Hiperaktiflerde Zaman Farklı Mı Akıyor?


Hiperaktivite; fazla enerjik olma hali değil, aşırı enerjinin gerekli düzeyde kontrol edilememe durumudur.

Zaman bir eylemin içinde geçtiği, geçmekte olduğu ya da geçeceği süre yani iki hareket arasındaki süre olarak tanımlanırsa nasıl oluyor da bulunduğumuz ana göre ‘Zaman su gibi aktı’veya ‘Vakit geçmek bilmiyor’ farklılıklarını yaşıyoruz.

Einstein izafiyet teorisini ortaya attığından bu yana, fizikçiler dünya üzerinde dört boyut bulunduğunu kabül ediyorlar. O zamana kadar bilinen ve kabül gören üç boyut olan uzunluk, yükseklik ve genişliğe ek olan diğer fiziksel boyut ise zaman olarak biliniyor.

Matematiksel olarak da kabül gören 4’üncü boyut, diğer üç boyuta eşit değer taşıyor. Ancak insanlar dünya üzerinde üç boyutta, her yönde hareket edebiliyorlar yani, yukarı ve aşağı, sola ve sağa, ileri ve geri. Ancak zamanda sadece ileri doğru hareket edebiliyorlar, zamanda geriye doğru hareketin şimdilik gerçekleşmediğini biliyoruz.


Dikkat ve planlamanın zamanımızı en etkin kullandıran öğeler olduğunu ve bunların dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellikte bozulduğunu biliyoruz.

Dikkat problemi; dikkatin dağılması ya da eksikliği değil, dikkat dağıldığında tekrar toplayamama halidir. Dikkat; sürdürülebilirlik, seçicilik, esneklik, kontrol edilebilirlik özelliklerine sahiptir.

Hiperaktivite; fazla enerjik olma hali değil, aşırı enerjinin gerekli düzeyde kontrol edilememe durumudur.

Dürtüsellik; kısa dönemde az yarar sağlayacak bir durumun uzun dönemde daha fazla yarar sağlayacak bir duruma tercih edilmesidir. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olanlar; çabuk olanı arzular, bekleyemez ve erteleyemezler.

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nda birincil etkilenen durum beynin yönetici işlevleridir. Zaman yönetimi ve diğer yönetim işlevleri birbiriyle etkileşim içindedir ve Yönetim işlevleri bozulduğunda:

1) Harekete geçme (planlama, önceliklerin belirlenmesi)

2) Odaklanma (dikkatin görevlere kaydırılması)

3) Gayret (motivasyonu canlı tutma, gayreti sürdürme ve zihin işlem hızı)

4) Duygu (düş kırıklıklarıyla başa çıkma ve değişen duyguların yönetimi)

5) Hafıza (çalışma belleğinin kullanılması ve anımsama)

6) Eylem (takip ve kendi kendini düzeltme eylemi) fonksiyonlarında bozulmalar olur.

Aslında Dikkat; sıkıldığımızda, durum keyif vermediğinde, ilginç bulmadığımızda, zor geldiğinde, daha ilginç bir şeyin varlığında, anlamadığımızda, beceremediğimizde dağılabilir. Dikkat dağıldığında ise; kıpırdanılır, etrafla ilgilenilir, hayal kurulur, konuşulur, kalkıp dolaşılır sıkılınır, sabırsızlanılır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite günlük hayatta;

Zamanı iyi kullanamama,
Öncelikleri tayin edememe,
Dağınıklık ve düzensizlik,
Sakarlık ve koordinasyon güçlükleri,
Uyku sorunları,
Aile ve arkadaşlarla ilişki sorunları,
Yaşadıklarından ders alamamaya sebep olabilir.

Zaman yönetiminin en önemli sorunu ertelemedir. Erteleme ile mücadele ederken;

Bitirme tarihi belirlemenin,
İlk önce sıkıcı olan işi yapmanın,
Şimdi başlamanın,
Ödüllendirme sistemi kurmanın,
İşleri küçük bölümlere ayırmanın,
Sizi uyaracak biriyle anlaşmanın faydaları olduğu bilinmektedir.

Bir eylem ve davranışa karar verirken arzular ve inançlarımızla zihnimizde gelişen anlamlı ve yaratıcı canlandırma en önemli motivasyon gücüdür. Burada yaratıcılıkta kendinizin yapabilme gücünü ölçersiniz. Zorlukla uğraşmak istemeyen gücü olduğu halde zihinsel canlandırmaya bile girmeyebilir. “Ben yapamam, beceremem, çok zor iş” cümleleriyle zaten eylemin önüne set çekilmiş olur. Bu nedenle öncelikleri belirlerken sınırları geniş tutmak; kısa vadede kolay ulaşılacak hedeften, zihnimizin derinliklerindeki gerçek amaca ulaşmamızı sağlayabilir.

Kendimizi Değerlendirirken: Enerjimizin gün içinde en yüksek zaman dilimini bilmek, sorumlukları kapsayan bir özet oluşturmak, zamanı öncelikler sırasına göre planlamak, her işi yapamayacağımızı ve en iyi alternatifleri seçme gereğini bilmek planlamamıza katkılar sunabilir.

Dikkat sorunu ve hiperaktivite yaşayan kişiler kestirme yolu tercih ettikleri için aslında kendilik güçlerini de tam tespit edememiş olurlar. Bu nedenle zor olarak gördükleri bir işte harcadıkları zaman dilimi onlara çok uzun gelip ve ardından zevk aldıkları eyleme geçtiklerinde ise zamanın su gibi aktığı yanılsamasını yaşayabilirler.

Uzm. Dr. Nuşin Bilgin
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi