Günün Şiiri - Sayfa 7


             

Ä°letiÅŸim


 05xx xxx xx xx


vbnetron


[email protected]

×

Günün Şiiri

Sayfa 7 Toplam 26 Sayfadan Birinci ... 5678917 ... Sonuncu
Like Tree380Likes

Konu: Günün Şiiri

  1. #61
    GÜL JİYAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.Nisan.2011
    Nereden
    bilinmeyenlerden
    Mesajlar
    12,310
    @GÜL JİYAN







    Yapayalnız mısın dünyada,
    İtiyor mu seni doğduğun toprak
    Köşebaşlarında haramiler mi...
    Etmişler mi içine ekmeğinin
    Salacaksın köklerini toprağa ...
    Güneşi çınarla selâmlayıp
    Fırtınaya meşeyle duracaksın.
    Tutunacaksın diş diş
    Tutunacaksın pençe pençe
    Geçireceksin kılcal damarlarını evrenin
    Gül olup açılacaksın damarlarına
    seher seher...
    Ceviz olup döküleceksin.
    Sana bir mi vurdular
    Derlenip toparlanıp
    Sen iki vuracaksın
    Yoksa yoksun, silerler adını karatahtadan

    Hasan Hüseyin Korkmazgil
    goncafiliz and Minimalist like this.
    Ve ben alıp başımı gidince akşamları
    İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
    Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
    Yaşanmamış hayatların tersanesine...

  2. #62
    Minimalist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    30.Ocak.2011
    Mesajlar
    1,371
    @Minimalist







    GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ

    Ben yürürem yane yane
    Aşk boyadı beni kane
    Ne akilem ne divane
    Gel gör beni aşk neyledi

    Gel gör beni beni aşk neyledi
    Derde giriftar eyledi
    Gel gör beni beni aşk neyledi
    Gel gör beni aşk neyledi

    Gâh eserim yeller gibi
    Gâh tozarım yollar gibi
    Gâh coşarım seller gibi
    Gel gör beni aşk neyledi

    Gel gör beni beni aşk neyledi
    Derde giriftar eyledi
    Gel gör beni beni aşk neyledi
    Gel gör beni aşk neyledi

    Ben yunusu bi'çareyim
    Dost elinden avareyim
    Baştan ayağa yareyim
    Gel gör beni aşk neyledi

    Gel gör beni beni aşk neyledi
    Derde giriftar eyledi
    Gel gör beni beni aşk neyledi
    Gel gör beni aşk neyledi



    YUNUS EMRE
    goncafiliz and GÜL JİYAN like this.

  3. #63
    Minimalist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    30.Ocak.2011
    Mesajlar
    1,371
    @Minimalist







    Hoş Geldin Eskiyen Yüzümün Yeni Gülümseyişi

    Çizebilseydim,
    Bahar olacaktı yüzün...
    Yazabilsem,
    En uzunu şiirlerin...
    Olmadı, beceremedim...
    Adını duvarlara yazacak çağım da
    Çoktan geçti benim.
    Yasak sevdamın
    Gözaltı tarafı...
    Çaresiz,
    Seni yüreğimde erittim.
    Ama yine de

    Hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, Hoşgeldin...

    'Ağır ağır çıkılan bir merdiven' yok...
    Eskittiğin yıllardan değil,
    Sızlayınca yüreğin, anlıyorsun: yine gecikmişsin...
    Sen, yeni yeni öğreniyorsun sevmeyi,
    Bense çoktan düşürmüşüm aklıma ölümü...
    Gönlün bedene baş kaldırdığı yerdeyim...
    Ama yine de hoş geldin
    eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, hoş geldin

    Ben bir bu dağları eskitemedim,
    Bir de sana düşmüş yüreğimi...
    Gittiğim yolları hiç hesaba katma!
    Düşünü görmediğim uykular zaten haram
    Gökyüzünü boyayacak zaman da kalmadı...
    Haydi sar kollarını...
    'Ayrılık' diyeceğim,
    Dilim varmıyor...
    Daha yeni söylemiştim;
    Hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, hoş geldin.

    saatin zembereyi bosaldi
    ve ben hala usumekteyim sensizlikten
    duslerimi hic terketmedin
    Hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi

    Deniz tuzunu saklıyor
    çizdiğim beyazlarda
    Karlar çürüdü
    suyumuz ekşi,
    gönlümüz kırık.
    Sevip de kaçanların hiç biri, yüzyıllardır yakalanamadı.
    firarinin umudu tükenmiyor,
    yaşamadan bitmiyor kör olası...
    ama yine de hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi
    hoş geldin

    bu hikayenin gecesini uzun yazdim
    bir tek elin yanacak elimde
    sicak tut sondurmesin
    kapa gozlerini
    sabahi geciktirelim

    yorgun oldugu kadar da suskundu yuregim
    senden evvelini anilara yukledim
    sevdaya dair ne varsa duydugum
    yetersiz simdi
    hoş geldin, hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi

    Bir tarafımızı Eylül'de budamışlardı
    Kalanı, sevdana kurban...
    İçtiğim içkiye seni düşürdüm,
    Bu akşam gözlerini
    Küllükte söndürdüm.
    Hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, hoş geldin

    Korkunun bittiği yere yazdım adını,
    Dağların en kuytu yerine...
    Sonsuzluk değildi beklediğimiz,
    Bir parça 'mutluluk' diye diretmiştik.
    Çok mu geldi bilmem ki
    Tanrının gözüne
    Ama yine de hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi

    Eskidi saatler,
    Zamanı geldi,
    Yeniden düşmeliyim yollara...
    Geceler sırtımda
    Cebimde sevdalarım
    Yardan öte söyleyecek sözüm vardı benim.
    Düşlere saklamalı şimdi yari, uyanmamacasına!
    Yükselmeli ateşim
    Kanamalı sıkmaktan avuç içlerim
    Terleyip atmalıyım içimden seni
    Kimseler bilmemişti, görmemişti gelişini,
    Benden gidişindeki gibi...
    Ama yine de hoş geldin.
    Eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, hoş geldin..

    Tayfun Talipoğlu
    goncafiliz and GÜL JİYAN like this.

  4. #64
    goncafiliz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    23.Haziran.2009
    Nereden
    adana
    Mesajlar
    6,083
    @goncafiliz







    BEN BÖYLE OLMAMALIYDIM

    Ben, böyle olmamalıydım
    İsmini duyunca, boynum düşmeliydi omzuma.
    İçime bir ateş düşmeliydi
    Ayaklarımın feri kesilmeliydi.
    Kendimden geçmeliydim sonra...
    Adını sayıklamalıydım, adımı unuttuğumda
    Ama bunu kimse duymamalıydı,
    Seni, mahşere kadar saklamalıydım.
    Ben böyle olmamalıydım
    Nisan akşamlarını ıslatırken yağmur
    Bahar, şarkılarını söylerken karanlığa
    Çalan her kapıya `sensin` diye koşmalıydım.
    Ayak sesleri gelmeliydi uzaktan
    Ben hep sana yormalıydım.
    Gece yıldızlarını serpince göre
    Seni görmek için uyumalıydım.
    Şarkılar kime söylenirse söylensin
    Sana diye dinlemeliydim.
    Türküler dolmalıydı odama,
    Ben bir selvi boylu yârdan ayrıldım deyince bir ses
    Selvi boylu yâr sen olmalıydın
    Kömür gözlüm ateşine düşeli
    Senin için söylenmiş söz olmalıydı.
    Bir mey yokluğuna ağlamalıydı delice
    Bir keman, incecik çığlık olmalıydı
    Ama bunu kimse bilmemeliydi,
    Seni mahşere kadar saklamalıydım.
    Böyle olmamalıydım,
    Kelimeler Taif'i taşıyınca kulaklarıma
    Daha yüzüme çarpmadan Taif rüzgarı,
    Taşların izi çıkmalıydı yüzümde.
    Uhud anılırken, dişlerine sızı düşmeliydi.
    Haremde bir ikindi vakti
    Kem gözler çevrilince sana
    Ve vefasız eller uzanınca yakana
    İçim daralmalı, nefesim kesilmeliydi.
    Sen ötelere hazırlanırken,
    Öteler senin için süslenirken,
    Son kez baktığın pencerede hayal edip seni,
    Perdenin son kez kapanması gibi,
    Kapanmalıydı gözlerim.
    Sonra içime doğru gerilip,
    Seni bize lutfedenin ismini haykırıp,
    'Allah(C.C.) ' deyip,
    Düşmeliydim yere.
    Ama bunu kimse bilmemeliydi.
    Seni mahşere kadar saklamıydım.
    Ve mahşer günü...
    Uzaktan seni seyretsem.
    Sana yakın olmak için can atsam.
    Beni engelleseler,
    'Sen kim yakınlık kim? ' deseler.
    Ben ağlamaktan konuşamasam.
    Gözlerini çevirsen bana.
    'Benim cennetim bana bakan gözlerindir.'
    Ve tebessüm etsen.
    Ama bunu kimse görmese,
    Seni ebede kadar saklasam.

