Balıklıgöl Efsanesi


             

Ä°letiÅŸim


 05xx xxx xx xx


vbnetron


[email protected]

×

Balıklıgöl Efsanesi

  • #1
    Cihan ÇAĞLAYAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Nisan.2009
    Nereden
    Şanlıurfa
    Mesajlar
    5,536
    @Cihan ÇAĞLAYAN



    Balıklıgöl Efsanesi





    Balıklıgöl, (Aynzeliha ve Halil-Ür Rahman Gölleri ) Şanlıurfa şehir merkezinin güneybatısında yer alan ve İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinen bu iki göl, kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserler ile Şanlıurfa'nın en çok ziyaretçi çeken yerleridir.


    İbrahim Peygamber, devrin zalim hükümdarı Nemrut ve halkının taptığı putlarla mücadele etmeye, tek tanrı fikrini savunmaya başlayınca, Nemrut tarafından bugünkü kalenin bulunduğu tepeden ateşe atılır. Bu sırada Allah tarafından ateşe "Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol" emri verilir. Bu emir üzerine, ateş suya odunlar da balığa dönüşür. İbrahim bir gül bahçesinin içersine sağ olarak düşer. İbrahim'in düştüğü yer Halil-ür Rahman gölüdür. Rivayete göre Nemrut'un kızı Zeliha da İbrahim'e inandığından kendisini onun peşinden ateşe atar. Zeliha'nın düştüğü yerde de Aynzeliha Gölü oluşmuştur. Her iki göldeki balıklar halk tarafından kutsal kabul edilerek yenilmemekte ve korunmaktadır.

    Eski bir rivayete göre, anadolu toprakları tümü işgal durumuna düşerse bu kutsal balıklar melek asker olup kurtuluş savaşlarına katılacak denmektedir. Kutsal balıklara da askerbalık denilmektedir
    * Tuttum, taa içime oturttum seni...

  • #2
    Cihan ÇAĞLAYAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Nisan.2009
    Nereden
    Şanlıurfa
    Mesajlar
    5,536
    @Cihan ÇAĞLAYAN







    Balıklıgöl Hakkında yazılmış diğer yazılar :

    Alıntı Alıntı
    Balıklıgöl Efsanesi

    Bir zamanlar bu şehirde zalim bir hükümdar yaşarmış. Yaptığı bu zalimliklerle kendinden geçen Nemrut gün gelmiş kendisini Tanrı zannetmeye başlamış ve büyük tapınaklar yaptırıp içine de kendi heykellerini koydurmuş. Halkına da baskı yaparak kendisine Tanrı diye tapmalarını istemiş.

    Bir gece Zalim Nemrut uykusunda korkunç bir kabus görmüş. Kan ter içinde fırlamış yatağından. Hemen sarayın bütün kahinlerini ve büyücülerini çağırtmış ve rüyasını anlatmış onlara. Nemrut'un rüyasını dinleyen kahinlerin ileri gelenleri şöyle yorumlamış Nemrut'un rüyasını: "Efendim, krallığınızda dünyaya gelecek bir çocuk sizin tahtınızı ve saltanatınızı yıkacak, ülkeniz üzerindeki hakimiyetinize son verecek."

    Sarayındaki danışmanlarına çok güvenen Nemrut korku içinde kaskatı kesilmiş. Panik halinde nasıl önlemler alabileceklerini sormuş onlara. Sarayın baş kahini atılmış öne hemen; "Değerli efendim" demiş, "Eğer bu sene krallığınızda doğacak bütün erkek çocuklarını öldürtürseniz , erkekler ve kadınların da bu yıl boyunca birbirlerine yakınlaşmalarını yasaklarsanız ve aksine yapan herkesi asarsanız bu sorunu da çözersiniz" .

    Nemrut kahinlerin önerisiyle doğacak bütün erkek çocukların öldürülmesi emrini vermiş. Ülkesinde yaşayan her on aileye bir gözlemci düşecek şekilde kuralların uygulanıp uygulanmadığını izlemeye başlamış. Sadece başdanışmanı Azer'e çok güvendiği için onun ve ailesinin başına gözlemci koymaya gerek duymamış.



