MEB’de geçici görevlendirmeler

MEB’in kanayan yaralarından biri olan geçici görevlendirme müessesesi mevzuata girdiğinde ihtiyacın, zorunlu hallerde, adı üstünde geçici olarak kapatılması amaçlanmıştı.

Süreç geldi geçti dolaştı bu makamlar kalıcı hal almaya başladı. 5 yıl boyunca (2005-2010) kasten okul müdürü ataması yapılmayan MEB’de 2010 yılına kadar Okul Müdürlüklerine yapılan görevlendirmelerle idare edilirken 2010 yılından itibaren ise Şube Müdürlüğü konumuna getirildi.


2010 yılından önce de vardı şube müdürlüğüne geçici görevlendirmeler fakat ne zaman ki yıllarca vekaletle müdürlük makamında oturanlar bu koltuklardan oldular işte o zaman büyük bir furya başladı Şube Müdürlüğü görevlendirmelerinde.


Bu furyaya sendika ilçe temsilciliği, şube yöneticiliği dışında bir yönetim tecrübesi olmayan kişiler de katıldılar ve kendilerine hak olarak görmeye başladılar şube müdürlüğünü. Üstelik Hak’tan bahsederek…


İstanbul’da da yaşadık bunu Türkiye’nin genelinde de…

2010 Müdürlük atamalarının ardından “MEB, vekil yöneticileri bir bir terfi ettiriyor” başlığıyla ele almıştık konuyu hem de örnekleriyle.


Bunlar yeterli gelmedi birilerine ve her geçen gün arttı geçici görevlendirmeler. En çok kızdığımız nokta da olmayan kadrolara görevlendirme yapılması oldu. Bir ilçede kadro 2 şu anda 6 Şube Müdürü var. Bazılarında kadro 3 Şube Müdürü sayısı 8… Yazıktır bu devletin kaynaklarına.


Bakan DİNÇER işe memleketine atanamaması nedeniyle (mevzuat gereği) başka ilde kadrosu bulunup kendi ilinde görevlendirilenlerin görevlendirmelerini sonlandırmakla başladı.


Bu yetmez. Başka ilin (doğuda bir il) kadrolu müdürü iken şu anda batıda bir ilde görev yapan İl Müdürlerine yani, kadrosunda çalışmayanlara da el atmalısınız.


Bu da yetmez sayın bakan; bir iktidar değişiminde genellikle başvurulan "tüm vekalet ve geçici görevlendirmeler iptal edilmiştir" diye bir genelge yayımlamalı ve herkesi kadrosuna göndermelisiniz. Bu işin içinden böyle çıkılır ancak. Belki iktidar değişimi yok ama iktidar değişimi gibi olumlu yönde beklenti oluşturulan bir bakan değişimi var. Bu beklentilerin boşa çıkmaması adına da bu adımı atması gerekir sayın bakanın.


Bir yandan öğretmensizlik diye kıvranırken, para yok az atama yapıyoruz derken, diğer yandan bu tür olmayan kadrolara görevlendirmelerle derse girecek öğretmen sayısını azaltıyoruz.


Nasıl mı?

Her şube müdürü görevlendirmesi bir öğretmen eksikliği demektir de ondan… Kişi müdürken şube müdürü yapılmışsa müdürlüğüne bir müdür yardımcısı, müdür yardımcılığına da bir öğretmen görevlendiriliyor ve bir öğretmen kaybediyoruz böylece.


Bir öğretmen kaybederken ne büyük bir rant yarattığımızı da göz ardı etmeyelim. Örneğin Okul müdürüne torpil yaptık Şube Müdürü olarak görevlendirdik, buraya torpilli birini müdür verdik, bu müdürün boşalttığı müdür yardımcılığı kadrosuna da torpilli bir öğretmeni müdür yardımcısı yaptık derken bir kadro ile alın size 3 torpil…


Tabii ki bu şube müdürleri arasında daha bir yıl müdür yardımcılığı yapmamış olanlarda, bir gün bile yönetici ol(a)mamış öğretmenler de var… Bunlar, iktidarın yürü ya adamım denilen damdan düşenler grubu…


Sayın bakanın göreve gelişinden sonra bu konuya çeki düzen vereceği beklenirken ilk görevlendirmesini yaptığı haberleri patladı ki bunun üzerine İl Müdürleri görevlendirmelerinin iptaliyle sesler kesildi.


Sayın bakanın bu konuyu mutlaka sonlandırması gerekmektedir. Sayın bakan göreve başladıktan sonra dahi bu tür görevlendirmeler hızla yapılırken görüştüğüm bir bakanlık yetkilisi bakanlıktan yapılmadığını valilik kanalıyla yapılmış olabileceğini söyleyince, bu konuda kapıdan kovulurken bacadan girilebilmesine de olanak verilmemelidir.


Zorunluluk halinde idare elbet ki görevlendirme yapacaktır. Fakat bu görevlendirmelerin adı ve statüsü gereği geçici, ve asaleten atama yapılıncaya kadar olması gerekir. Tabii ki asaleten atamayı da geciktirmemek kaydıyla…

Olmayan kadrolara görevlendirme ise yer olmayan otobüse yolcu almaya benzemektedir MEB gibi önemli bir bakanlığın bu görüntüden sıyrılması kaçınılmazdır.


Son günlerde geçici görevlendirme iptalleri gündeme gelince birileri sadece sınavla yönetici olunmaz demekte ve geçici çalışanların haklarının teslim edilmesi gerektiğini, yıllardır bu işi yaparak tecrübe kazandıklarını, aksi halde haksızlık yapılacağını iddia etmektedirler. Bu kişiler bu makamlara birileri tarafından getirilirlerken ve getirildikten sonra birilerine hiç mi haksızlık etmemişlerdir?

Bu cümleleri biz müdür atamalarının yapılamadığı 5 yıllık süreçte de çok duymuştuk. Evet sadece sınav kriter değildir yönetici belirlemek için hatta ve hatta öğretmen belirlemek için… Biz de bunu hep söyledik söylüyoruz fakat biz mülakatı adam kayırma olarak kullandığımız sürece başka da yolu yoktur bu işin… Sınav ve çalışma süresince atanılacak yönetim kademesi için elde edilen başarıların, kıdemin ölçümü dışında kriter aramak yanlış olacaktır maalesef...

Sayın bakanı bekleyen en önemli sınavlardan birisidir Geçici Görevlendirme, bir adım atıldı arkası gelecek mi beklenmektedir heyecanla ve dikkatle…

alıntıdır