu yazıyı buraya kadar okumanıza değmiş olmalı...
    Belki gerildiniz, kötü oldunuz ama devamını
    getirirseniz buna değer bence...
    Ben bu akşam melankoliğim ve biraz abartmış olabilirim...
    Hani sanatçı ve şairiz ya ondandır belki...
    Bence bu yazıyı sadece okuyarak bırakmayın...
    LÜTFEN ARADA BİR,
    BURADAN ALDIKLARINIZI TARTIN,
    DÜŞÜNÜN VE HAYATINIZI GÖZDEN GEÇİRİN...
    Ölümün kime ve ne zaman geleceğini
    Yüce Allah' tan başka bilen yok...
    İşte bu yüzden hazır yaşıyorken ve
    nefes alıyorken yapabileceklerinizi yapın,
    ertelemeyin...
    Bilerek - bilmeyerek
    kırdığınız kalpleri tamir edin...
    Sizi sevenlere ve sevdiklerinize
    daha fazla zaman ayırın...
    Ve en önemlisi;
    VERDİĞİ-VERMEDİĞİ,
    ALDIĞI-ALMADIĞI HERŞEY İÇİN,
    TEKRAR TEKRAR ŞÜKREDİN YÜCELER YÜCESİ YARADAN'A


    CAN DÜNDAR

  • #2
    Arz
    Arz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.Mart.2009
    Nereden
    harikalar diyarı...
    Mesajlar
    7,853
    @Arz







    Bende çok iz bırakmış ve gerçekten DÜŞÜNDÜRMÜŞ bir yazıdır. Siz de DÜŞÜNÜN...

    Meltemcim,gözlerim doldu mumbai theme tune dinliyorken okudum birde..beni de çok düşündürdü,düşündürmeye de devam eder..kolay kolay unutulmaz..yazarın söyledikleri tokat gibi çarpıyor,
    bunu ara ara okumak lazım gerçekten..çok çok teşekkürler
    bu yazıyı niye bu kadar geç görmüşüm böyle paylaşımlarına bayılıyorum canım
    En güzel şeylerden biri unutmak . Unuttum gitti lafı vardır. Unutulan şey gider hakikaten. Solar, üzerine su serpilmemiş sebzeler gibi porsur. Çocuk gibi kalırsın. Bugünü bilirsin. Bazı şeyleri hatırlayamıyorum, en azından duygusunu. Temize çekmişim defterleri. Temizim. Herkes unutsa, hep yeniden başlansa. Çünkü her şey değişiyor zaten. Unutmamak demode oluyor bir şekilde . . .

  • #3
    Meltem YANIKOĞLU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.Mart.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    16,374
    @Meltem YANIKOĞLU







    Alıntı Arz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bende çok iz bırakmış ve gerçekten DÜŞÜNDÜRMÜŞ bir yazıdır. Siz de DÜŞÜNÜN...

    Meltemcim,gözlerim doldu mumbai theme tune dinliyorken okudum birde..beni de çok düşündürdü,düşündürmeye de devam eder..kolay kolay unutulmaz..yazarın söyledikleri tokat gibi çarpıyor,
    bunu ara ara okumak lazım gerçekten..çok çok teşekkürler
    bu yazıyı niye bu kadar geç görmüşüm böyle paylaşımlarına bayılıyorum canım
    her okuduğumda beni düşündüren, gözlerimi dolduran bir yazıdır Arzucuğum... ihtiyacım olduğunu hissettikçede okurum. şöyle bir daha bakarım hayata... kıymetini anlarım hayatın, insanların, en sevdiklerimin... beğenmene sevindim...

  • #4
    Cemile ÖZTÜRK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.Mart.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    32,893
    @Cemile ÖZTÜRK







    LÜTFEN ARADA BİR,
    BURADAN ALDIKLARINIZI TARTIN,
    DÜŞÜNÜN VE HAYATINIZI GÖZDEN GEÇİRİN...
    Ölümün kime ve ne zaman geleceğini
    Yüce Allah' tan başka bilen yok...
    İşte bu yüzden hazır yaşıyorken ve
    nefes alıyorken yapabileceklerinizi yapın,
    ertelemeyin...
    Bilerek - bilmeyerek
    kırdığınız kalpleri tamir edin...
    Sizi sevenlere ve sevdiklerinize
    daha fazla zaman ayırın...
    Ve en önemlisi;
    VERDİĞİ-VERMEDİĞİ,
    ALDIĞI-ALMADIĞI HERŞEY İÇİN,
    TEKRAR TEKRAR ŞÜKREDİN YÜCELER YÜCESİ YARADAN'A

    CAN DÜNDAR

    Farkındalık, düşünmek, tartmak ve her halde şükür etmek.
    Çok teşekkürler bu anlamlı paylaşım için
    c i m i



    "Ben çocukken annem bana hep hayatın anahtarının mutluluk olduğunu anlatırdı. Okula gitmeye başladığım zaman, sınavda bana "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diye sordular. Ben de onlara "Mutlu olmak istiyorum" diye cevap verdim.
    Onlar bana, soruyu anlamadığımı söylediler. Ben de onlara, asıl onların hayatı anlamadıklarını söyledim. "

    John Lennon

  • #5
    okyanus75 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    04.Mart.2011
    Nereden
    DENİZLİ
    Mesajlar
    1,338
    @okyanus75







    çok ertelediğim şeyler var farkındayım şimdi bu yazıyı okuyunca nerden başlasam diyorum
    Gözlerimi kör et kulaklarımı sağır,
    Nefsime değil aşkına kul et beni,
    Tövbe ateşinde yak küllerimi savur,
    Rabbim sakın bırakma sımsıkı tut ellerimi.

  • YORUM BIRAKMAK İÇİN ÜYE OLMALISINIZ !

    ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA

    Benzer Konular

    1. Bebeğinizin mamasına tuz ekerken bir kez daha düşünün!
      Konu Sahibi BURCU-BAŞKAL Forum ÇOCUK VE BESLENME
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 16.Ekim.2011, 13:04
    2. Evde hayvan beslemeden önce iyi düşünün
      Konu Sahibi BURCU-BAŞKAL Forum GÜNCEL HABERLER
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 03.Eylül.2011, 23:47
    3. Ceza Vermeden Önce Çok Düşünün
      Konu Sahibi Ayşe Turan BAL Forum MAKALE-ARAŞTIRMA ve BİLİMSEL YAZILAR
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 29.Aralık.2009, 00:06
    4. Lütfen tepki vermeden önce düşünün
      Konu Sahibi Ayşe Turan BAL Forum Bilinçli Anne-Baba Olma Rehberi
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 30.Kasım.2009, 01:23
    5. bu topların kumaştan yapmayı düşünün bence
      Konu Sahibi o.zg.e Forum EĞİTİCİ OYUNCAK ÖRNEKLERİ
      Cevap: 3
      Son Mesaj : 28.Ekim.2009, 22:32

    Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •  

    Giriş

    Facebook ile Baglan Giriş