Yaratıcı Çocuklar Yetiştirebilirsiniz

Yaratıcı bir çocuğa sahip olmayı hangi anne-baba istemez ki? Uzmanlar çocukların yaratıcı bir yetişkin olmasının anne-babaların elinde olduğunu söylüyorlar. İşte, çocuğunuzun yaratıcılığını geliştirmenizi sağlayacak öneriler...

Pek çok kişi yaratıcılığın zekayla ilgili olduğunu düşünüyorlar. Ancak uzmanlar böyle olmadığını ve çocuklara uygun yaklaşımlarda bulunarak, onların yaratcılıklarını artırmanın mümkün olduğunu düşünüyorlar. Uzman Danışman Psikolog Filiz Çetin, Psikolog Ferahim Yeşilyurt çocuklarda yaratıcılığın geliştirilebildiğini belirterek, anne-babalara çocuklarının yaratıcılığını artırmaları için pek çok öneride bulundular.



YARATICILIK GELİŞTİRİLEBİLİR


Uzman Danışman Psikolog Filiz Çetin, çocuğa uygun yaklaşımlarda bulunulduğu takdirde yaratıcılığın geliştirelibildiğini belirterek şunları söylüyor: "Geçmiş deneyimlerimizden yeni bir düşünce ya da ürün ortaya koyarak yaratıcı davranırız. Çocuklar da kendilerini ifade edebilecekleri materyaller kullanarak, hayali oyun oynayarak, problem çözerek ve yeni düşünceler üreterek yaratıcılıklarını geliştirirler. Yaratıcılık yalnızca üstün zekalı insanların sahip olduğu bir beceri değildir. Araştırmalara göre, çocukların yaratıcı davranması için üstün yeteneklere ihtiyaçları yoktur. Yeni fikirler üretebilme becerisi birçok çocukta saklıdır. Anne-babalar ve eğitimciler uygun yaklaşımlarda bulunarak çocuğun bu davranışının gelişimini destekleyebilirler."



YARATICILIĞIN GELİŞİM DÖNEMLERİ


Çocuklarda yaratıcı ifadenin geliştiği en önemli dönemlerin 4-6 yaş olduğunu söyleyen Psikolog Filiz Çetin, her anne-babanın çocuğun gelişim dönemlerini iyi bilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam ediyor: "Bu dönemde çocuklar girişimci davranarak çevreyi keşfetme ve deneyimlemek ihtiyacı içindedirler. Bu süreçte yaratıcı materyalleri kullanırken belirli gelişim aşamalarından geçerler.



Önce nesnenin kendini incelerler ve özelliklerini araştırırlar. Örneğin 2-3 yaş çocuğu zamanın çoğunu boyaları ya da fırçaları eline alarak ve keşfetmeye çalışarak ya da birbirine karıştırdığı hamurlara beğeniyle bakarak geçirebilir. Nesnenin özellikleri keşfedildikten sonra, onu kullanmaya başlarlar. Örneğin, bu aşamada yapılan resim daha şekillidir ve bir şeyi anlatmaktadır, ama içeriğini çocuğun dışında biri rahatça fark edemez. Ancak bu dönemde yapılan her resmin de bir amacı olmadığından, çocuğa "Bu ne?" sorusunu sorarken dikkatli olmak gerekir, bu sorular karşısında anlaşılamadığını hissedebilir. En üst aşamada çocuk bir şeyi ortaya koymaya ya da yaratmaya çalışır. Konusu olan bir resim ya da onu heyecanlandıran bir olayı çizer. Birçok çocuk, okul öncesinde bu beceriyi geliştirir. Gelişim dönemlerinde çocuklara kendilerini ifade etmelerini sağlayacak materyaller sunmak yaratıcılığı artırır.




YARATICILIĞI GELİŞTİRECEK ETKİNLİKLER


"Bu etkinlikler belli materyallerle sağlanır. Bu materyallerin ortak özelliği, onları kullanmada tek bir doğru yol olmamasıdır, yani çocuk istediği şekilde kullanarak ortaya istediği ürünü çıkartabilir ve bunda doğru ya da yanlış yoktur. Bu durum, çocuğun kaygı yaşamadan özgür ve yaratıcı davranmasını sağlar." diyen Filiz Çetin, yaratıcılığı artıracak materyallerin yukarıda anlatılan gelişim dönemlerine uygun olarak çocuğa sunulması gerektiğini belirterek bu materyalleri şöyle sıralıyor:

Suluboya ve parmak boyaları: Stresi azaltan ve yaratıcı deneyimleri artıran bir malzemedir. Parlak renkleri ve çocuğa doğrudan duyusal deneyim yaşatması nedeniyle tercih edilir.

