ÇOCUĞUM SOLAK ONA NASIL YARDIMCI OLABİLİRİM?

"Bebeğimin her iki eliyle de eşyaları alıp oyuncaklarına uzandığına dikkat ettim. Sağ elini kullanması için onu yönlendirmeli miyim? "

Azınlıkta olanlara eşitsiz davranılan bir dünyada yaşıyoruz. Solaklar yaklaşık %10 oranında bir azınlığı oluştururlar ve bu ayrımdan nasiplerini alırlar. Pek çok kaplar, ütüler, patates soyacakları, makaslar ve masa düzenleri sağ elini kullananlara göre yapılmıştır. Solaklar yemek masalarında dirsek dirseğe çarpışmaya ve kendilerine ters gelen elleriyle el sıkışmaya mahkûm olurlar. Ebeveynler çocuklarını bu azınlık grubuna sokmamak için sol elini kullanmaya yatkın bir bebeği sağ elini kullanmaya zorlarlar.

Bir zamanlar genetik geçişli olduğu düşünülen bir özelliğin ebeveynlerin zorlamalarıyla değiştirilmeye çalışılmasının çeşitli öğrenme güçlüklerine yol açacağını düşünüyorlardı. Şimdi ise çocuğun doğal el kullanımının değiştirilmesini önermeseler de çeşitli genetik özelliklerin iyi ve kötü olanlar dahil solaklıkla ilgili olduğunu düşünmektedirler. Bunların çoğunluğu solaklar ve sağ elini kullananlar arasındaki farklara yani beynin sağ ve sol yarı kürelerindeki gelişim farklılığına bağlıdır. Solaklarda beynin sağ tarafı baskındır ve bu sayede uzaysal ilişkilerde üstünlükleri vardır ve belki de bu yüzden spor, mimari ve sanat dallarında çokça yer alırlar.

Erkeklerdeki solaklık oranı kızlara göre daha fazla olduğundan, testosteron yani bir erkeklik hormonunun beyin gelişimini ve el kullanımını etkilediği düşünülmektedir. Bir insanı solak ya da sağ elini kullanan bir kişi yapanın ne olduğunu tam olarak söyleyebilmemiz için daha çok sayıda araştırma yapmak gereklidir ve el kullanımının insanın hayatını nasıl etkilediği de araştırılmalıdır.

Çoğu bebek ilk önce her iki elini de eşit olarak kullanır. Birkaç ay içerisinde bazıları bir elini diğerinden daha sık kullanmaya başlar. Bazıları ise bunun için ilk doğum günlerinin gelmesine kadar beklerler. Bazıları önce bir ellerini kullanmaya başlarken daha sonra bunu değiştirirler.

Önemli olan sizin kullanmasını istediğiniz değil, bebeğin en rahat olduğu elini kullanmasını sağlamaktır. Nüfusun %70'i sağ elini kullanır, %20'si ise sağ elini kullanmaya yatkındır, aksine ilişkin bir şey görmezseniz sizin bebeğinizin de böyle olacağını varsayabilirsiniz. Sağ eline bir şeyler verin. Eğer sol elini uzatıp tutuyorsa veya sağ eliyle alıp sol eline geçiriyorsa ünlü bir ressam olma veya dünyanın en yüksek binasını dizayn etme yolunda olabilir.(Evrenkaya,2007)

Sol el ve ayağını daha çok kullananlar için "solaklık" tabiri kullanılıyor. Solaklığın nedeni ise tam olarak bilinmiyor Kendileri solak olmadıkları halde çocuklarının ısrarla sol ellini kullandığını gören bazı anne-babalar, "Solaklık nedir, neden kaynaklanıyor, solak olan çocuklara karşı nasıl davranmak gerekiyor? Tarzında sorular soruyorlar. Bazen de çocuklara baskı yapıyorlar bu da çocukların psikolojilerini bozuyor. Birçok solak çevresinden gelen baskılar nedeniyle kekeme ya da sosyal fobik olabiliyor. Solaklığın nedeni tam olarak bilinmese de, bazı solaklık öğrenilmektedir.

