Alphonse de Lamartine Kimdir?

Fransız Edebiyatının ve politika hayatının en önemli isimlerinden Alphonse de Lamartine, 21 Ekim 1790 tarihinde Fransa- Macon’da dünyaya gelmiştir. Tam adı Alphonse Marie Louise Prat de Lamartine, aristokrat bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve bu şekilde yetiştirilmiştir. Lamartine, çocukluk ve ilk gençlik yıllarında orduda ya da diplomatik bir görevde bulunmak istiyordu ancak bu isteği bazı nedenlerden dolayı gerçekleşmedi. Lamartine, bu isteğinin gerçekleşmemesinden ötürü bir süre kafasına göre yaşamıştır.

Yine bu yıllarda Lamartine, çocukluğundan beri eğitimini gördüğü Hıristiyanlıktan uzaklaşmaya başlamıştır. Bu uzaklaşmanın ardından Lamartine, yaratıcının birliği fikrine dayanan ve kalp temizliğine önem veren Transandantalizm felsefesine yönelmiştir. Lamartine, avare dolaştığı bu günlerde bir İtalya gezisine çıkar ve burada bir işçi kız ile tanışır. Bu kıza büyük bir aşk ile bağlanan Lamartine, onunla etkili bir aşk yaşar. Ancak birkaç yıl sonra kız ölür ve Lamartine, büyük bir sarsıntı geçirir, daha sonra bu durum onun eserlerine de yansıyacaktır. Ülkenin siyasi açıdan karışık olduğu bu yıllarda bir ara askerlik yapma fırsatı bulur ancak daha sonra bu durum sonra erer. Kısa bir süre askerlik yapan Lamartine, bu görevinin son bulmasının neticesinde yazın dünyasına yönelir. Edebiyatla yakından ilgilendiği süre içerisinde Lamartine, evli bir kadınla aşık olur. Bourget Gölü’nde yaşadığı bu aşk, Lamartine’e ünlü “Göl” adlı şiirini yazdırır. Ancak şair, daha önce yaşadığı bir durumu yeniden yaşar ve aşık olduğu bu kadın da bir yıl sonra yaşama veda eder.

Giderek Romantizm akımı çerçevesinde edebiyat dünyasında yerini alan Lamartine, 1820 yılında Maria- Ann Birch adlı bir kadın ile evlenir. Evliliklerinden iki yıl sonra ise bir kız çocukları dünyaya gelir. Bu yıllarda Lamartine, ilk şiir derlemesini yayımlar. Şairce Düşünceler adını verdiği bu eseri ile Lamartine ismi Fransız yazın dünyasında giderek yayılmaya başlar. Bu yıllarda yoğun bir edebiyat uğraşının yanı sıra diplomatik bir görev de yapan Lamartine, 1830 yılında bu görevini bırakarak siyasete atılma girişimlerinde bulunur. Ancak Lamartine’in bu girişimleri başarısızlıkla sonuçlanır. Bunun üzerine Lamartine ve ailesi İstanbul’un da içinde bulunduğu bir doğu gezisine çıkar. Ancak bu seyahat sırasında Lamartine’in kızı yakalandığı hastalık neticesinde yaşama veda eder. Bu sırada aile Lübnan-Beyrut’ta kalmaktadır ve küçük kızları Julia burada toprağa verilir. Lamartine, kızının mezarının Beyrut’ta olmasından ötürü bir müddet buradan ayrılamaz.


Lamartine’in İstanbul Ziyareti:

Alphonse de Lamartine, çıktığı doğu gezisinin tamamını o yılarda Osmanlı Devleti’nin sınırları içinde bulunan Suriye, Lübnan ve Filistin gibi yerleri gezmiştir. Bu gezileri sırasında kızının ölümünün ardından Lamartine, 1933 yılında milletvekili olarak parlamentoya girebileceği haberini alır ve geri dönmeye karar verir. Anadolu toprakları üzerinden Almanya’ya oradan da ülkesine geçme planı yapan Lamartine, İstanbul’da bulunduğu sürede o yıllarda tahtta bulunan padişah Abdülmecit tarafından ilgi ile karşılanır. Padişahın isteği üzerine Lamartine’e bu ziyareti sırasında eşlik etmesi için Namık Paşa ve Halil Rıfat Paşa adında iki kişi görevlendirilir. Lamartine, bu süre içerisinde yaşadığı anıları birkaç yıl sonra dört cilt halinde kitaplaştırmıştır. Lamartine, 1850 yılında tekrar İstanbul’a giderek Abdülmecit ile görüşme yapmıştır.

