En zoru fotoğraf çekimi Yok elini şuraya kaldır, kafanı çevir.Gelin hanım şöyle oturun kafanızı şuraya çevirin(Boşlukta bir yere bakıyorsunuz), elinizi damat beyin yanağına koyun.Damat bey hafif yana eğilin oooooo tam bir facia

Düğünde ilk birbirinize şarkı söylüyorsunuz(Giriş müziğinizi) Yüzlerce insan size bakarken çevrenizdekilere bakıyorsunuz.Damat kesinlikle en az 2 kere olmak şartıyla gelinliğinize basıyor Şimdi beraber düşücez diye gülüyorsunuz.Gözleriniz arkadaşlarınızı arıyor onu konuşuyorsunuz.Biz eşimle düğün salonuna gitmeden önce biraz! içmiştik o yüzden hafif çakırkeyif olunca güzel olmuştu.Ben size çevremizdekilerin konuşmalarını aktarayım .Arkadaşlarım duymuşlar

--Bunlar neden hep gülüyor?
--Gelin ile damat bu kadar oynar mı ya.Yorulmadılar şunlara baksana
--Gelinliği nereden almışlar?
--Aaaa gelin ayakkabılarını çıkardı(Düğün sonuna doğru kolbastı fırtınası eserken)
--Anne pastadan 2 tane alsanaaaa
--Kankiiii bu gece uyku yok.Su getir,rakı getir,çay pişir(En samimi arkadaşımın kapı önünde bana yumurta ve tavuk pişirtirken söylediği son söz...)
--Gelin neden ağlamıyor(Kına gecesi)

Birde düğünümüzün sonlarına doğru çelenklerin hepsi ortadan kayboldu.Bizim zıpır arkadaşlar çelenklerdeki tüm çiçeklerin yapraklarını yolmuşlar tüm gelenlerin ve bizim üzerimize döktüler.Yollara serpiştirmişler.Tabi yol kesip gelin arabasının önünde yerde! takla atarak timsah yürüyüşü yaptırdıklarını da atlamamak lazım