Kollaj: Farklı materyalleri bir araya getirerek şekil ve kompozisyonu gösterir. Çocuğun sünger, paket kağıdı, deniz kabukları, kurdele, gazete ve dergi sayfaları vb. gibi birçok materyal arasından ilgisine göre seçim yapmasını ve bunlardan hazırladığı karton üzerinde seçtiği materyalleri kesip yapıştırarak farklı temalar ortaya koymasını sağlar. Kollaj, sabır isteyen bir etkinlik olduğundan küçük çocuklar daha az zaman harcarken, okulöncesi dönemdekiler kollaja 15-20 dakika ya da daha fazla zaman ayırabilirler.

Oyun hamuru: Çocuklara üç boyutlu bir malzeme sunar. Ayrıca çocuk, hamuru sıkıştırarak ve ona istediği gibi davranarak saldırganlığını zarar vermeden yaşayabilir. Çocuğun kirlilikle ve dağınıklıkla başaçıkma becerilerini de artırır.

Dikiş ve tamir aletleri: El-göz koordinasyonunu sağlamanın yanı sıra çocuğun yaratıcılığını artıran etkinliklerdir. Ayrıca çocuğun duygularını ortaya koymasına yardımcı olur.

ANNE-BABALAR NELER YAPABİLİR

Psikolog Filiz Çetin çocuklarının yaratıcılığını geliştirebilmeleri için yapılması gerekenlerle ilgili anne-babalara şu önerilerde bulundu:

"Eğer çocuğun düşüncelerine değer verilir ve olumlu şekilde tepki gösterilirse orijinal düşüncelerin sayısı artar."

Yaratıcı çocukların yetişkinleri zorlayabildiklerini unutmayın

Yaratıcı davranan çocuklarda inatçılık, hata bulma, tatmin olmama gibi yetişkinleri zorlayan tutumlara rastlanabilir. Ancak bu özellikler çocukların yaratıcı davranışlarına olumlu olarak da katkıda bulunabilir. Örneğin, yeni bir fikir geliştirdiğinde gösterdiği inatçı tutum, bu fikrini savunmasında ona yardımcı olabilir ya da yapılan işte hata araması ve tatmin olmaması, bir duruma karar vermeden önce sorgulama ve inceleme sürecinde ona yardımcı olur. Diğer yandan yaratıcı çocuklar, kararlılık, merak, sezgi, risk alma, karmaşık düşünme, espri yeteneği gibi becerilere de sahiptir. Eğer yetişkinler çocukların bu tepkilerini de fark ederlerse, hoşlanmadıkları bu yanların olumlu taraflarını da görme şansını yakalarlar. Böylece anlayış göstererek çocuğun yaratıcı davranışına değer vermiş ve geliştirmelerini sağlamış, bu sayede onları risk almaları için cesaretlendirmiş olurlar.

Mümkün olduğunca az müdahale edin

Size çok ihtiyaç duyduklarında onlara yardımcı olabilirsiniz. Ancak, çocuğunuzun çalışmasında ne kadar çok yönlendirici olursanız, çocuğunuz da o kadar az katılımda bulunacaktır. Diğer yandan onu ilgiyle izlediğinizde ve kendi yaptığı işle ilgili kaygısını hissettiğiniz zaman cesaretlendirdiğinizde, yaptığı işe daha çok katılım gösterecektir. Tabii ki keşif sürecinde çocukların duygularını ifade etmeleri için makasla birbirlerinin saçlarını kesmelerine ya da uhuyu sandalyelerin üzerine yapıştırmalarına izin vermek gerekmiyor. Çocukların kendilerine, diğer kişilere ve eşyalara zarar vermelerini engellemek gerekir.

Çocuğa kopyalayacağı bir model sunmayın

Bazen çocuklar anne-babalarından ya da öğretmenlerinden kendileri için bir şey çizmelerini isterler: "Bana bir ev çiz", "Bana bir adam çiz, ben içini boyayayım" gibi. Çocukların bu isteklerini hemen yerine getirmektense, onun bu isteğine önce anlayış göstererek, bu ihtiyacını onunla konuşarak ve onun yapması konusunda cesaretlendirerek yaklaşmak gerekir.

