Anaokullarında Beslenme

Okul öncesi kurumlarına tam veya yarım gün devam eden çocukların beslenme sorumluluğunu okullar, aileleri ile paylaşırlar. Yiyeceklerin seçimi, hazırlanması, sunumu ve gerekli durumlarda aileler ile bu konudaki işbirlikleri okulların sorumluluğundadır.

Bu yaşlardaki çocuklar hızlı gelişim gösterirler. Çocuk yararlı besinlerden yeterli miktarda, yani yaşına uygun yediğinde dengeli beslenmiş olur. Eğer dengeli ve iyi beslenirlerse sağlıkları da iyi olacaktır. Bu farklı alanları da olumlu etkileyecektir. Sağlıklı olduklarında çocuklar çabuk hasta olmazlar, çünkü vücutları hastalıklara karşı daha güçlü ve kuvvetlidir. Dişleri çabuk çürümez çünkü yedikleri sayesinde dişleri ve kemikleri sağlamdır. Yedikleri yararlı besinler boylarının da uzayabileceği yere kadar uzamasını sağlar. Sağlıklı oldukları için hareketli olurlar, koşup, oynarlar böylece bedenleri güçlenir. Beslenme yeterli olduğunda, bu yaşlarda son derece önemli olan beyin gelişimleri olumlu etkilenir. Sağlıklı beslenme okulda yeni şeyler öğrenirken dikkatlerini vermeleri, denileni anlamaları, anlatmada başarılı olmaları için gereklidir. Beslenmeleri yeterli olduğunda başarılı olurlar. Okulda başarılı olduklarında kendine güvenleri artar ve mutlu olurlar.

Öğretmenlerin beslenme konusunda bilgili ve bilinçli olmaları, hem aileleri hem de okul ortamını desteklemeleri açısından çok önemlidir. Öğretmenin çocuklar ile birlikte yemek yemesi, onlara örnek olması ve bu sürenin çocuklar ile birlikte sohbet ederek keyifli geçirilmesi, okul ortamında sağlıklı ve dengeli beslenmenin ilk adımıdır.

Temel besinler

Sebze-Meyveler: Yararlı besinlerin ilk grubu sebze ve meyvelerdir.

Sebze ve meyveler yararlı besinlerdir çünkü bu yiyeceklerde vücuda yararlı vitaminler bulunur. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı, semizotu, taze fasulye gibi) ve bütün meyveler (özellikle portakal, mandalina, limon gibi turunçgiller, çilek) ve domates c vitamini içerirler. Vitamin içerdikleri için bu besinler yenildiğinde hastalıklara karşı direnç artar.

Kurubaklagiller-yumurta-et : büyüme ve gelişmeyi sağlayan yararlı besinlerin ikinci grubu ise kurubaklagiller, yumurta ve et grubudur.
Bunlar hastalıklara direnç kazandırırlar. Bu grupta en önemli yiyecekler baklagillerdir. Baklagillere nebati/bitkisel et de denir. Örneğin, kurufasulye, mercimek, nohut, bakla ve bezelye. Bu grupta bir de hayvansal et içeren yiyecekler vardır. Tavuk, balık ve kuzu, koyun, dana eti, kıymadan yapılan köfte, ciğer gibi yiyeceklerdir.

Süt ve sütten yapılan yiyecekler: diğer yararlı yiyecek grubu da hücre çalışmasında önemli rol üstlenen süt ve sütten yapılan yiyeceklerdir. Peynir, tulum peyniri, çömlek peyniri, yoğurt, muhallebi, ayran, sütlaç, muhallebi ve sütten yapılan çorbalar. Kalsiyum açısından zengin olup, diş ve kemik gelişiminde önemlidir.
Tahıl ve tahıldan yapılan yiyecekler: bir diğer en temel besin grubu ise tahıllardır.
Buğday, çavdar, yulaf, mısır unundan yapılan ekmek, hamur işleri, bulgur, pilav, şehriye, makarna, börek.

Nişasta, tatlı ve yağ: temel besinlerin son grubu da nişasta, tatlılar ve yağdır.
Bisküvi, pasta, tatlı, bal, reçel, pekmez, yağlar.

Temel besinlerin yanında su ve diğer içecekleri de (ayran, meyve suları gibi) unutmamak gerekir. Su, besinlerin vücutta öğütülmesini kolaylaştırır ve zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar. Vücudun %72 sinin (yarısından fazlası) su olduğunu hatırlarsak, her gün bolca su ve diğer içeceklerden içmeli.


