ÇOCUĞUM KARDEŞİNİ KISKANIYOR NE YAPABİLİRİM?


             

Ä°letiÅŸim


 05xx xxx xx xx


vbnetron


[email protected]

×

ÇOCUĞUM KARDEŞİNİ KISKANIYOR NE YAPABİLİRİM?

  • #1
    Meryem DURMUŞ (ermer) - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.Mart.2009
    Nereden
    BOLU-SAMSUN-ELAZIĞ ŞİMDİ DE ÜNYE :)))
    Mesajlar
    9,925
    @Meryem DURMUŞ (ermer)



    ÇOCUĞUM KARDEŞİNİ KISKANIYOR NE YAPABİLİRİM?





    ÇOCUĞUM KARDEŞİNİ KISKANIYOR NE YAPABİLİRİM?

    Kıskançlık insanoğlunun en doğal, en evrensel duygularından birisidir. Kıskançlık sevilen kişinin başkasıyla paylaşılmasına katlanamamak olduğuna göre, sevginin bulunduğu her yere girer. Ancak bu doğal duygu insanı kemiren bir tutku olmaya başlayınca, sevgiyi gözeten bir duygu olmaktan çıkar, sevgiyi yok eder. Çocuk için en değerli varlık anne olduğuna göre onu başkalarıyla paylaşmak kolay, dayanılır bir duygu değildir. Anne sevgisini yitirme korkusu, yeni bir kardeş geleceğini öğrendiği anda çocuğun içini sızlatmaya başlar.
    Kardeş doğumu bu ve diğer nedenlerle çocuk için zorlayıcı bir yaşam olayıdır. Gebeliğin ve yeni doğan çocuğun annede oluşturduğu bedensel güçlükler ve yorgunluklar, çalışan annenin zamanının önemli bir bölümünü çocuk bakımına ayırması gibi nedenler eve gelen bu yabancı yüzündendir. Gelen çocuğun cinsiyetinin farklı olması, beceriksizliği, yoğun bir ilgi ve bakıma gereksinimi olması onun daha çok sevildiği şeklinde yorumlanmakta ve kıskançlık artmaktadır. Annenin yeni doğan bebekle birlikte oluşacak güçlüklerini hafifletebilmek için çocuğun kreşe verilmesi ya da odasının ayrılması gibi değişiklikler de bu duyguyu artıracak, yeni uyum sorunlarına neden olacaktır. Çocukla kardeşi arasındaki yaş farkı ne kadar azsa kıskançlık o denli büyük olmaktadır.
    Henüz anneye gereksinimin sürdüğü 3 yaşından küçük çocuklarda anne ilgisinin azalması sonucu yeni kardeşe tepkisi büyük olacaktır. İkinci ya da üçüncü kardeşi kabullenme daha kolay olmaktadır. (Şenol, 2007)

    Çocuklar Kardeşlerini Kıskandıklarında Nasıl Davranırlar?
    · Bebeksi davranışlara geri dönebilirler. Altını ıslatma, altına kaka yapma, bebek gibi konuşma, parmak emme, annenin memesinden süt içmeye çalışma gibi .
    · Anne-babadan daha önce hiç istemedikleri isteklere yönelebilirler. Benim de altımı bağlayın, ayağınızda sallayın, bana annem yedirsin gibi.
    · Gün içinde ve geceleri aşırı sinirli, huzursuz görünebilirler ve sakinleşmede zorlanırlar. Çevrelerindeki insanlara vurarak, tekme atarak hırslarını ve öfkelerini boşaltmaya çalışabilirler.
    · Uyku düzenleri bozulabilir. Uyku saatlerine itiraz edebilirler. Rüya gördüklerini, çişlerinin geldiğini, korktuklarını söyleyerek anne-babayla yatmak isteyebilirler.
    · Fiziksel bir rahatsızlığı olmadığı halde karınları ağrıyabilir, mideleri bulanır, hatta bazı çocukların ateşlerinin çıktığı görülebilir.
    · Bazı çocuklarda bu dönemde içe dönme davranışları da gözlenmiştir. Sessizleşme, içine kapanma gibi.
    · Anne-babalarına "Artık beni sevmiyorsunuz, onu daha çok seviyorsunuz" gibi isyanlarda bulunabilirler.
    · Eve yeni gelen kardeşle hiç ilgilenmeyebilirler. Evde kardeşi hiç yokmuş gibi davranabilirler.
    · Annenin bebekle ilgilenmesini engellemek için ellerinden geleni yaparlar. Kendisinin tek başına yapabildiği giyinmek, yemek yemek gibi işlerde anne-babadan yardım isteyebilirler. Ondan yapılmasını istediğiniz işleri geciktirirler.
    · Sık sık kardeşlerine olan öfkelerini dile getirebilirler. "Bu ne zaman gidecek, bu hiçbir şey bilmiyor, benimle oynamıyor bile" gibi.
    · Çevrelerindeki hayvanlara eziyet edebilirler. Kedinin kuyruğunu çekip, kuşların tüylerini yolmak gibi.
    · Yeni doğan kardeşin canını yakabilirler, ona zarar verebilirler. Isırmak, çimdiklemek, itmek ya da kucağından düşürmek gibi.
    · Çocuklar büyüdükçe kardeşleriyle alay etmek, onunla oyun oynamamak, oyuncaklarını paylaşmamak, her fırsatta kavga çıkarmak, yalana başvurmak gibi davranışlarla da kıskançlıklarını gösterebilirler.
    · Çocuğunuzda gördüğünüz bu davranış değişiklikleri aslında kardeşine zarar verme isteği değildir. Sadece içinde hissettiği kardeş kıskançlığı duygusuyla baş edebilme çabalarıdır. Bu çaba içindeki çocuğa anne-babanın olumlu yaklaşımı, kardeş kıskançlığının etkilerini azaltmada çok önemlidir. (Ülker, Altıakın, 2007)

