slam aleminde “Kadir Gecesi” genellikle Ramazan ayının 27. gecesinde kutlanmaktadır. Kuran Kerim"in 97. suresi olan Kadr Suresi bir dizi güzelliklerle dolu olayların meydana geleceği bu geceden bahseder. Kadr Suresinin anlamı şöyledir:
”Doğrusu biz onu (Kur"an"ı) Kadir Gecesi"nde indirmişizdir. Kadir Gecesi"nin ne olduğunu bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrâil Aleyhisselam) o gecede, Rablerinin izniyle her bir iş için yeryüzüne inerler. O gece tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kur"an-ı Kerim, Sure: 97)
Bu âyetlerden de anlaşılacağı gibi, dünya ve ahirette mutlu olmanın yollarını gösteren, insanlığı karanlıklardan çıkarıp, aydınlığa kavuşturan kutsal kitabımız Kur"an-ı Kerim, Ramazan ayının Kadir Gecesi"nde indirilmiştir. Kur"an-ı Kerim"in Kadir Gecesinde inmiş olması bu geceye çok büyük bir değer ve anlam kazandırdığından, bu geceyi büyük bir içtenlik ve derinlikle kutlarız.
Kadir gecesinin Ramazan ayının hangi gecesinde olduğu kesin olarak belirtilmemekle birlikte, İslam Bilginlerince en önemli Hadis kitaplarından biri olarak kabul edilen Buhârî"de yer alan pek çok hadisi şerife göre, Kadir gecesinin ramazanın son on gecesinden birinde olması ihtimalinin kuvvetli olduğu vurgulanmaktadır. Diğer kaynaklar da Hz. Peygamber (S.A.V.), Ramazanın son on gününde her zamankinden daha çok dua ve ibâdet ettiğini, aile bireylerini ve yakın çevresini bunlara teşvik ettiğini kaydederler.
Kadir Gecesinde nasıl dua etmelidir? Bu gecede okunabilecek bir duâyı Hz. Peygamber, eşi Hz. Aişe"ye öğretmiştir. Hz. Aişe, bunu şöyle anlatmaktadır:
“Hz. Peygamber"e dedim ki:
“-Ey Allah"ın Rasûlü; Kadir Gecesi"ne ulaşırsam nasıl duâ edeyim? Peygamberimiz:
“-Allah"ım, sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet” diye duâ et buyurmuştur.
Bilindiği gibi Kadir Gecesinden bir kaç gün sonra Ramazan Ayının bitiminde Ramazan Bayramı gelmektedir. Dini önemi ve anlamının yanında, ortak sevinç ve mutluluk günleri olan dini bayramlarımız, sosyal birlikteliğin sağlanmasında, kardeşliğin dolu dolu yaşanmasında önemli bir yer tutar.
Küçüklerin büyüklere saygı, büyüklerin küçüklere sevgi göstermesi, hastaların ziyaret edilmesi, verilecek hediyelerle çocukların sevindirilmesi, eş, dost ve akrabaların birbirlerini ziyaret edip, kaynaşması özellikle bayram günlerinde yaptığımız güzel davranışlardır.
Bayram günlerinde – eğer hayattalar ise – anne ve babamızın ellerini öperek onları hoşnut etmek ve hayır duâlarını almak toplumuzda yaygın bir gelenektir. Kur-an"ı Kerim"de Allah"a ibâdetten sonra, anne-babaya saygı göstermek ve onlara iyilik etmek emredilerek, onlara karşı “öf” bile demenin doğru olmadığı vurgulanmıştır.
Hastanelerde ve evlerde yatan hastaları ziyaret etmeli, şifa dileklerimizi sunmalıyız. Yetim ve kimsesiz çocukların bir anne baba gibi başlarını okşamalı, onları yalnız bırakmamalı, ihtiyaçları varsa gidermeye çalışmalıyız. Afrika ülkerindeki uzak veya varsa yakın çevremizdeki yoksullara ve bakıma muhtaç olan çocuklara yardım ellerimizi uzatmalı, onların da bayram sevincini yaşamalarını sağlamalıyız.
Aramızdan ayrılarak ebedi hayata intikal etmiş olan mevtalarımız için dua ederek ruhlarını memnun etmeliyiz. Tanıdıklarımızdan dargın olanları barıştırmaya çalışmalı ve aralarını bulmalıyız. Her zaman olduğu gibi, bayram günlerinde de, yüce dinimizin emrettiği şekilde çevremizdeki insanlara iyi davranmalı, kalp kırıcı , incitici ve zarar verici davranışlardan kaçınmalıyız.
Bu duygularla Kadir Gecenizi ve Ramazan Bayramınızı en içten duygularla tebrik eder, kutsal gecenin ve bayramın toplumumuza ve bütün insanlığa barış ve huzur getirmesini Yüce Allah"tan niyaz ederim.
Kadir Gecesi Duası:
Yâ Rab, kusurumuzu affet bizi kendine kul kabul et!