Vücuda Zarar Veren Yiyecekler

Şeker, gofret gibi yiyecekler, kızartmalar, tuz ve baharatlar, yağların fazlası, çay, gazoz gibi gazlı içeceklerin fazlası ve açıkta satılan yiyecekler sağlığa zararlıdır.

Şeker, çikolata gibi yiyecekler vücuda enerji verir. Ancak fazlası zararlıdır. Ayrıca çocuğun öğün aralarında şeker, çikolata, gofret yediğinde iştahı kesilecektir. Bu sebeple yararlı gıdaları yemeyecektir. Üstelik şekerli yiyecekler yendikten sonra dişler fırçalanmazsa şeker dişleri çürütür. Bu nedenle şeker/gofret yerine öğün aralarında meyve, havuç, salatalık, peynir, pekmez, yoğurt, kuru meyveler verilebilir. Çocuk dişlerinin çürümemesi için şekerli yiyeceklerden hemen sonra dişlerini fırçalamalıdır.
Kızartmalar vücuda gereğinden fazla yağ girmesine neden olur. Bu yağlar ilerde damar rahatsızlıklarına yol açabilir. Yiyecekleri yağda kızartma yerine yağsız tavada, ızgarada pişirebilir, haşlanabilir.
Tuz belli ölçüde vücut için gereklidir ancak az miktarda kullanılmasında fayda var. Sofrada tuz çocuğun yanına konmamalı veya zararı anlatılmalıdır. Yemeklere tad versin diye acı biber ya da baharat konur. Bunlar da çocuklar için zararlıdır.
Yemeklerde mümkün olduğunca az margarin kullanılmalıdır. Margarin yerine salat yağı ya da ayçiçek yağı, ya da zeytinyağı kullanmak daha sağlıklıdır.
Koyu çay fazla içildiğinde gelişmekte olan çocuğun boyu yeterince uzamayabilir. Fazla çay çocuğu sinirli de yapabilmektedir. Yemekle birlikte içilen çay çocukta kansızlığa neden olmaktadır. Bu yüzden çocuğu küçük yaşlarda çay içirmeye alıştırmamalı. Eğer vermek zorunda kalınırsa da yemeklerden 1 saat sonra verilmeli. Çayı çok açık veya biraz süt veya limon ekleyerek vermek daha yararlı olacaktır. Çay yerine ıhlamur veya adaçayı verilebilir.
Gazoz ve kola gibi asitli, sodalı içecekler çocuğun iştahını kapar ve dişleri çürütür. En iyisi çocuğu küçük yaştan itibaren bu tür çok yararlı olmayan şekerli içeceklere alıştırmamaktır.
Özellikle açıkta satılan yiyeceklerden simit, şerbetli tatlıların ne şekilde korunduğu bilinmemektedir. Çocuğa bu yiyeceklerin sağlıksız koşullarda hazırlandığını, mikrop kapıp hastalanabileceği anlatılabilir. Bunları yemesi önlenebilir.
Sağlıklı/dengeli beslenme aynı zamanda vücuda ve yaşa uygun miktarlarda yenmesidir. Sadece sağlıklı yiyecekleri çocuğa yedirmek değil onların yiyecekleri miktar kadar tabaklarına yemek koymak ya da onların yiyebilecekleri kadar yemek yemesini beklemek de önemlidir. Yiyeceklerin cinsi kadar miktarı da önemlidir.

Günlük/Haftalık Yenmesi Gereken Miktarlar

Çocukların dengeli beslenmesi isteniyorsa yararlı besinlerin beş grubundan da kurubaklagiller, et, yumurtadan; sebze ve meyvelerden; süt-süt ürünleri; tahıl/lifli gıdalardan ve nişastalı besinlerden gün içinde yemeleri sağlanmalıdır. Eğer bu yapılabilirse çocuk dengeli besleniyor demektir. Yararlı besinleriancak dengeli bir şekilde yersek bedenin büyümesini, gelişmesini sağlayabiliriz.

Dengeli beslenmede neyin yenildiği kadar, neleri birarada yenildiği de önemlidir. Örneğin nohutun (protein) yanında pilav (enerji) olması pilavdaki enerji verici değerin vücuda daha yararlı olmasını sağlar. Tek başına yoğurt (protein) yerine yoğurtlu makarna (enerji) yiyen çocuk daha dengeli beslenmiş olur.


Günlük Yemek Planlama Rehberi


Düzenli Bir Şekilde Kahvaltı Yapmanın Faydası:
Sabah saatleri çocukların zihninin öğrenmeye açık olduğu saatlerdir. Çocuk sabah kahvaltı etmediğinde vücuduna yeterli besin almadığından dikkatini veremeyebilir, kolay öğrenmeyebilir. Bu yüzden okul çağı çocuklarının kahvaltı yapması büyük önem taşımaktadır. Eğer çocuk kuvvetli bir kahvaltı yaparsa derslerinde daha dikkatli olur, derslerini daha iyi anlar ve öğrenir.

