Değerli arkadaşlarım yazılan ifadeleri okudum ve rehber öğretmenin amacının üzüm yemek mi yoksa bağcıyı dövmek mi olduğunu merak ettim doğrusu. Çocukluk eğitimi ilk olarak aile de başlar, okul öncesi eğitimle devam eder. Okul öncesi eğitim çocuğun sadece bakımının üstlenildiği bir kurum değildir. Bilakis çocukların hem fiziksel, hem bilimsel açıdan becerilerini ortaya çıkaran, sağlıklı ortamda sosyal birey olarak yetişmelerini sağlayan, aile eğitimini de içine alan çok önemli bir eğitim kurumdur. Çocuğun gelişiminde çok önemli izler bıraktığı bilimsel bir gerçektir. Bu yaşlarda alması gereken değerler eğitiminin daha sonraki yaşlarda verilmesinin çocuk üzerindeki tesiri olumsuz olmakta, sadece bilgiyi ders olarak öğrenmiş olmaktan öteye geçmemektedir. Söz konusu rehber öğretmenini söylediği gibi 18 yaşından sonra verilecek değerler eğitimi ve dini eğitimin insanın yaradılış yapısına aykırı olduğu gibi okul öncesinde yanlış verilen veya okul öncesinde alması gerektiği halde verilmeyen değerler eğitiminin çocuğun gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık evrelerini de olumsuz etkilemektedir. Değerler eğitiminin, okul öncesinden itibaren çocukların yaşlarına uygun olarak, korkutmadan, ürkütmeden, dinden soğutmadan iyi bir model ve iyi bir öğretmen tarafından verilmesi ile hedeflenen amaca ulaşılabilir.
Çocuklarımızın fiziksel açıdan sağlıklı olması sağlıklı yeme ve içmesine bağlı olduğu gibi ruhsal açıdan gelişmesi de değerler eğitimi gibi bilgilerin zamanında yaşlarına uygun olarak verilmesine bağlıdır. İnsan sadece etten, kemikten ve kandan ibaret bir varlık değildir. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik; ruh ve duygu zenginliği yanında sosyal bir varlık olmasıdır. Bu sebeple insan sürekli sevme, sevilme, bir inanca sahip olma, kendisini değerli ve güçlü hissetme duygusu taşır. Bu da ancak iyi bir eğitim almakla iyi bir aileye, iyi bir topluma sahip olmakla bu yöndeki ihtiyaç karşılanabilir.
Dünyadaki bir çok ülke, çocuklarına yaş sınırı konmaksızın inançları gereği eğitilmesi konusunda okul öncesi dâhil gerekli adımları atarken, öğretmen arkadaşlarımızın mesafeli yaklaşması son derece şaşırtıcı.
Çocuklara ilgi duydukları konularda yaşlarına uygun açıklamalar yapılması, çocuğun eğitiminde Allah inancına yer verilmesi, terbiyesinin güzel yapılması, görgü kuralları dediğimiz adab-ı muaşeret kurallarının öğretilmesinde neden kısıtlı davranıldığını anlamakta zorlanıyorum gerçekten...