    Anne Babaya Öneriler
    vKardeşi doğmadan önce ona anlayabileceği bir dilde aileye yeni bir üyenin geleceği, evdeki ortamın her zamankinden daha heyecanlı ve karışık olabileceği, örneğin eve sık sık misafirlerin gelip gideceği, annenin hem yorgun olacağı hem de bebekle daha çok vakit geçirmek zorunda kalacağı, çünkü küçük bir bebeğin gereksinimleri olduğu ama aynı şeylerin o doğduğunda da yaşandığı ve her şeyin zamanla tekrar düzene gireceği anlatılabilir. Böylece çocuk psikolojik olarak daha hazırlıklı olacaktır. Bunları anlatmak için son ana kadar beklenmemelidir.
    vÇocuğa somutlaştıramayacağı sözler söylemeyin. "Sakın endişelenme seni de bebek kadar seveceğiz" cümlesi iyi niyetli olsa da çocuğun anne babanın sevgisi için kardeşle yarışmasına yol açar.
    vHamilelik döneminde babası ya da başka bir aile üyesi (anneanne, babaanne) büyük çocuğun bakımıyla ilgili yemek yedirme, banyo yaptırma, uyutma gibi işlere başlayabilir. Böylece anne hastanedeyken ya da bebekle meşgulken çocuk kendini ihmal edilmiş hissetmez ve yaşantısının değiştiği fikrine kapılmaz.
    vAnne baba aralarında işbölümü yaparak, anne yeni bebekle ilgilenirken babanın diğer çocukla ilgilenmesi onun kendisiyle ilgilenildiğini hissetmesini sağlar.
    vAnne babanın çocuğa kardeşin doğdu ama senin dünyanda değişen bir şey yok, sana olan sevgimizde bir azalma yok mesajını sadece sözcüklerle değil davranışlarla da iletmelidirler. Bu da ancak çocuğa zaman ayırmaya devam ederek onunla konuşarak, onunla ortak faaliyetlere girerek ve ona sorumluluk vererek olur.
    vKıskanan çocukla mümkün olduğunca nitelikli zaman geçirilmeye çalışılmalı, daha önce yapmaktan hoşlandığı alışkanlıklarını gerçekleştirmesine olanak verilmelidir. Yeni gelen kardeşle birlikte önceden gerçekleşen oyun parkına gitme, hikâye okuma gibi etkinlikler birden bire son bulmamalıdır. Bu sayede çocuk statü kaybına uğramadığını fark ederek özgüvenini yitirmeyecektir.
    vEn iyi niyetli misafirler bile sadece bebekle ilgilenip büyük çocuğu unutma eğilimi içindedirler. Yakınların yalnızca bebekle ilgilenmemelerini, büyük çocuğa da alışık olduğu tarzda ilgi ve sevgi göstermelerini söylemek, "Kardeşin doğunca senin pabucun dama atıldı" gibi sözler söylememeleri konusunda uyarmak işe yarayacaktır.
    vBebek için söylenen "Ne kadar yaramaz, sürekli ağlıyor ve beni yoruyor oysa ben seni daha çok seviyorum.” gibi bir cümle çocuk tarafından inandırıcı bulunmayıp, tam tersine onu kandırmayı istediğiniz inancı verebilir. Bu da en başta çocuğun size olan güvenini zedeleyecektir.
    vAşırı kaygı içeren tavırlarla çocuğu bebekten uzaklaştırmaya çalışmak, yapılabilecek en büyük hatalardan biri olacaktır.
    vKıskanmasın diye çocuğa aşırı hoşgörü göstermek durumu kötüleştirecektir. Örn: Önceden yalnız yatan çocuğun anne babasıyla yatmasına izin verilmemelidir. Çocuğa kıskanmasın diye gösterilen aşırı ilgi, bu seferde kardeşinin onu kıskanmasına neden olabilir.
    vÇocuk kardeşinin canını yaktıysa, görünüşte çok kötü olan bu davranışın gerçekte bebeğe zarar vermek için değil, bir parça düşmanlık içeren bir incelemeden başka bir şey olmadığı bilinmelidir. Burada önemli olan aşırı tepki göstermemek, kibarca reaksiyon gösterip sinirlenmeden (yoksa sizi sinirlendirmek için bu davranışı tekrarlayabilir) uyarıda bulunmaktır. Çocuk mesajı alsa da almasa da iki kardeşi yalnız bırakmamak doğru olacaktır. (Beş yaşına gelene kadar çocuklar zarar verip vermediklerini kavrayamazlar.)
