Hükümetin terörle mücadelede polise etkin rol verilmesi kararından sonra özel harekât polisinin artırılması çalışmaları başladı.Temmuz sonunda 5 aylık eğitimini tamamlayan 318 özel harekâtçı, Güneydoğu illerine gönderildi. Şırnak Özel Harekât Şubesi, kapılarını Hürriyet’e açtı. Dağlarda haftalarca süren operasyonları anlatan üst düzey bir Emniyet yetkilisi, “Yılan eti yemiyoruz” diyor.

BİNLERCE dönümlük dağlık araziye kurulu Şırnak Özel Harekât’a, bozuk ve keskin virajlı yollardan geçerek ulaşıyoruz. Bir yanı Cudi, diğer yanı Gabar’a bakıyor. Ziggurat kulesi biçimli bir bina, çevreye 360 derecelik bir açıyla hakim. Onlarca zırhlı, otomatik silahlı arazi aracı, akrepler her an harekete hazır bekliyor. Her şey çok sakin. Görünürde pek kimse yok. Helikopter pisti, atış poligonları da ilk göze çarpanlardan. Aysbergin su üstündeki bölümünü bile tam göremiyoruz. Uzakta, çok az özel harekâtçı görünüyor. Belki arazide, belki tatbikattalar. Nöbetçi kulesinde siyah gözlüklü bir özel harekâtçı, hiç kıpırdamadan tetikte bekliyor. Aracımız elektronik kontrolden geçirildikten sonra bir binaya giriyoruz. Yakından fotoğraf çekmek, isim ve sayı sormak yok!

Kurşun geçirmez malzemeden yapılmış, pencereleri zemine yakın bir kafeteryaya giriyoruz. Ağır çalışma koşullarından nefes almalarını sağlayacak ayrıntılar ilgimizi çekiyor. Duvardaki LCD televizyonda Akasya Durağı oynuyor. Masalarda sigara tablaları, bardaklar, meşrubat şişeleri duruyor. Bir masada ise bitmiş bir okey oyununun pulları dağılmış. Tavandaki pervane, cehennem sıcağının etkisini azaltıyor. Şubeye ait diğer tepenin eteklerine, çeşit çeşit meyve ağaçları iniyor.


Yüksek lisanslılar var

Şube Müdürü çağırdığında görüyoruz yakından. Hepsi yakışıklı, hepsi siyahlar içinde, çelik yelekli. Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda geçen hafta eğitimlerini tamamlayan yeni özel harekâtçıların bir bölümü, Şırnak’a gelenler bunlar. Hepsi gönüllü adayların içinden seçildi. Terör faillerini uçakta ya da evde, dağ başında etkisiz hale getirmek için eğitildiler. Şimdi hepsi keskin nişancı, zor koşullarla baş etme yeteneğinde, kararlı, dayanıklı, disiplinli. Kimi yüksek lisanslı, kimi lisanslı sporcu. Sayıları sır. Tek bildiğimiz, yüzde 90’ı 4 yıllık fakülte, geri kalanı iki yıllık yüksek okul mezunu. Çok önemli bir bölümü, Türkiye’nin ünlü üniversitelerinden mezun. Üstelik yüksek lisanslılar da hiç de azımsanmayacak oranda.

Sinekkaydı tıraşlılar, adaleli pazılarını gözümüze sokmuyorlar. Yüz ifadeleri, bakışları hep aynı. Duygu ve düşüncelerini okumak imkânsız. 90’lı yıllarda belleğimize kazınan sarkık bıyıklı, dövmeli, bandanalı özel harekâtçı Rambolar’a hiç benzemiyorlar. Tatbikat ya da saha görevlerinin dışında tüm zamanlarını, Özel Harekât Şubesi’nin binlerce dönümlük arazisinde geçiriyorlar. Kiminin bir yanında M-16 silahı, diğer yanında gitarı ya da bağlaması. Horoz besleyen de var, tavuk da. Kesip yemek için değil, sadece sevdikleri için... Ama 100 metrelik poligonda atışa geldi mi sıra, değişiyorlar. İnsan siluetli hedefleri tam 12’den vuruyorlar. Her atışta iki mermi...

İşgünü kadar konserve

Üst düzey bir emniyet yetkilisi... Kendi isteğiyle ikinci kez şark hizmetini yapıyor, üçüncüyü de isteyecek. Bulundukları şehrin sosyal ve ekonomik durumu ve alt yapı hizmetleriyle yakından ilgili. Refahın artması için neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Ilısu Barajı ile Cizre-İdil arasında yapılacak havaalanının bölgeyi kalkındıracağını, Şırnak’ın ikliminin seracılık ve meyveciliğe uygun olduğunu söylüyor. Eskiden özel harekâtçıların dağlarda haftalar süren görevleri sırasında yılan yediklerini duyduğumu soruyorum. Bunun şehir efsanesi olduğunu söylüyor. Görev günü kadar konserve alındığını, kumanyanın yettiğini söylüyor. Ama özel harekâtın bitki bilgisinin iyi olduğunu ekliyor. Cudi ve Gabar dağlarının bitki örtüsünün çok zengin olduğunu, mantarının batıdakilerden farklı olduğunu, yenilebilir çok değişik otlarının olduğunu öğreniyoruz. Ama yeni kuşak özel harekâtçılar bitki bilimiyle pek ilgilenmiyormuş.

Askerin eli rahatlayacak

ŞIRNAK Özel Harekât Şubesi’ni haber yapmamız çok zor oldu. Özel röportaj ve fotoğrafların devlet kurumları arasında yanlış anlamalara ve huzursuzluğa neden olacağı endişesiyle kabul etmediler. Birkaç kare uzaktan fotoğraf çekimi ile yarım saatlik sohbetle sınırlı kaldı... Polisin askere alternatif gösterildiği yolundaki haberler, Şırnak Valisi’ni de Emniyeti’ni de rahatsız etmişti. Şırnak Valisi Vahdettin Özkan’a göre, devletin tüm kurumları görevini yapıyor. Sağlık, eğitim personeli gibi askeri de polisi de Şırnak’ta birlik beraberlik içinde, işinin başında. Hükümetin kamu hizmetlerini etkinleştirilmesi, vatandaşta memnuniyet uyandırdı. İstenilen düzeyde olmasa da Şırnak’a artık sürgün değil, gönüllü ve nitelikli personel geliyor. “Hiçbir kurum birbirinin alternatifi değildir. Kurumlar, modern yönetim gerekleri doğrultusunda uzmanlık alanlarına göre işbirliği ve koordinasyon içinde görevlerini ifa ediyor. Özel Harekât’ın da nokta operasyonlarda devreye girmesi, askerin elini rahatlatacaktır” diyor.

İşte Şırnak Özel Harekât

ŞIRNAK Özel Harekât Şubesi, Cudi ve Gabar’a hâkim iki tepenin üzerinde. Binlerce dönümlük dağlık araziye kurulu Şırnak Özel Harekât’a, bozuk ancak çok kontrollü yollardan geçerek ulaşıyoruz. Refakatçiler eşliğinde gittiğimiz merkezin girişinde çok sıkı bir elektronik aramadan geçiriliyoruz. Nöbetçiler, kulelerden kilometrelerce uzağı 24 saat gözlüyor.



HÜRRİYET