Hiperbarik Oksijen Tedavisi
Hiperbarik oksijen tedavisi (HBOT: Hyperbaric Oxygen Therapy), bir basınç odasında hastaya aralıklı olarak %100 saf oksijen solutmak suretiyle uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavide amaç, solunum yoluyla akciğerlere alınan %100 oksijenin, tüm vücut sıvılarındaki oksijen miktarını arttırarak, oksijensizlik nedeniyle görevini yapamayan hücreleri görevlerini yapabilir hale getirmektir. Bu tedavi tüm dünyada beyin hasarının ya da yanıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Otizm alanında kullanımı da son yıllarda özellikle ülkemizde yaygınlaşmakla birlikte, otizmde hiperbarik oksijen tedavisinin işe yaradığını gösteren deneysel araştırma bulgusu yoktur. Yapılan araştırmalar vaka çalışmasından ya da tek gruplu kontrolsüz çalışmadan öteye gitmemektedir. Ayrıca, aşırı miktarda oksijen alınmasının beyin ya da kulak için zararlı olabileceği de unutulmamalıdır. Amerikan Pediatristler Akademisinin 2007 yılında yayımladığı Klinik Raporda hiperbarik oksijen tedavisinden hiç söz edilmemiş olması da dikkati çekmektedir.
Neuro – Feedback
Neuro-feedback (‘nöro-fiydbek’ diye okunur) normalden farklı beyin dalgalarını egzersizle normale çevirmeyi kişiye öğretmeyi hedefleyen bir yöntemdir. Başa yerleştirilen elektrotlarla çocuğun beyin dalgaları gerekli yazılıma sahip bir bilgisayara aktarılır. Program bu dalgaları kullanıcının kolaylıkla algılayabileceği bir animasyona çevirir. Kullanıcı bilgisayar oyunu formatındaki bu animasyonu izlerken oyunu beyni ile kontrol edebilir; oyuna dikkatini yoğunlaştırdığında beyin uygun elektriksel aktiviteye geçtiği için oyunda puan kazanmaya başlar; dikkatini dağıttığında ise oyun kontrolünden çıkar. Uzun süreli uygulamalarda aileler çocuklarında bazı olumlu davranış gelişmelerini gözlediklerini bildirmişlerdir. Ayrıca, Research in Autism Spectrum Disorders dergisinde yayımlanmak üzere kabul edilen bir deneysel araştırmada, yüksek işlevli otizmli çocuklarda bu uygulamanın beyin dalgalarında ve belli davranışlarda değişikliklere yol açtığı; ancak, taklit davranışlarında herhangi bir etki yaratmadığı belirlenmiştir. Kesin yargıya varmak için benzer araştırmaların sürdürülmesi ve farklı özelliklerdeki otizmli çocuklarla da araştırmalar yapılması gerekmektedir.*
• Bu yöntemin otizmli çocuklar üzerindeki etkilerini gösteren araştırmalar henüz tam olarak sonuçlanmadığı için bu yöntem değerlendirme dışı bırakılmıştır.
Tedavi Protokolleri
Otizmin tedavisine yönelik tedavi protokollerinin en ünlüsü DAN protokolüdür. DAN protokolü, ABD’nin San Diego kentindeki Otizm Araştırma Enstitüsü’nün (ARI: Autism Research Institute) kurucusu ve aynı zamanda bir otizmli çocuk babası olan Dr. Bernard Rimland tarafından başlatılmıştır. DAN protokolünde yer alan başlıca tedavi uygulamaları şunlardır:
• Vitamin, mineral, amino asit ve yağ asitleriyle yapılan besin destekleri
• Glüten-kazein diyeti
• Gizli besin alerjilerinin araştırılması ve bu araştırmaların sonucuna bağlı özel diyet
• Bağırsaklardaki bakterilerin probiyotik ürünlerle tedavisi
• Ağır metal atımı
DAN protokolünde yer alan tedavi uygulamalarının her birine ilişkin değerlendirmeler önceki bölümlerde yapılmıştır. Bu değerlendirmelerde görüldüğü gibi vitamin ve mineral desteği dışındaki uygulamaların henüz bilimsel dayanağı bulunmamaktadır. Rapor edilen etkililik bulgularının çoğu, deneysel olmayan, ailelerin ya da uzmanların sübjektif görüşlerine dayanan çalışmalardır. Ayrıca, otizmin tedavisine yönelik protokoller ülkemizde resmi olarak onaylanmamıştır.