SEVDA
göğü kucaklayıp getirdim sana
kokla
açılırsın
solmuşsun
benzin sararmış
yorgun bir işçinin yüzüne benziyor yüzün
öyle bükük bakma bana
çam kolonyası getirdim sana
kentli dağlıların haklı sevdasını
bolu ormanlarından çarpan bir koku
sanki köroğlunun ter kokusu
aman kokusu, billah kokusu
canlarım, canım benim
üzme kendini bu kadar
sana umudu öğretmeyenlerin suçu mu var
bak yeryüzü ne kadar geniş
ne kadar dar
dur
akıtma gönlüm yaşını
gözünden öpecek bir yer bırak
oy bana en yakın
bana en uzak
sevgili yar
hasretine vur beni
giyecek çamaşır getirdim sana
adettir diye değil, sevdim diyedir
bağışla, eski biraz
bedenim uygundur diye bedenine
elimle yıkadım, ütüledim
elma ağacında kuruttum
günler sarmal bir yay gibi
bunu unutma
bahar annemizin yemenisindeki solgun çiçektir
bunu unutma
seni ben her yerinden öperim
bunu unutma
kadere inansaydım
sana inanırdım
düşürmem sigaramın ucundaki külü ben
öyle kırık bakma bana
caddeler nasıl da genişliyor
sana bunu söyleyecektim
bileyli bir makas vardı yanımda
sana bunu söyleyecektim
hadi kes büyüyen tırnaklarındaki kiri
sana bunu...
oyy nasıl söyleyebilirim
deliren sevdamızın kısrak huyunu
elimi tut
tuttururlar, o kadarına izin verirler
kahreden bir ayrılığın çılgınlığı değil bu
bir isyanın kelepçeleşmiş resmidir parmaklarımız
sen içerde
ben dışarda...
oyyy mahpusluk mahpusluk...
Arkadaş Z. Özger
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
Milyon Kere Ayten
Ben bir Ayten'dir tutturmuşum
Oh ne iyi
Ayten'li içkiler içip
Sarhoş oluyorum ne güzel
Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum
Ayten üstüne
Saatim her zaman Ayten'e beş var
Ya da Ayten'i beş geçiyor
Ne yana baksam gördüğüm o
Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz
Günlerden Aytenertesidir
Odur gün gün beni yaşatan
Onun kokusu sarmıştır sokakları
Onun gözleridir şafakta gördüğüm
Akşam kızıllığında onun dudakları
Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz
Onu siz de seversiniz benim gibi
Ama yağma yok
Ayten'i size bırakmam
Alın tek kat elbisemi size vereyim
Cebimde bir on liram var
Onu da alın gerekirse
Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
Parasızlık da bir şey mi
Ölüm bile kötü değil
Aytensizlik kadar
Ona uğramayan gemiler batsın
Ondan geçmeyen trenler devrilsin
Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
Kapansın onu görmeyen gözler
Onu övmeyen diller kurusun
İki kere iki dört elde var Ayten
Bundan böyle dünyada
Aşkın adı Ayten olsun
Ümit Yaşar Oğuzcan
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
İhtimaller
Ya da ben boğuluyorum…
Susamak bu derd-i vuslat;
Bir nehirde susamak..
Gitmek kalarak..
Ağlamak, çoğalmak;
Gülerek son bulmak…
Ya da ben ölüyorum…
Korkunç bir ışık
Işık ki parlamak siyaha,
Özlemek kavuşmanın ayak izini,
Parçalanmak…
Sevmek bi zahmet,
Zahmet bulaşmış koca bi sevmek…
Ya da ben sanıyorum…
Uzağı başucu
Kapkarayı ak pak.,
Saniyorum bu;
Uçmak bişeylere
Düşmek çoğu zaman,
Kalın kalın kopmak…
Ya da ben; ki vuslatlı ben..
Ben,geçerek yol yol benden,
Sürüklenerek bir yürekten
Tende yürek döverken..
Ne bileyimlere çizilirken ben!
Ya da ben seviyorum…
Bu;
Yorganlı üşümek,
İçmeli susamak,
Ölmek cihan büyüğü
İri,kocaman,
Cihan boyu ölmek
Ya da, ya da çekişiyor bu ben!
Kan çekişiyor, fikir çekişiyor,
Can çekişiyor !
Parmaksız eller işaret edebilir mi göğü?
Açabilir mi pencereleri?
Ya da ben, evet ben;
Çakılmışım sevda kuyusuna,
Duymaz hiçbir sesi, duyulmaz sesi
Öyle ya bozuk notası,
Kritik yaşam tablosu,
Eğri doğrularda son nokta gibi
Bitmek sözlere,şiirlere…
Ya da ben;
ki hasretten kirli;
ki vuslattan paslı;
ki sevmekten çürük..
Mavi denizin koyu damlası.
Gözü gönlünde,
Gönlü YAR’ da
Kendi zaten yaralı…
Ya da ben bir yıldız;
Ya da ben kayıyorum…
CEYLAN AYGÜL
Rabbim...
Benliğimin gururundan uzak eyle beni...
AMIN...
Ez û Yar
Çavbeleka min tu î
Por xeleka min tu î
Surmeleka min tu î
Lê dil bi kovan ez im
Surperiya min tû î
Dêm zeriya min tu î
Şengebiya min tu î
Jar û perişan ez im
Bejin bilindê tu î
Pir gewr û rindê tu î
Wek mûm û findê tu î
Ê dil bi sozan ez im
Şox û şepalê tu î
Qenc û delalê tu î
Herdem li balê tu î
Sermest û heyran ez im
Memik ji sêvan tu î
Şekir ji lêvan tu î
Di dil de mêvan tu î
Gorî û qurban ez im
Şeng û çelengê tu î
Awir pilingê tu î
Ebrû ji yengê tu î
Armanc û nîşan ez im
Taca delala tu î
Şewqa şemala tu î
Kara xezala tu î
Bi qîr û giryan ez im
Nazik û pîroz tu î
Me cejn û Newroz tu î
Agrî û Zagroz tu î
Ronik ji baran ez im
Rû gewr û şêrîn tu î
Stêr û Perwîn tu î
Şêrîn û hem Zîn tu î
Memê di zindan ez im
Ya dil birîn kir tu î
Ciger bi xwîn kir tu î
Dil har û dîn kir tu î
Kuştiyê çavan ez im
Cegerxwîn
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
anlamasam da ahengine kapıldım...
Rabbim...
Benliğimin gururundan uzak eyle beni...
AMIN...
en yakın zamanda çevirmeye çalışacağım
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...