    vKardeşe yönelik olumsuz duyguları reddedip, önemsememek yerine, onları kabul edip, tanımaya çalışın; "Anne, hep bebekle ilgileniyorsun." "Hiç de değil, daha biraz önce sana kitap okumadım mı?" demek yerine "Bebeğe bu kadar zaman ayırmam pek hoşuna gitmiyor." diyerek "Hayır, hiç hoşuma gitmiyor." diyerek duygularını ifade etmesini sağlayabilirsiniz.
    vKardeşler arasındaki karşılaştırmalardan kaçının. Ancak çocuğunda bir zamanlar küçük bir bebek olduğu, aynı bakım ve özenin kendisine de gösterildiği çocuğa anlatılabilir. Çocuğun küçülmüş giysileri, bebeklik fotoğrafları gösterilerek, o bebekken yaşanan anılardan ve onun sevimli hallerinden bahsedilerek kendini daha iyi hissetmesi sağlanabilir.
    vKardeşiyle ilgili karışık duyguları olan çocukların konu edildiği öyküler anlatmak, anne ya da babanın kendi kardeşiyle ilgili ilk hislerini paylaşması, çocuğun duygularını anlaması ve ifade etmesinde fayda sağlayabilir.
    vBebeğin gelişiyle birlikte 4-5 yaşlarındaki çocuğu anaokuluna göndermek doğru değildir. Bu durum kardeş kıskançlığını körüklediği gibi çocukta okul sendromunun gelişmesine ve çocuğun içine kapanık ya da saldırgan olmasına yol açabilir.
    vHer şeyin eşit olmasına değil, adil olmasına çalışılmalıdır. Örneğin, üç kardeşten ortanca çocuğun Ahmetlere kardeşim gidiyor, ama ben gidemiyorum, bu adil değil şeklinde gösterdiği tepkiye "Kız kardeşinle geçimsizliği sürdürdüğün ve ona vurduğun için Ahmetlere sadece abin gidebilir." biçiminde bir yaklaşım uygun olabilir.
    vKardeşinin giyebileceği, ona küçük gelen giysileri ve oynayabileceği oyuncakları beraber ayırmak işe yarayabilir, fakat vermek istemediği şeyler konusunda zorlanmamalıdır.
    vAilenin bütün olduğu duygusu herkes tarafından hissedilmelidir. Bunun için bütün ailenin birlikte yapabileceği, gezinti, piknik, alışveriş, film izleme gibi etkinliklere yer verilmelidir.
    vAnne-baba çocukla mümkün olduğu her fırsatta birebir iletişime geçerse, birlikte ortak faaliyetlerde bulunurlarsa, çocuğa kardeşiyle ilgili ve evle ilgili küçük sorumluluklar verilirse çocuk kendini hala güvende ve hala sevilen, önem verilen bir kişi olarak hissedecektir.
    vKardeşler arasında kıskançlık hissettiğinizde onları birbirinden uzaklaştıracak değil, yakınlaştıracak ortamlar yaratın.
    vÇocukların kavgalarında hakem rolünü almayın. Fiziksel şiddetin olmadığı durumlarda ana babanın araya girmemesi sorunun çözümünü kolaylaştırır.
    vDikkatinizi hemen, sorun çıkaran çocuğa yöneltmek yerine, zarar gören çocukla ilgilenmek, kardeşi "mağdur, ezilen" olarak nitelendirmemek gerekir. Kim başlattı sorusunu sormaktan kaçınılmalıdır. Çünkü olayı kimin başlattığını öğrenmeye çalışmak çocukların birbirini suçlamasına neden olur. Her bir çocuğun kavganın çıkmasında aynı derecede suçlu olmasından yola çıkarak sonuçlarına eşit şekilde katlanmaları sağlanmalıdır. Çocukların kavga etmelerine mümkün olduğunca izin verilmemelidir. Çünkü çocuklar kavga ettikçe deneyim kazanırlar. Kavga ettiklerinde de seçenekler sunulabilir ya da iyi geçinme kuralları koyulabilir.
    vKardeş çatışmasına engel olmanın tek yolu tek çocuk sahibi olmaktır. Çünkü iki ya da daha çok çocuğun aynı ortamı paylaşması kaçınılmaz olarak çatışma yaratır.
    vKardeşler arasındaki kıskançlık ve geçimsizlik ne kadar yoğun olursa olsun birbirlerinden ayrı kaldıklarında çok özlerler. Bu durum, ilişkilerinin bazen çok bozuk olduğunu düşünseniz de aslında birbirlerini çok sevdiklerini açıklar. (Kahramanmaraş RAM,2004)