    DURSUN ALİ ERZİNCANLI
    Minimalist and GÜL JİYAN like this.
    Rabbim...

    Benliğimin gururundan uzak eyle beni...

    AMIN...

  5. #65
    GÜL JİYAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.Nisan.2011
    Nereden
    bilinmeyenlerden
    Mesajlar
    12,310
    @GÜL JİYAN







    MUTSUZ KRALİÇE

    Etekleri buz tutmuşO mutsuz kraliçeArtık inanmıyorGözün büyüsüneGünlerdir beklediği sesGizlenmiş tepelerin ötesineArasıra buluşupKervanların sığacağı darlıktakiSokaklardan sözeden adam artık yokAnlayan yokBaharat satılan hanlarınKokulu yalnızlığındanBir ses bekliyor ısrarlaİnce parmaklı tütün kokusundanOrmanda fısıldayanGüz kadar yaşlı kraliçeDökülüyorBuzdan ve siyah eteğiyle
    Bejan MATUR
    goncafiliz likes this.
    Ve ben alıp başımı gidince akşamları
    İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
    Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
    Yaşanmamış hayatların tersanesine...

  6. #66
    GÜL JİYAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.Nisan.2011
    Nereden
    bilinmeyenlerden
    Mesajlar
    12,310
    @GÜL JİYAN







    Çanakkale Şehitlerine
    Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
    En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
    -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
    Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
    Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
    Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
    Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
    Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
    Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
    Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
    Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
    Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
    Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
    Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
    Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
    Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
    Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
    Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
    Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
    Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
    Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
    Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
    Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
    Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

    Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
    Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
    Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
    Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
    Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
    Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
    Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
    O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
    Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
    Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
    Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
    Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
    Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
    Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
    Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
    Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
    Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
    Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
    Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
    Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.

    Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
    Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
    Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
    'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
    Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
    İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
    Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
    O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
    Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
    Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
    Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
    Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
    'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
    Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
    Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
    'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
    Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
    Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
    Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
    Ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan,
    Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
    Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
    Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
    Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
    Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
    Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
    Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
    Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
    Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
    Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
    Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
    O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
    Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
    Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
    Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
    Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.
    Mehmet Akif Ersoy

  7. #67
    goncafiliz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    23.Haziran.2009
    Nereden
    adana
    Mesajlar
    6,083
    @goncafiliz







    Gözleri

    Sanki hiçbir şey uyaramaz
    İçimizdeki sessizliği
    Ne söz, ne kelime, ne hiçbir şey
    Gözleri getirin gözleri.

    Başka değil, anlaşıyoruz böylece
    Yaprağın daha bir yaprağa değdiği
    O kadar yakın, o kadar uysal
    Elleri getirin elleri
    Diyorum, bir şeye karşı komaktır günümüzde aşk
    Birleşip salıverelim iki tek gölgeyi.

    Edip Cansever
    GÜL JİYAN likes this.
    Rabbim...

    Benliğimin gururundan uzak eyle beni...

    AMIN...

  8. #68
    GÜL JİYAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    13.Nisan.2011
    Nereden
    bilinmeyenlerden
    Mesajlar
    12,310
    @GÜL JİYAN







    BEN ÖLÜRSEM AKŞAMÜSTÜ ÖLÜRÜM

    Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
    Şehre simsiyah bir kar yağar
    Yollar kalbimle örtülür
    Parmaklarımın arasından
    Gecenin geldiğini görürüm

    Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
    Çocuklar sinemaya gider
    Yüzümü bir çiçeğe gömüp
    Ağlamak gibi isterim
    Derinden bir tren geçer

    Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
    Alıp başımı gitmek isterim
    Bir akşam bir kente girerim
    Kayısı ağaçları arasından
    Gidip denize bakarım
    Bir tiyatro seyrederim

    Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
    Uzaktan bir bulut geçer
    Karanlık bir çocukluk bulutu
    Gerçeküstücü bir ressam
    Dünyayı değiştirmeye başlar
    Kuş sesleri, haykırışlar
    Denizin ve kırların
    Rengi birbirine karışır

    Sana bir şiir getiririm
    Sözler rüyamdan fışkırır
    Dünya bölümlere ayrılır
    Birinde bir pazar sabahı
    Birinde bir gökyüzü
    Birinde sararmış yapraklar
    Birinde bir adam
    Her şeye yeniden başlar

    (1972)

    Ataol BEHRAMOĞLU
    goncafiliz and Minimalist like this.