    Böylece şehirde bir yıl sürecek dehşet ve zulüm dönemi başlamış. Nemrut bu bir yıl süresince on binlerce çocuğu öldürtmüş, aileleri darmadağın etmiş. Bütün ülke Nemrut'un bu büyük zulmü altında inim inim inliyormuş. Bir yılın sonunda Nemrut yine bütün danışmanlarını etrafına toplamış. Müneccimleri ona demişler ki "Hükümdarım maalesef aldığımız tedbirler yeterli olmadı. Sizi ve tahtınızı yok edecek çocuk yarın gece ana rahmine düşecek."

    Nemrut kâhinlerinin bu sözleri üzerine daha da büyük bir paniğe kapılmış. Ve hemen şehirdeki bütün erkeklerin toparlanıp şehir dışına çıkarılmasını ve iki gün boyunca da şehre girmelerinin yasaklanmalarını emretmiş. Nemrut şehri dolaşırken aniden krallık mührünü sarayında unuttuğunu farketmiş. Hemen en güvenilir adamı Azer'i göndermiş saraya mührünü alıp kendisine getirmesi için. Azer, saraya gidip mührü almış. Geri dönerken aklına karısı gelmiş. Evine varınca nefsine hakim olamamış ve karısıyla birlikte olmuş. Ve böylece Zalim Nemrut'u yok edecek olan Hz.İbrahim ana rahmine düşmüş.

    Kahinler sabaha doğru Nemrut'a onu korkudan tir tir titreten haberi vermişler. "Efendimiz maalesef aldığımız tüm önlemlere rağmen o çocuk bu gece ana rahmine düştü" Nemrut sinirden küplere binmiş ve ülkesinde bu yıl doğacak bütün erkek çocuklarının öldürülmesin emretmiş. O gece Azer'den hamile kalan karısı bu durumu kocasından saklıyor, kendisini şişmanlamış gösteriyormuş. Doğum vakti yaklaşınca da bugünkü Urfa Kalesinin kuzeyinde bulunan küçük bir mağaraya gitmiş ve tek başına doğurmuş çocuğunu.



    Çocuğunun öldürüleceği korkusuyla onu iyice sarıp sarmalayıp mağaranın en dibine gizlemiş. Her gün bir defa onu emzirmeye geliyormuş mağaraya. Gelemediği günlerde açlıktan ve soğuktan oğlunun ölmüş olabileceğini düşünüp ağlıyormuş ama her seferinde telaşla gittiği mağarada küçük çocuğu sağ salim görünce mutluluktan uçuyormuş. Mağarayı kendilerine korunak olarak kullanan ceylanlar bu küçük çocuğu kendi sütleriyle besliyorlarmış.

    Aradan 15 ay geçmiş ama Hz.İbrahim 15 yaşında bir delikanlı gibi görünüyormuş Günlerden bir gün kralın askerleri şehrin hemen yamacındaki dağa avlanmaya çıkmışlar. Dağda dolaşırken ceylanların arasındaki İbrahim'i görmüşler. Hemen yakalayıp saraya getirmişler. Nemrut, ceylan sütüyle beslenmiş 15 yaşındaki genç, gürbüz ve güzel bir delikanlı olan İbrahim'i hemen yanına almaya karar vermiş. Böylece genç İbrahim sarayda yaşamaya başlamış ve burada Nemrut'un bir diğer evlatlığı genç Zeliha ile tanışıp dost olmuş. İbrahim sarayda geçirdiği günlerde kendisini evlatlık alan Nemrut'un halka yaptığı zulümlerden ve putlara tapınmasından dolayı kızmaya başlamış. Bir gün bu düşüncelerini arkadaşı Zeliha ile paylaşmış ve ona taştan yapılmış bu putlara tapınmanın anlamsızlığını anlatmış.