Çocuğun gelişimsel seviyesine saygı gösterin

Çocuklar olgunlaştıkça yaptıkları çalışmalar da değişir. Örneğin, 1 yaşma dek gelişigüzel ya da taklit ederek karalamalarda bulunurlar. 1-1.5 yaş arası dikey ve yatay karalamalara, birden fazla çizgiye rastlanır. 2-3 yaşları arasmda daire gibi basit şekiller görülürken, 4 yaşlarında kareye ve biraz çabayla üçgen denemelerine rastlanır. 4.5-5 yaş arasında kare, dikdörtgen, daire gibi şekilleri başarıyla çizerken, üçgen ve dörtgenlerde zorluk yaşayabilir. 6-7 yaşları arasında daire, üçgen, kare gibi geometrik şekilleri başarıyla çizdikleri gözlenir. Çocukların bu gelişim devreleri anlaşılmazsa, anne-babalar onların hazır olmadıkları dönemlerde üçgen ya da dörtgen gibi şekilleri çizmeleri için ısrar edebilirler ve bu dönemlerde çocuk enerjisi daha faydalı ve uygun bir aktivite yerine başaçıkamadığı bir etkinliğe yönlendirilmiş olur. Bu da hayalkırıklığı yaşamalarına neden olur.

Ortaya çıkan ürün yerine sürecin çocuk için önemini fark edin:

Çocuklar, içinde bulundukları sürecin keyfini çıkartarak o anı yaşamaya çalışırlar. Bu nedenle bir şeyleri bitirmek yönünde onları aceleye getirmemek ve yaptıkları işin sonucunu aşırı olarak vurgulamamak gerekir. Enerjilerini ortaya koyacakları çalışmanın sonucu ile ilgili endişelenmekle ve korkularıyla harcayan çocukların aksine, kendini güvende hisseden çocuklar yeni deneyimler yaşamaktan ve kendilerini yaratıcı yollarla ifade etmekten keyif alırlar.

Çocuğun yaratıcılığını zenginleştiren yorumlar yapın

Çocuğun ortaya koyduğu ürün yerine çalışması sırasında hissettiği duygu (heyecan, zevk) hakkında yorum yapmak daha etkili olur. "Bunu yaparken çok keyif alıyor gibisin" ya da "Uzun süredir bununla uğraşıyorsun, nasıl gidiyor?", "Biraz daha hamura ihtiyacın var mı?" gibi. Bu gibi ifadeler sizin ona olan ilginizi yansıtır ve yaptığı iş ile ilgili yargıda bulunmanızı engeller.

Düşüncelerine değer verin

Eğer çocuğun düşüncelerine değer verilir ve olumlu şekilde tepki gösterilirse orijinal düşüncelerin sayısı artar. Bazen çocuğun düşüncelerinin ortama uygun olmadığını görsek bile başarısız denemelerine saygı duymak gerekir. Örneğin "Bu kez olmadı, ama gerçekten çok çaba gösterdin" ya da "Bunun hoşuna gitmediğini görüyorum, yardım etmemi ister misin?", "îyi ki yapmayı denedin, yoksa işe yarayıp yaramadığını nasıl anlayacaktın?" gibi cümlelerle yaklaşılmalıdır. Çocuklar başarılarından olduğu kadar hatalarından da birçok şey öğrenebilirler ve eleştirel olmayan bir ortamda başarısızlıkları ile başa çıkmayı öğrenirler.

Kendi düşüncelerini geliştirmesini sağlayan sorular sorun:

Çocuğa "Bu ne renk?", "Bu şeklin adı ne?", "Karşıdan karşıya geçerken ne yapmamız gerekir?" gibi bilmeleri gereken konularda sorular sormak yerine, bilişsel gelişimlerinde önemli rol oynayan sorularla farklı bakış açıları kazandırabilirsiniz. "Bu durumda ne yapmayı düşünüyorsun?", "Sence daha başka nasıl bir yol olabilir?", "Sen ne düşünüyorsun?", "Böyle yaparsak ne olur?" gibi açık uçlu sorularla çocuğun yaratıcı düşünmesini sağlayabilirsiniz.

Sorduğunuz sorunun yanıtını bekleyin


Bazen anne-babalar, sordukları sorunun ardından yaşanan sessizliği ya da çocuğun başarısızlığını tolere etmekte güçlük çekebilirler ve kendileri yanıtlamak isterler. Ancak çocukların cevap vermeden önce düşüncelerini toplamak için zamana ihtiyaçları vardır. Okulöncesi dönemdeki birçok çocuğun sözel becerileri bir yetişkin kadar zengin olmadığından onlarla uzun ve karmaşık diyaloglara girmemek gerekir.

Kendi düşüncelerini ifade etmesinde ona destek verin

Çocuğunuz size bir düşüncesini ya da deneyimini anlatıyorsa hemen cevap vermek yerine önce onu dinleyin, lafını kesmeyin ya da ne diyeceği hakkında tahmin yürütmeyin.

Kaynak: Bebeğim ve Ben Dergisi