Lamartine’in Siyasi Yaşamı ve Son Zamanları:

Milletvekili seçildiği haberi üzerine ülkesine dönüş yapan Lamartine, giderek siyasi görüşlerini değiştirmeye başlamıştır. Liberal görüşlere sahip olan Lamartine, zamanla demokratik bir fikir yapısına bürünmüştür. Burjuvaya karşı hareket etmeye başamış, 1848 İhtilâli’inde önemli bir rol oynamıştır. Şubat Devrimi olarak adlandırılan bu hareket sonrasında Lamartine, Dış İşleri Bakanlığı görevine getirilmiştir. Bir süre bu görevi sürdüren Lamartine, zamanla oldukça önemli devlet adamları arasına girmiştir. Çeşitli önemli görevlerde bulunan Lamartine, bu görevleri sırasında soyluluk unvanları, ve siyasi idam cezasını kaldırmıştır. Bunların yanı sıra ülkesini kolonilerinde mevcut bulunan köleliliği kaldırmıştır. Alphonse de Lamartine, daha sonra cumhurbaşkanlığına aday olur ancak oy sayısı oldukça azdır. Aynı yıl yapılan meclis seçimlerini de kazanamayan Lamartine, meclise de girememiştir. 1850 yılında III. Napolyon tarafından gerçekleştirilen darbe neticesinde Lamartine, politik yaşamına son vermiştir.

Bu şekilde siyasi yaşamı sona eren Lamartine, daha sonra maddi bazı olanaksızlıklar içerisine girmiştir. Bunun üzerine 1850’li yıllarda Osmanlı topraklarına yerleşmek istemiştir. Daha önce de görüştüğü Abdülmecit’ten İzmir veya Marmara dolaylarında bir arazı isteyerek bir çiftlik yaşamı kurmayı düşünmüştür. Sultan Abdülmecit, Lamartin’in bu isteğine kayıtsız kalmamış ve 38 dönümlük bir torağı, hakkı Sadrazam Mustafa Reşid Paşa’da olması şartı ile Alphonse Lamartine’e kira şeklinde takdim etmiştir. Hükümet ile Lamartine, 25 yıllık kira sözleşmesi imzalamışlardır ancak Fransız yazar, şair Lamartine, çiftlikte kullanmak için gerekli olan sermayeyi hazırlayamamış ve bunun üzerine toprak olayı son bulmuştur. Lamartine, Osmanlı Devleti’nin bu iyiliğine neticesinde Osmanlı Tarihi adında sekiz ciltlik bir eser kaleme alarak minnettarlık duygularını ifade etmiştir.

Politik yaşamı sonrasında iyiden iyiye maddi olumsuzluklar yaşayan Lamartine, çiftlik hayalini de gerçekleştirememiştir. Yaşamının son zamanlarında oldukça zor günler yaşayan usta kalem 1863 yılında karısını güç bir şekilde kaybetmiştir. Bu ölümden 3 yıl sonra 1867’de bir kriz geçiren Lamartine, bilincini belli bir oranda yitirmiştir. Bu şekilde 2 yıl yaşayan Lamartine, 28 Şubat 1869 tarihinde yaşama veda etmiştir.

Edebi Yaşamı:

Yaşamına giren, aşık olduğu tüm kadınların kaybeden ve kızının da ölümüne tanık olan Alphonse de Lamartine yaşamı boyunca birçok acıya maruz kalmıştır. Buna rağmen ustam yazar ve şair, kalemini elinden bırakmamıştır. O, şiirlerinde Romantik akım ile hareket etmiştir. İlk gençlik yıllarında aşık olduğu iki hanımdan aldığı ilham neticesinden birçok şiir kaleme almıştır. Bunun yanı sıra söz konusu kadınlarının ölümüne de tanık olan Lamartine, bu durumdan dolayı yaşadığı derin acıyı da eserlerine yansıtmıştır. Şiirlerini yanı sıra Lamartine, nesirleriyle de büyük bir etki yaratmıştır. Öykü, roman, deneme, tiyatro oyunları kaleme alan Lamartine, seyahatleri sırasında yazdığı anı ve gezi yazılarıyla da büyük bir miras bırakmıştır. Tüm bu türlerin yanı sıra içinde Osmanlı Tarihini de anlattığı birçok tarih eseri bulunmaktadır.

Yazar: Canan Yıldırım