Örneğin: aileden birisinin, özellikle annesinin, sol elini kullandığını gören çocuk bundan etkilenmektedir. Diğer bir neden de doğuştan gelen bir özelliğin olduğu yani genetik faktörlerin etkili olduğu tahmin ediliyor. Bir diğer husus; İnsanların beyninin iki yarıküresinden birisinin baskın olması sol ve sağ ellerden hangisinin yoğunlukla kullanılacağını belirliyor. Sağ beyin yarıküresi baskın olanlar sol elini, sol beyin yarıküresi baskın olanlar ise sağ elini kullanıyorlar. Bu nedenle ailelerin yanlış inançları nedeniyle çocuklarına herhangi bir baskı uygulamamaları gerekmektedir.

Solakların avantajlı oldukları alanlar:

· Ressam, mimar ve büyük hat ustaları arasında solaklar büyük yer kaplar. Ünlü ressam, heykeltıraş ve anatomist Leonardo De Vinci solaktır.
· Dünya çapında ödül alan matematikçiler arasında solak yüzdelerinin yüksek olduğu bulunmuştur.
· Profesyonel sporcular arasında yapılan araştırmalarda başta hentbol ve futbol olmak üzere bazı spor dalında solakların oranının yüksek olduğu bulunmuştur.
· Solaklarda tepkilere cevap verme süresi daha kısa hesaplanmıştır.
· Solakların refleksleri daha hızlı ve isabetlidir.
· Solakların, görmeyle ilgili zekâda üstün oldukları ortaya konulmuştur.
· Solaklarda, derinlik algısının daha mükemmel olduğun tespit edilmiştir.
· Solaklarda kanser görülme riski solak olmayanlara nispeten daha düşüktür.
· Solaklarda zatüre ve kronik akciğer hastalığı görülme nispeti daha azdır.
· Solaklarda bağışıklık sistemi aktivitesinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.(Süphandağı,2004)

Solak Çocuklara Karşı Ne Yapılmalı?

· Daha çok sol elini kullanan çocuklarımıza, sadece yeme ve içme işlerinde sağ ellerini kullanmaları telkin edilmeli.
· Çocuk her şeye rağmen, yemek yeme hususunda sol elini kullanmaktan kurtulamıyorsa, baskı yapılmamalıdır.
· Çocuk, hangi elini kullanırsa kullansın düzgün biçimde yazmayı öğrenecektir. Sol eliyle yazması ana-babası tarafından sürekli vurgulanıp sorun dilen bir çocuk, sağ eliyle yazan birinin ustalığına hiçbir zaman ulaşamayacağı korkusuyla düşük bir özgüven duygusu geliştirerek ve yazma uğraşına ilişkin bir endişe duymaya başlayacaktır. Ki bu kanı da, doğal olarak tümüyle yanlıştır. Çocuğunuzun diğer özelliklerini kabullendiğiniz gibi solak oluşunu da kabullenin.

Ona Yardımcı Olmak İçin;

· Keçeli kalem veya dolmakalem kullanmamsına özen gösterin. Bu tür mürekkepler yavaş kurur; yazdıktan sonra çocuğunuzun eli sözcüklerin üzerinden geçtiği için mürekkep kâğıt üzerinde dağılabilir.
· Sivri uçlu kalem vermeyin. Yazarken, kalemi kâğıda bastırır; bu da kalem çok sivri uçluysa kâğıdın yırtılmasına ya da kalem ucunun kırılmasına yol açabilir.
· Rahat edeceği' bir biçimde oturmasını sağlayın. Çocuğunuz yazarken onu izleyin - bedenini konumlandırışı sağ eliyle yazan bir çocuğunkinden farklı olabilir. Böyle olması da derece normaldir; bu konuda hiç endişelenmeniz gerekmez. Yalnızca, kesinlikle rahat etmesini sağlayın.
· Beden duruşunun düzgün olmasına yardımcı olun. Sol eliyle yazan bir öğrencinin yazdıklarının üzerine aşırı ölçüde eğilmesi gerekmez; böyle bir durum, solak olmakla değil, daha çok, beden duruşunun kötü oluşuyla ilgilidir.(Yavuzer,2002)

ALINTI