İş hayatındaki insanların sorunu:Uyku açlığı

Günümüz insanının en büyük sorunlarından biri yetersiz uyumak.
Harvardlı uzmanların ''uyku açlığı'' olarak nitelendirdiği yetersiz uyku, başta kalp hastalıklarından diyabete hatta kilo almaya kadar giden ciddi sorunlara yol açıyor. Harvard Tıp Fakültesi Brigham and Women’s Hospital Uyku Sağlığı Merkezi Direktörü Dr. Lawrence Epstein, Otolarengoloji Bölüm Şefi Dr. Jo Shapiro, Otoloj - Larengoloji uzmanı Dr. Neil Battacharya, Acıbadem Sağlık Grubu’nun düzenlediği konferans için geldikleri Türkiye’de, iyi bir uykunun sırrı, uykuyu olumsuz etkileyen faktörleri ve uyku sağlığı ile ilgili merak edilenler hakkında sorularımızı yanıtladı.

En sık görülen uyku problemi nedir?

En büyük problem uyku açlığı yani yetersiz uyku uyumak. Günümüz insanı uykuya dalamamaktan yakınıyor. Gece uyuyamadıkları için de gün içinde uyanık kalamadığını söylüyor.

İdeal uyku süresi nedir?

Uyku ihtiyacı kişiden kişiye değişir. Kimi insanlar az, kimileri çok uyur. Ama ortalama olarak 7.5 - 8 saat uykuyu yeterli olarak görürüz. Bu süreden daha az uyumak, uyku açlığına neden olur. Uyku açlığı da birtakım problemleri beraberinde getirir. Yine sekiz saatin üzerinde uyuyanlarda bunun normal olmadığını buna eşlik eden yanı sıra başka hastalıkların var olduğunu düşünüyoruz.

Fazla uykuyla bağlantılı hastalıklar hangileridir?

Sekiz saatin üzerinde uyuyan kişiler, kronik ağrı rahatsızlığından, kronik solunum problemlerinden veya kalp hastalıklarından mustarip olabilirler. Bu nedenlerle uykuları uzuyor olabilir. Bu kişilerde uykunun uzamasının nedeni, uykunun bölünmesidir.
İyi uyku uyuyamadığı için yatakta fazla kalıyorlar. Böylelikle kalitesiz uykuyla sekiz saattin üzerine çıkıyorlar.

Yani fazla uyku bu hastalıkların habercisi olabilir mi?

Evet olabilir. Hastalar doktorlarına ben fazla uyudum diye gelmezler ama uzun bir süre içinde uyuma miktarları giderek artarsa bunda bir değişiklik var diye gelip başvuruyorlar. Normalde 7 - 7.5 saat uyuyan kişi bir süredir 9 - 9.5 saat uyuyorsa bir anormallik var demektir. Böyle bir durumda uyku doktoruna başvurması gerekir.

Kaliteli - iyi uyku nasıl olmalıdır?

Hasta şu soruları kendisine sormalıdır; ''Düzenli ve devamlı bir uykum var mı?'', ''Yataktan kalktığımda dinlenmiş olarak kalkabiliyor muyum?''. Bu ikisinin cevabı olumlu ise o zaman iyi bir uyku uyumuş demektir. Ama bu sorulara hayır yanıtını veriyorsa o zaman doktora başvurmasında fayda var. Uykunun süresi de yıllarla değişir. Yaşlandıkça geceleri iki üç kez uykudan uyanmak normaldir. Ama genç biri için anormaldir. Önemli olan hastanın uyandığında ''dinlenemedim'' demesidir.

Az uykuyla yetinmenin bir yolu var mı?

İhtiyacınız olandan daha az uykuya kendinizi alıştıramazsınız. Kendisini iki saat uykuya eğittiğini söyleyenler var. Ama böyle bir şey olmaz. Eğer böyle bir şey yaparsanız hem öğrenme kabiliyetiniz azalır, hem de işteki performansınız düşebilir. Bunun da sağlıkla ilgili birtakım uzantıları olabilir. Devamında kalp hastalıkları şeker hastalığı veya kilo alma - obezite durumları ortaya çıkabilir.

Peki az uyuyan kişiler bunu nasıl başarıyor?

Az uyumaya çalışan kişilerin şöyle bir taktiği var; mesela geceleri üç saat uyuyor ama gün içinde ufak ufak uykular uyuyor. Birden fazla (şekerleme) yapıyor. Hatta çok yakın bir zaman önce yapılan bir çalışmada bu gruplardan bir tanesinin uykusunu kısıtlıyor, altı gün altı saatten daha az uyutuyorlar. Diğer grubu da hiç uyutmuyorlar, 48 saat boyunca uykudan mahrum bırakıyorlar.

İki haftanın sonunda bakıyorlar ki altı saatten az uyuyanlarda gündüz performansı düşüyor. Yani 48 saat uyumamakla aynı yere geliyor. Azar azar uykudan feragat etmek sonuçta uykusuz kalmakla aynı şey.

Az uyuyanlarda kalp riski fazla

Eski insanlara göre daha az mı uyuyoruz? Ayrıca uyku kalitesiyle yaşam süresi arasında bir ilişki var mı? Örneğin çok çalışıp az uyuyanların daha az yaşadığı doğru mu?
100 - 150 yıldır Amerika’da insanların uyku ihtiyacı 1 - 1.5 saat azaldı. Bunun da sağlık üzerine olumsuz etkileri var. Uykudan mahrum kalmak, birçok risk faktörünü artırıyor. Kalp damar hastalıkları, diyabet ve kilo alma bu riskler arasında sayılabilir.

Amerikalılar daha az uyuyorlar belki ama aynı zamanda daha fazla da yiyorlar eskiye göre. Acaba uyku açlığını yemek yiyerek mi bastırmaya çalışıyorlar? Ya da mide açlığıyla uyku açlığını mı karıştırıyorlar? Dolayısıyla uyku azlığının obeziteyle bir ilişkisi olduğunu söyleyebilir miyiz?
Daha az uyumayla daha çok yeme arasında bir bağlantı olabilir. Biliyoruz ki uykusuzluk bazı hormonların salınımını artırıyor. Bu hormonların salınımı da yemek yeme ihtiyacını artırıyor. Böyle bir ilişki var. Ama herkes için söylüyorum, daha az yemek yiyip yeterli uyumak gerek.

Milliyet