  9. #69
    Minimalist - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    30.Ocak.2011
    Mesajlar
    1,371
    @Minimalist







    Ölmek

    Firâz-ı zirve-i Sinâ-yı kahra yükselerek
    Oradan,
    Oradan düşmek, ölmek istiyorum
    Cevf-i ye's-âşinâ-yı hüsrana...
    Titrek
    Parıltılarla yanan bir mesâ-yı mezbaha-renk
    Dağılırken suhûr-u uryâna
    Firâz-ı zirve-i Sinâ-yı kahra yükselerek
    Oradan,
    Oradan düşmek, ölmek istiyorum
    Cevf-i ye's-âşinâ-yı hüsrana...
    Kanlı bir gömlek
    Gibi hârâ-yı şemsi arkamdan
    Alıp sürükleyerek
    O dem ki refref-i hestîye samt olur kaim
    Ve bir günün dem-ı âlâyiş-i zevâlinde
    Sürüklenir sular âfâka şu'le halinde
    O dem ki kollar açar cism-i na-ümide adem,
    Bir derin sesle ´´Haydi!´´ der uçurum,
    O dem,
    Firâz-ı zirve-i Sinâ-yı kahra yükselerek
    Oradan,
    Savt-ı ümmîd-i kalbi dinlemeden
    Cevf-i hüsrana düşmek istiyorum.

    Ahmet Haşim

  10. #70
    damlaözkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    01.Nisan.2011
    Nereden
    ankara
    Mesajlar
    554
    @damlaözkan







    buda benden olsun
    LAZIM

    KARANLIKTA AYDINLIĞI DEGİL
    AYDINLIKTA KARANLIĞI GÖRMEK LAZIM
    KİN,NEFRET,DEHŞET DEGİL
    İNSANLARI SEVMEK LAZIM
    NE ONU NE BUNU NEDE BAŞKA BİRİSİNİ
    SÖZÜ İLE LAFI İLE DEGİL
    HAYATI ÖZĞÜRCE YAŞAMAK LAZIM
    NE VARSA KÖTÜ GEÇMİŞTE KALAN
    HEPSİNİ BİR KALEMDE SİLMEK LAZIM
    SEVMEK SEVİLMEK VARKEN HAYATTA
    UNUTMA SEN HEM CANIMSIN HEMDE CANAN
    AĞLATMA SEVDİGİNİ KIRMA İNSAN KALBİNİ
    BİR SİGARA YAK OTUR SEYRET
    BAK ÖMÜR SİGARA GİBİ BİTECEK........
    goncafiliz and GÜL JİYAN like this.
    çoçuk çiçek gibidir
    siz onu nasıl sular iseniz öyle açar
    sürekli sular bilgisine bilgi katarsanız güzel bir gül,papatya olur ama sulamazsanız diken olur...

YORUM BIRAKMAK İÇİN ÜYE OLMALISINIZ !

ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA

Benzer Konular

  1. Bayrak Şiiri
    Konu Sahibi deathangelll_89 Forum FİKİRLERİNİZ VE İSTEKLERİNİZ
    Cevap: 2
    Son Mesaj : 03.Mayıs.2012, 11:54
  2. Bayrak Şiiri
    Konu Sahibi HALE GAMZE Forum GÖSTERİ VİDEOLARI
    Cevap: 2
    Son Mesaj : 15.Temmuz.2011, 22:08
  3. Yanlızlık Şiiri
    Konu Sahibi Gülşah MUTLU Forum ŞİİRLER-YAZILAR
    Cevap: 2
    Son Mesaj : 30.Ağustos.2010, 01:29
  4. Yeni yıl şiiri..
    Konu Sahibi Rabia PEKKAN (rpekkan) Forum ŞİİRLER
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 19.Aralık.2009, 12:48

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Facebook ile Baglan Giriş