Göç Destanı


             

Ä°letiÅŸim


 05xx xxx xx xx


vbnetron


[email protected]

×

Göç Destanı

  • #1
    Rabia PEKKAN (rpekkan) - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Mart.2009
    Nereden
    Antalya
    Mesajlar
    15,760
    @Rabia PEKKAN (rpekkan)



    Göç Destanı





    Göç Destanı

    Uygurların yurdunda "Hulin" isimli bir dağ vardı. Bu dağdan Tuğla ve Selenge isimli iki ırmak çıkardı. Bir gece oradaki bir ağacın üzerine gökten ilâhi bir ışık indi. iki ırmak arasında yaşayan halk bunu dikkkatle izlediler. Ağacın gövdesinde şişkinlik oluştu, ilâhi ışık dokuz ay on gün şişkinlik üzerinde durdu. Ağacın gövdesi yarıldı ve içinden beş çocuk göründü. Bu ülkenin halkı bu çocukları büyüttü. En küçükleri olan Buğu Han büyüyünce hükümdar oldu. Ülke zengin halk mutlu oldu. Çok zaman geçti. Yuluğ Tiğin isimli bir prens hükümdar oldu. Çinlilerle çok savaştı. Bu savaşlara son vermek için Oğlu Galı Tigini bir Çin prensesi ile evlendirmeğe karar verdi. Çinliler , prensese karşılık hükümdardan Tanrı dağının eteğindeki Kutlu Dağ adını taşıyan kayayı istediler. Gali Tigin kayayı verdi. Çinliler kayayı götürmek için kayanın etrafında ateş yaktılar, kaya kızınca üzerine sirke döktüler. Ufak parçalara ayrılan kayayı arabalara koyarak Çin'e taşıdılar. Memleketteki bütün kuşlar, hayvanlar kendi dilleriyle bu kayanın gidişine ağladılar. Bundan yedi gün sonra da Gali Tigin öldü. Kıtlık ve kuraklık oldu . Yurtlarını bırakarak göç etmek zorunda kaldılar.

    Buraya kadar kısaca tanıtmağa çalıştığımız Türklerin ilk dönem edebî eserleri olan Yaratılış, Alp Er Tunga, şu, Oğuz Kağan, Ergenekon, Türeyiş ve Göç destanları bugünkü bütün Türk Cumhuriyet ve Topluluklarının ortak destanları olarak kabul edilmektedir. Büyük bir ihtimalle XV. yüzyılda yazıya geçirildiği kabul edilen "Dede Korkut Hikâyeleri" nin Hun-Oğuz Destan dâiresinden ayrılmış destan parçası olduğu görüşü oldukça yaygındır. Dede Korkut Hikâyeleri ve bu hikâyelerin hem anlatıcısı hem de kahramanlarından biri olan Dede Korkut bütün Türk dünyasında ortak olarak tanınan sözlü ve yazılı gelenekte yaşatılan önemli eserlerden biridir. Türklerin X. yüzyılda büyük kitleler halinde islâmiyeti kabul etmelerinden ve Oğuzların büyük bir bölümünün batıya bugünkü Anadolu topraklarına göçmelerinden sonra gerek Orta Asyada gerek Anadolu , Balkanlar ve Orta Doğuda, Türkler farklı siyasî birlikler içinde yaşamışlardır. X. yüzyıldan sonra teşekkül eden destanlardan Köroğlu dışındakiler Türk topluluk ve guruplarının iletişimleri ölçüsünde yaygınlaşmıştır. Köroğlu destanı XVI. yüzyılda Anadolu'da teşekkül etmiş ve hemen hemen bütün Türk dünyası tarafından benimsenmiş ve çeşitlenerek yaşatılmaktadır.

    alıntı

  • #2
    çeğen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    21.Eylül.2011
    Mesajlar
    7
    @çeğen







    Son zamanlarda Dede Korkut hikayelerinin çizgi film halinde minik izleyicilere sunulduğu gibi keşke destanlarımızda okul öncesi dönemdeki çocuklar için görselleştirilse böylece hem çocuklarımız öğrense hem de hayatları boyunca unutmasalar.

  • YORUM BIRAKMAK İÇİN ÜYE OLMALISINIZ !

    ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA

    Benzer Konular

    1. Köroğlu Destanı
      Konu Sahibi Rabia PEKKAN (rpekkan) Forum EDEBİYAT
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 18.Ocak.2010, 14:47
    2. Ergenekon Destanı
      Konu Sahibi Rabia PEKKAN (rpekkan) Forum EDEBİYAT
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 18.Ocak.2010, 14:45
    3. Hun - Oğuz Destanı
      Konu Sahibi Rabia PEKKAN (rpekkan) Forum EDEBİYAT
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 18.Ocak.2010, 14:43
    4. Şu Destanı
      Konu Sahibi Rabia PEKKAN (rpekkan) Forum EDEBİYAT
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 18.Ocak.2010, 14:43
    5. Alp Er Tunga Destanı
      Konu Sahibi Rabia PEKKAN (rpekkan) Forum EDEBİYAT
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 18.Ocak.2010, 14:42

    Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •  

    Giriş

    Facebook ile Baglan Giriş