Okulöncesi Dönemde Yaratıcılığın Gelişimi

Yaratıcılık yaşamın ilk yıllarında çocuğun oyununda, özellikle annenin bebeği ile oynadığı oyunlar sırasında kendini gösterir. Yaratıcı davranışın ortaya çıkıp gelişmesinde bebeğin anne ya da onun yerini tutan kişiyle olan ilişkisi büyük rol oynar. Okulöncesi dönem yaratıcılığın başladığı bir dönemdir.

Sıfır-İki Yaş: Yaratıcılığın gelişmesinde taklit önemli bir yer tutar. Çocuklar doğdukları andan başlayarak duydukları sesleri, gördükleri hareketleri ve daha sonra da bazı değerleri taklit ederler. Yeni doğan bir bebek duyu sistemini kullanarak çevreyi tanımaya, dış dünyaya uyum sağlamaya çalışır. Önceleri nesneleri ağzına alarak ayırt etmeye başlar, daha sonra el kasları geliştikçe dokunma duyusunu kullanarak çevreyi araştırır. Çocuk bu dönemde nesnelerin isimlerini sorar, yeni sesler ve ritimler oluşturur, bir şey yarattığı zaman onu bitirmeden önce isimlendirmez, iki yaşındayken günlük rutin işleri önceden tahmin eder. Dokunma, tatma ve görme yoluyla her şeyi denemeye heveslidir. Çok meraklıdır. Fakat merakını kendine özgü yollarla ifade eder. Bu dönemde yaratıcılığın gelişimi, hayal gücüne yönelik basit oyunlar, büyük bloklar ve dolgu oyuncaklarla desteklenebilir.

İki Dört Yaş: Bu dönemde çocuk dünyayı, yaşantıları ve yaşantılarının sözel ve hayali oyunlarla tekrarı sayesinde öğrenir. Dikkat süresi kısadır ve yönlendirilmediğinde yaptığı etkinliklerden çabuk sıkılır. Bağımsızlık duygusu gelişmeye başlar ve her şeyi kendisi yapmak ister. Bu durum kendi yeteneklerine güvenmesini sağlar. Çocuğun çevreye olan merakı bu dönemde de devam etmektedir. Çocuk kültürel sembolleri öğrenir ve özellikle bu devrede çocuğun kelime hazinesi hızla gelişir. Dili öğrenen çocuk duyu organlarından gelen uyaranları sözlü olarak ifade eder. İnsan, hayvan, bitki, nesne ve evrenle ilgili birçok soru sorar. Bu tür sorular, bazen yetişkinleri şaşırtır. Çocukların anlayabileceği şekilde sorularına yanıt vermek, yaşadıkları çevreyi algılamalarında ve yaratıcılıklarını geliştirmelerinde çok yararlı olur. Bu dönemde çocuk yaptığı karalamalar sırasında bazı öyküler anlatmaya başlar. İmgelemeye dayalı bu etkinlik, kâğıttaki çizgilerle dış dünyada görülen nesneler arasında kurulan benzerlikten doğar. Bunlar rastlantısal olabileceği gibi, çocuğa yetişkinler tarafından gösterilen ve anlatılan öykülerin resimlerden etkilenmesi sonucunda da olabilir. Çocuk çevresindeki nesneleri cinslerine göre tanımaya ve nesnelerle içli dışlı olmaya başladığında yaratıcılık ortaya çıkmaya başlar. Bu dönemde çocuklara, hazır oyuncaklardan çok hayal gücünü harekete geçirebilecek, değişik şekiller oluşturulabilecek oyuncaklar ve malzemeler verilebilir.

Dört-Altı Yaş: Bu dönem yaratıcılığın başladığı bir dönemdir. Çocuk bir sanatçı gibi yaratıcıdır. Kültürel sembollerle oynamaktan zevk alır. Kültürel sembolleri başkalarından gördüğü şekilde değil, kendi düşündüğü ve hissettiği biçimde formüle eder. Çocuk öyküler yaratır, resimler çizer ve çeşitli yaşam biçimlerini dramatize eder. Bu dönemde çocuk, kendi yetenekleriyle kendi kişiliğini yaratmaya başlar. Daha önceleri kendini başkalarından farklı görmezken, bu yaşlarda kendini ayrı bir kişi, başkalarını da ayrı kişiler olarak görmeye başlar. Başkalarının söylediklerini ve yaptıklarını dikkate alır, kendi planlarını, korkularını, gereksinmelerini ve ümitlerini tartışır. Bu dönemi, altı-dokuz yaş döneminden ayıran en önemli özelliklerinden biri düzenleme anlayışının ve biliş-öncesi ile üretici süreçlerin tam yerleşmemiş, oturmamış ve iyi sistemleşmemiş durumda olmasıdır. Çocukta tanıma, seçme, bağıntı kurma, oranlama ve anlam çıkarma yetenekleri hala tam gelişmemiştir. Bu dönemde, çocuk ilk kez planlama becerilerini öğrenmeye başlar. Önceden bildiği oyun ve işleri planlamaktan hoşlanır. Taklide dayanan oyunlarda, yetişkin rollerini deneyerek öğrenir. Merakı, ona doğruyu ve gerçeği araştırmada önderlik eder. Artık tek tek olaylar arasında ilişki kurulabilir, fakat ilişkinin nedenini anlayamaz. Oyunları çoğu kez hayal gücüne dayanır ve bu oyunlarda pek çok roller deneni. Bu yaşlarda, çocuk diğer insanların duygularını tanımaya başlar. Bu dönemde sözcük oyunlarıyla, yeni deneyimlerle, yaratıcı sanatlar yoluyla çocuğun kendine güveni ve yaratıcılığı geliştirilebilir.

alıntı