Çocuk kahvaltı yapmaya isteksiz olsa bile muhakkak 1 dilim ekmek üzerine reçel, bal veya pekmez sürülebilir, bir bardak süt, bir elma, yumurta, kurabiye, yoğurt verilebilir.

İştahsız/Yemek Yemek İstemeyen Çocuklar

çocuğun tabağındaki yemeği yemek istememesinin birçok nedeni olabilir. Aşağıda olası nedenler ve yapılabilecekler paylaşılmaktadır. Her sorunda olduğu gibi burada da aile ile işbirliği çok önemlidir. Ev ve okul ortamında paralel davranılması, gelişmelerin paylaşılması bu sorunun üstesinden gelinmesi için ilk adımdır.

Eğitimcinin çocuklar ile birlikte yemesi, onlar ile bu süreci birlikte keyifli geçirmesi sorunun üstesinden gelinmesi için önemli bir adımdır. Öğretmenin bu konuda da çocuklara örnek olacağını unutmaması gerekir.

Çocuk özellikle okul öncesi dönemde anne ve babasını örnek alır. Eğer anne ya da baba yemek seçiyorsa çocuk da yemek seçer. Örneğin, anne ya da baba ıspanak yemiyorsa çocuk da yemek istemez. Çocuğa zorla yemek yedirildiğinde de inatlaşma olabilir. “acıktığım zaman nasıl olsa birileri bana yemeğimi yedirecek.” Diye düşünüyor olabilir. Zorla yedirmek yerine çocuğa yeterli zaman tanıyarak yiyebileceği miktarı masada yemesi sağlamaya çalışmalı. Eğer çocuk hala direniyor ve yemiyorsa kesin bir tavırla “eğer yemeğini yemek istemiyorsan kalkabilirsin ancak diğer öğüne kadar hiçbir şey yemeyeceksin.” Denilebilir. Bu davranışta kararlı olunmalıdır.

Çocuğun tabağına yiyebileceğinden fazla yemek konduğunda da yemeyebilir. O nedenle tabağına yiyebileceği miktarda koymalı ki sorunlar yaşanmasın. Yemeğini bitirdiğinde çocuğu “aferin yemeğini bitirmişsin.” Diyerek takdir edebiliriz. Çocuğa istediğinde tekrar alabileceği söylenebilir.

Yiyecekler çiğneyemeyeceği büyüklükte tabağına konuduğunda da çocuk yemek istemeyebilir.
Çocuğun önündeki yemek küçük parçalar halinde kesilebilir. Örneğin, çocuğun önüne bir dilim börek koyduğunda yemesi zordur. Küçük dilimlere kesilirse bu sorun halledilmiş olur.

Çocuk tabağına konulan yemeğin tadını sevmediği için yemeyebilir. Ancak çocuklar bazen yararlı olsa da bazı besinleri yememekte ısrar eder. Bu durumda çocuğu zorlamak hiçbir çözüm getirmez. Çocukların sevmediği yiyecekleri çocuğa zorla vermek yerine bu yararlı besinler farklı şekillerde verilebilir. Örneğin, çocuklar süt sevmiyorsa sütlaç yapılabilir, sütü kakao ile verilebilir ya da sütten yapılan besin olan yoğurt veya sütten yapılmış çorbalar verilebilir.

Çocuğun yorgun, uykusuz, hasta olması veya hastalığın nekahat dönemind olmasından dolayı iştahı olmayabilir. Bu gibi durumlarda çocuğun yemesi için ısrar etmemeli. Örneğin çocuk hastalığı sırasında yeterli sıvı aldıysa (su, ıhlamur, ayran ve limonata gibi) bir iki gün boyunca az yemesi sorun yaratmaz. Çünkü hastalığın bitiminde hastalık süresince kaybettiği besinleri tekrar almaya başlayacaktır.

Yemek yenilen masanın temiz, bakımlı ve hoş görünmemesi çocuğun iştahıcı kapayabilir. Çocukların yemek yediği ortamı daha cazip hale getirmek için masaya güzel bir örtü serilebilir, renkli peçeteler kullanılabilir vb.

Çocuklara masayı hazırlarken bazı sorumluluklar vererek yemek zamanını cazip hale getirebilir. Böylece kendi hazırladıkları masada yemek yemesi çocukları sevindirebilir.


.ALINTIDIR.