Bütün âlemleri yaratan ve ayakta tutan Rabb'imize, zerrât-ı kâinat adedince hamd ve şükür, Peygamberler Serveri Efendimiz'e, diğer enbiya-i izâma, melâike-i kirama, ehl-i beyte ve Hakk'ın bütün sadık kullarına da deryalardaki su damlaları, çöllerdeki kum taneleri adedince salât ü selam olsun.
Ey Yüceler Yücesi Rabb'imiz, işte yüce dergâhına geldik; boyun büküyor, huzurunda kemerbeste-i ubûdiyet içinde elpençe divan duruyor, affına iltica ediyoruz. Eğer biz kullarını kapından uzaklaştırırsan, biz gidip hangi kapıya sığınabiliriz?! Şayet huzurundan kovacak olursan biz kime yalvarırız?!
Ey en büyük günahları bile bağışlayan ve en büyük kusurları, eksikleri bile sarıp sarmalayan Rabb'imiz! Senden, en kahredici günahlarımızı bile bağışlayıp yok saymanı, yüzümüzün karası suçlarımızı örtmeni, kıyamet gününde affının ve gufranının serinliğinden ve bağışlayıcılığının güzelliğinden bizleri mahrum etmemeni diliyoruz.
Bahtına düştük, ey biricik Matlûb'umuz, Maksûd'umuz, Mahbûb'umuz; ne olur, tevbelerimizi kabul, kalblerimizi de ihya buyur! Buyur ki, günahlarımızı affedebilecek, yaralarımızı sarıp tedavi edebilecek Sen'den başka hiçbir kimse bilmiyoruz.
Ey güç ve kuvvetin yegane sahibi olan Yüce Allah'ımız! Sen Kavî'sin, biz ise Senin zayıf, aciz ve muhtaç kapıkullarınız. Zayıf ve acizleri Senden başka kim koruyup kollayabilir ve ihtiyaçlarını giderebilir! Ne olur, salih kullarını sevindirdiğin gibi bizi de sürpriz lütuflarınla sevindir ve üzerimizdeki nimetlerini tamamla! Bize ve yeryüzünün değişik yerlerinde hizmet eden bütün kardeşlerimizden tasa ve elem sebebi olan kötülüklerin hepsini bertaraf et!
Ya Rabbenâ ve ya İlâhenâ! Günahlara tevbe etmenin karşılığı gönülden duyulan nedametse şayet, Sana yemin ederiz ki, yapıp ettiklerimizden bin kere, yüz bin kere pişmanız. İstiğfarda bulunup Senden bağışlanma dilenmek hataların defterden silinmesine bir vesileyse şayet, yürekten istiğfarda bulunuyor, bu nâçar kullarını da yarlığayacağını ümid ediyoruz. Evet, ümidimiz budur ve hoşnutluğunla gönlümüze sürûr salacağın âna kadar da bu kapıyı asla terk etmeyeceğiz.
Ey ızdırar içerisinde hafakanlar yaşayan muzdarr kullarının niyazlarına icabet buyuran.. ey zararları kaldırıp telâfi eden.. ey iyilikleri karşılıksız ve en büyük olan.. ey gizli gizli cereyan eden işlere de nigehbân olan Yüceler Yücesi Allah'ımız! Huzuruna sermayesiz geldik; nâçâr, Senin cömertliğine ve keremine sığınıyor, rahmet denizlerinden hissedar olmak istiyoruz. Dualarımıza icabet buyur ve bizi ümitlerimizde, dileklerimizde haybet ve hüsrana uğratma.. tevbe ile teveccühümüzü karşılıksız bırakma!
Ey Kudreti Sonsuz, merhameti nihayetsiz, bütün âlemlerin yegane sahibi Yüceler Yücesi Rabb'imiz! Sen'in dinine, Kitab'ına, Peygamber'ine ve masum kullarına düşmanlık besleyen cahil, kaba, insanlık ve medeniyet mahrumu zalim birtakım insanlar göz göre göre zorbalık ve derebeyliği yapıyorlar. "La havle ve lâ kuvvete illâ billah" hazinelerinin tek sahibi Sen'sin. Ne olur Yüce Mevlâ'mız, düşmanlık hisleriyle oturup kalkan, inanan insanlar aleyhine sürekli komplo üstüne komplolar kuran o kimselerin düşmanlık hislerini kalplerinden söküp at. Bu haddini bilmez, insafsız tipler şayet salah yolunu seçmezler, fitne ve fesatlarına devam ederlerse, Sen onların ellerini, kollarını bağla.. ayaklarına prangalar vur. İnananların aleyhine kullandıkları ne kadar yol-yöntem, imkân ve malzeme varsa, hepsini ellerinden çekip al.. menfur emellerine ulaşmalarına fırsat verme ve bizi o tiran bozması zalimlerle karşı karşıya bırakma.. nusretinle, hıfz u inayetinle bu aciz ve çaresiz kullarını te'yid buyur!ve yeryüzünün değişik yerlerinde hizmet eden bütün kardeşlerimizden tasa ve elem sebebi olan kötülüklerin hepsini bertaraf et!