Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
“Ji hesinekî hem nal dertê hem şûr.”
Demirden hem nal çıkar hem de kılıç.
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...