Aşırı yıpranmış, üzerinde çizik ve çatlaklar olan damacanalardaki suları satın almayın. Damacanalarda aldığınız suların içme suyu mu yoksa kaynak suyu mu olduğunu üzerindeki renkler-den anlayabilirsiniz. Mavi renk suyun doğal kaynak suyu olduğunu gösteriyor.

Doğal kaynak sularının ve içme sularının taşındığı damacanaların tekrar tekrar kullanılması, nasıl temizlendiği ve damacana hammaddesi olan polikarbonun suya zarar verip vermediği şeklindeki sorular suya olan güveni zedeliyor. Kaynak ve içme sularının denetiminden sorumlu İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Gıda ve Çevre Kontrol Şube Müdürü İrfan Yılmaz, standartlara uymayan firmalara ağır cezalar verildiğini söylüyor. Ambalajların ruhsatını ise Tarım Bakanlığı veriyor. Bütün ambalajlar için kullanılacağı ürüne göre geçme testlerinin yapıldığını belirten İrfan Yılmaz, sağlığa aykırı bir ürünün ambalaj olarak müsaade edileceğini zannetmediğini ifade ediyor. Polikarbonun belirli sürelerde sularda kullanımı ile ilgili yaptıkları literatür araştırmalarında sağlığa zarar vereceğine dair bir bilgiye ulaşmadıklarını belirten İrfan Yılmaz, "Herkes bir şey söylüyor ama bilimsel dayanağını bulamadık. Ama damacana başka amaçlarla kullanıldıysa, içine benzin, gazyağı gibi maddeler konulduysa tabii kullanılmaması gerekir. Sadece su koyup 50-60 defa kullanılması gerekir gibi sınırlama için dış etkilerle ilgili bilgimiz yoksa yeterli olmayacaktır." diyor. İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri su firmalarını denetlerken damacananın Tarım Bakanlığı'ndan izinli olmasına, yıpranma oranına ve temizliğine bakıyor. Dış yüzey itibarıyla çok yıpranmışsa değiştirmeleri için firmalar uyarılıyor. Çiziklere, çatlaklara, yırtıklara müsaade edilmiyor.

Damacana su alırken tüketicilerin dikkat etmesi gereken bir husus da, suyun içme suyu mu, kaynak suyu mu olduğu. Doğal kaynak suyu ile içme suyunun etiketlerinin farklı olması gerekiyor. İrfan Yılmaz'ın verdiği bilgilere göre, yer altından kendiliğinden çıkan veya çıkarılan suda, eğer herhangi bir değişiklik yapılmıyorsa kaynak suyu deniyor. Aynı şekilde çıkan su, eğer sağlık açısından uygun ölçülere getirmek için içeriği değiştiriliyorsa, kimi mineraller azaltılıp kimisi ekleniyorsa buna içme suyu deniyor. İçme suyu ile kaynak sularının içerik olarak aynı değerleri taşıması gerekiyor. İrfan Yılmaz, içme suyu olan şehir şebeke suyunun kaynak suyundan tek farkının lezzet ve içeriğindeki klor kokusu olduğunu belirtiyor. İçme suyu da kaynak suyu gibi damacanaya veya şişeye konularak satılabiliyor. Ancak etiketinde içme suyu yazılması zorunlu. Ayrıca, doğal kaynak suyu etiketinin mavi ve tonlarında olması gerekirken, içme suyunun etiketi kahverengi tonlarında veya mavi etiketin kenarlarında belli kalınlıkta kahverengi şerit olması gerekli. Mineralli sular düşük yoğunluklu olarak ayrıca ayrılıyor. Buna göre, bir mineralin ismi verilerek (florürlü su gibi) su üretilemiyor. Mineralli sulara, içindeki mineral durumlarına göre ruhsat veriliyor. Bazen firmalar düşük mineralli olduğu halde etikete mineralli su yazarak suyu piyasaya sunabiliyor. Denetlemede tespit edilen böylesi durumlarda firmalara ceza veriliyor.

DAMACANALAR NASIL TEMİZLENİYOR?

Bayiden gelen boş damacana ön kontrolden geçiyor. Önce tazyikli su ile dış yıkama, ardından iki kere sabunlu suyla 70 derecede iç yıkama yapılıyor. Doldurulacak su ile durulandıktan sonra doldurulup kapatılıyor. Damacana üstündeki kabartma logonun iç yüzeyi düz olduğu için temizleme sorunu olmuyor.

Başka firmaya ait damacanayı kendi suyuyla doldurup satmak suç olduğuna göre, evde yapılan damacana değişimlerinde farklı olanlar ne yapılıyor? Hamidiye Su Genel Müdürü Kenan Kılıç'ın cevabı şöyle: "Biz kurum olarak standardı belli olan kabul görmüş sınırlı sayıda firmanın damacanasını alırız. Karşılığında kendi damacanamızı müşteriye ücretsiz veririz. Bu sektörde kendiliğinden bir ara sektör oluştu. Farklı damacanalar oraya satılır. Firmalar temizse, iyiyse damacanasını satın alır, iyi değilse hammadde olmak üzere imha edilir."

Sular nasıl denetleniyor?

Tüketiciye ulaşan suyun kalitesini denetleyen İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, şebeke ve nüfus bazında numune alarak, kontrol ve denetim amaçlı ölçümler yapıyor. İstanbul Gıda ve Çevre Kontrol Şubesi 2008'de 8 bini aşkın kontrol izlemesi, 700'ü aşkın denetleme izlemesi yaptı. Her kaynak suyu ayda bir kontrol izlemesine, yılda bir kere de metreküp hesabından denetleme izlemesine tâbi. Sağlık Bakanlığı da tesisleri yılda bir kere denetliyor. Şube, şehir şebeke sularını da kontrol noktalarında günlük olarak denetliyor.

ZAMAN