    İbrahim bir gün tapınağın boş olduğu bir saatte eline bir balta almış ve tapınaktaki bütün putları tek tek kırmaya başlamış. Hepsini kırdıktan sonra elindeki baltayı da tapınağın baş köşesine yerleştirmiş ve Nemrut'a benzeyen en büyük heykelin omzuna asmış. Nemrut olanları duyunca sinirden çılgına dönmüş ve derhal bunu yapanın bulunmasını emretmiş.



    Kısa bir araştırmanın ardından İbrahim Nemrut'un huzuruna çıkarılmış.Nemrut "Sen mi yaptın" diye sorunca, son derece sakin bir şekilde cevap vermiş "Hepinizin gördüğü gibi balta en büyük heykelin omzunda duruyor. Yapsa yapsa o yapmıştır." Demiş. Nemrut Hz.İbrahim'in bu cevabı üzerine daha da sinirlenmiş, "Olur mu böyle saçmalık. O cansız bir taş parçası. Nasıl eline bir balta alıp da böyle bir şey yapabilir ki?" Hz. İbrahim de gülümseyerek cevap vermiş Nemrut'a ."İşte benim de anlatmak istediğim buydu. Siz kendi elinizle yaptığınız bu taş parçalarına nasıl olur da taparsınız ve onlardan adalet, huzur, bereket beklersiniz? Bu taşlar gerçekten Tanrı olsalardı kendilerini koruyabilirlerdi"

    Bu cevaba çok sinirlenen Nemrut hemen İbrahim'in yakalanıp ateşe atılmasını emretmiş.

    Nemrut, kalenin kuzeyinde kalan dağın tepesindeki iki büyük sütunu mancınık olarak kullanıp, Hz.İbrahim'i buradan ateşe atmaya karar vermiş. Tam bu esnada Allah : "Ey ateş, serinlik ve esenlik ol" diye buyurmuş. Hz. İbrahim ateşin üzerine düşer düşmez ateşin yerinde berrak küçük bir göl oluşuvermiş. Allah'ın emri ile hazırlanan o devasa ateş bir göle; ateş için toplanan odunlar da balıklara dönüşmüşler. Odunlar biraz yanmış oldukları için balıkların sırtında kara lekeler oluşmuş. Varlığına inandığı ve sürekli onu aradığı için Allah, Hz.İbrahim'e "Halilim" yani dostum demiş. Bu göle de bu yüzden "Halilurrahman Gölü" denmiş.


    Zeliha'nın döktüğü gözyaşlarından oluşan göle ise "Zeliha'nın gözyaşları" anlamına gelen "Ayn-ı Zeliha Gölü" ismi verilmiş.

    Nemrut bütün bu olanlar karışsında daha da sinirlenmiş. Ve Allah'ı inkara devam etmiş. Allah da ona bir kanadı sakat sivrisinek göndermiş. Bu sivrisinek bir gece Nemrut yatarken kulağından içeri girmiş ve beynine kadar gitmiş. Günler geçmiş ve Nemrut bu sinekten dolayı kafasında büyük ağrılar hissetmeye başlamış. Ülkesindeki bütün büyücüleri ve hekimleri derdine derman bulsunlar diye çağırtmış. Ancak hiçbiri Nemrut'a yardım edememiş. Nemrut, ağrıları biraz olsun azaltabilmek için kendi hazırlattığı özel tahta bir tokmakla kafasına vuruyormuş her gün. Ağrı arttıkça tokmakla vuruşlarının şiddetini de arttırmış. Sonunda tokmağın acısına dayanamamış ve kafası parçalanarak can vermiş.
    * Tuttum, taa içime oturttum seni...

  • #3
    ilknurdemirel - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25.Nisan.2009
    Mesajlar
    358
    @ilknurdemirel







    zahmet edip araştırdığın için teşekkür ederim.
    çok faydalı oldu.merak ediyordum.

  • #4
    burcu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.Mart.2009
    Mesajlar
    1,313
    @burcu







    Ben de Şanlıurfa da yaşadığım için anlattığın efsaneyi biliyorum..Burda Balıklıgöl e giden turistlere minikler bu olayı anlatıyor Bu efsaneyi okuduktan sonra bir de Balıklıgöl ü görmenizi tavsiye ederim arkadaşlar..

  • #5
    Cihan ÇAĞLAYAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Nisan.2009
    Nereden
    Şanlıurfa
    Mesajlar
    5,536
    @Cihan ÇAĞLAYAN







    Alıntı ilknurdemirel Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    zahmet edip araştırdığın için teşekkür ederim.
    çok faydalı oldu.merak ediyordum.

    ne demek hocam rica ederim
    * Tuttum, taa içime oturttum seni...

  • #6
    Cihan ÇAĞLAYAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Nisan.2009
    Nereden
    Şanlıurfa
    Mesajlar
    5,536
    @Cihan ÇAĞLAYAN







    Alıntı burcu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ben de Şanlıurfa da yaşadığım için anlattığın efsaneyi biliyorum..Burda Balıklıgöl e giden turistlere minikler bu olayı anlatıyor Bu efsaneyi okuduktan sonra bir de Balıklıgöl ü görmenizi tavsiye ederim arkadaşlar..
    hemşerimiyiz burcu
    * Tuttum, taa içime oturttum seni...

  • #7
    burcu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.Mart.2009
    Mesajlar
    1,313
    @burcu







    Alıntı Egitim Turkiye Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    hemşerimiyiz burcu
    Canım biz aslen Urfalı sayılmayız babam subay olduğu için burdayız ama yine de hemşeri sayılırızUrfa yı çok seviyorum ben..İnsanları da çok sıcak..Sen de Urfa da oturuyorsun değil mi canım?

  • #8
    Burcu Yeşilyayla - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.Mart.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    1,066
    @Burcu Yeşilyayla







    Biliyordum bu efsaneyi. Urfa, görmeyi çok istediğim bir şehir

  • #9
    burcu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    20.Mart.2009
    Mesajlar
    1,313
    @burcu







    Alıntı NaughtY Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Biliyordum bu efsaneyi. Urfa, görmeyi çok istediğim bir şehir
    Bekleriz Burcucum..Sen gel buraya gezdirme, ağırlama işini bana bırak

  • #10
    Burcu Yeşilyayla - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12.Mart.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    1,066
    @Burcu Yeşilyayla







    Alıntı burcu Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Bekleriz Burcucum..Sen gel buraya gezdirme, ağırlama işini bana bırak
    Sağol canım. İnşallah

  • YORUM BIRAKMAK İÇİN ÜYE OLMALISINIZ !

    ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA

    Benzer Konular

    1. Tron Efsanesi
      Konu Sahibi HALE GAMZE Forum SİNEMA-FİLM
      Cevap: 2
      Son Mesaj : 30.Kasım.2010, 20:50
    2. urfa, balıklıgöl
      Konu Sahibi myangelx Forum AMATÖR FOTOĞRAF ÇEKİMLERİNİZ
      Cevap: 12
      Son Mesaj : 14.Eylül.2010, 09:15
    3. 20 diyet efsanesi!
      Konu Sahibi Ayşe Turan BAL Forum SAĞLIK
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 09.Ocak.2010, 02:31
    4. 24 Ekim Balıklıgöl
      Konu Sahibi Cihan ÇAĞLAYAN Forum AMATÖR FOTOĞRAF ÇEKİMLERİNİZ
      Cevap: 7
      Son Mesaj : 13.Kasım.2009, 20:01
    5. Şanlıurfa Balıklıgöl ( Peygamberler Şehrimiz )
      Konu Sahibi Cihan ÇAĞLAYAN Forum TÜRKİYEMİZ'DEN GÖRÜLESİ YERLER
      Cevap: 26
      Son Mesaj : 25.Haziran.2009, 02:26

    Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •  

    Giriş

    Facebook ile Baglan Giriş