    ALINTI

  • #2
    yaseminde - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    08.Nisan.2009
    Nereden
    Samsun-Diyarbakır
    Mesajlar
    87
    @yaseminde







    paylaşım için teşekkürlerrr

  • #3
    Cemile ÖZTÜRK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.Mart.2009
    Nereden
    İstanbul
    Mesajlar
    32,893
    @Cemile ÖZTÜRK







    Teşekkürler paylaşım için...
    c i m i



    "Ben çocukken annem bana hep hayatın anahtarının mutluluk olduğunu anlatırdı. Okula gitmeye başladığım zaman, sınavda bana "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diye sordular. Ben de onlara "Mutlu olmak istiyorum" diye cevap verdim.
    Onlar bana, soruyu anlamadığımı söylediler. Ben de onlara, asıl onların hayatı anlamadıklarını söyledim. "

    John Lennon

  • YORUM BIRAKMAK İÇİN ÜYE OLMALISINIZ !

    ÜYE OLMAK İÇİN TIKLA

    Benzer Konular

    1. NELER YAPABİLİRİM..
      Konu Sahibi hoşgörülü Forum FİKİRLERİNİZ VE İSTEKLERİNİZ
      Cevap: 4
      Son Mesaj : 28.Nisan.2012, 16:55
    2. NE YAPABİLİRİM
      Konu Sahibi ddeerryyaa Forum ÖĞRETMEN ETKİLEŞİMİ
      Cevap: 3
      Son Mesaj : 23.Ekim.2011, 18:48
    3. "çocuğum çocuğum ben bir çocuğum" şarkısı..
      Konu Sahibi Gülşah MUTLU Forum ÇOCUK ŞARKILARI (MP3)
      Cevap: 7
      Son Mesaj : 21.Ocak.2010, 11:22
    4. ÇOCUĞUM GECE (UYKU) TERÖRÜ YAŞIYOR NE YAPABİLİRİM?
      Konu Sahibi Meryem DURMUŞ (ermer) Forum Bilinçli Anne-Baba Olma Rehberi
      Cevap: 1
      Son Mesaj : 10.Aralık.2009, 23:29
    5. ÇOCUĞUM ALTINI ISLATIYOR NE YAPABİLİRİM?
      Konu Sahibi Meryem DURMUŞ (ermer) Forum Bilinçli Anne-Baba Olma Rehberi
      Cevap: 0
      Son Mesaj : 24.Kasım.2009, 22:32

    Yetkileriniz

    • Konu Acma Yetkiniz Yok
    • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
    • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
    • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
    •  

    Giriş

    Facebook ile Baglan Giriş