Cinsel İçerikli Soruların Yanıtlanması

Çocukların anne babalarına yönelttikleri cinsel içerikli sorular anne babalarda genelde bir kaygı oluşturur. Cinsel içerikli sorulara en doğru ve çocuğun yaşına en uygun cevabı vermek çocuk psikolojisi açısından önemlidir.

Çocukların sorunlarına nasıl cevap verebileceğini Dr. G. Richard7ın Çocuklarımızın cinsel Eğitimi (L'education Sexelle de Nos Enfants) adlı kitabından örnekleyelim (Büyük) çocuğumuz, annesinin bebek beklediğini öğrendiğinde, bebeğin annesinin gövdesinde olduğunu, burada bir odası olduğunu ( anne karnı) biliyordu.Bazen kıpırdadığını ve anne gövdesi aracılığıyla duyulabileceğini de biliyordu. Bundan sonra" bebeğin odasından nereden çıkacağı" sorusu geldi. Bize bu konuya sakınmadan, Anne musluğundan cevabını verdik.(Çünkü çocuklarımız cinsel organlarına musluk adı veriyorlardı.Ve bu olay geçtiğinde oğullarımızın biri 5, öteki2 yaşındaydı.)

Doğumun acılarını anlatmak konusunda da kaçmadık. Ancak, annenin bu acıya bir çocuğu olmasının sevinciyle katlandığını, bu sevincin acıyı unutturduğunu, doğumdan hemen sonra annesinin sağlığına kavuştuğunu açıklamayı da unutmadık. Daha sonra bu sorular yeniden söz konusu olunca, olanlara, çocuğun annedeki yerini, gelişimini, büyümesini de anlatmaya çalıştık.Çocuklarımıza bu konularda söz etmemiz, çocukluklarında ve yeri geldikçe oldu. Bizden açık, basit,doğal, güzel bir anlatım beklerlerdi.

Yeterli cevap aldıklarında bunların sınıflandırırlardı. Bu yüzden de kafaları karışmazdı. Burada şu konuyu belirtmem gerekir: Çocuklukta verilen açıklamalar çoğunlukla unutulur. Ancak bu, açıklamalar yararsız demek de değildir.Emzirme için de yaptıklarımız, annelik ve doğum için yaptığımız açıklamalar kadar basittir.En büyük çocuğumuz, küçük kardeşlerinin emzirilmesi sırasında yardım ediyordu. Öteki iki çocuğumuz da emzirme işi konusunda bilgi edinmekten yoksun bırakılmadılar.

Cinsiyet farkı kavramı onlara birlikte tuvaletlerini yaparken ve yıkanırken verildi.Genellikle cinsiyet farkı konusunda kız çocuğunun endişeye düşüren bir sorun ortaya çıkar. Erkek çocukta olup da kendinde olmayanı fark eder ve bunun her zaman için varolması gerektiğini düşünür. Eğer bir kız çocuğunda böyle bir sorun görülmüyorsa, bunun nedeni,tatmin edici cevaplardır. Bunlar küçük ve basit olaylardır, ancak çok derine bastırılırsa, ortaya çıkarmak için özel psikolojik yöntemler gerekir. Her zaman için kız çocuğunu bu eksiklik duygusu tehdit ediyormuş gibi dikkat etmek iyi olur.

Bazen soru sorma için erkek bebeğin tuvaletine yardım etmesi yeterli olur, böylece sorun çözülebilir. Bir başka zaman çocuk (neyi) sorusunu sorar. Açıklama, (kadının çocuk dünyaya getirmesi için böyle bir yapıya ihtiyacı vardır) dan daha zor olmamalıdır. Eğer bu tehlike atlatılmazsa kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Çocukluğunda yanlış bilgi verilmiş birçok kadının olgun yaşta sıkıntı çektiği görülür.

Ayrıca, erkek çocuk da kendini kız çocukla karşılaştırarak yanlış yorumlar yapabilir, özellikle mastürbasyon yaparlarsa, kendilerinden bir şeyin kopacağı fikri aşırı kaygılar yaratabilir. Kadınlardaki adet görme olayı için kızımız 10,5 yaşındayken eğitime başladık. Açılamamız şu biçimdeydi : Genç kız ve kadında her ay "bebek odası" yeni bir bebek için hazırlanır. Bebek olmazsa, odanın kan damarları genişler ve kanın akması kolaylaşır. Daha sonra da "musluk" aracılığıyla dışarı atılır. İşte yalnız bu anda yaralanmadan ve acı duyulmadan kan akar. Kızıma bu olayı resimlerle de gösterdim. Çocuğa ay halini doğal, iyi ve anne olabilme imkanını mutlu bir belirtisi olarak göstermek çok önemlidir.

Vücudu üzerinde kuşkular olan kız çocuk, adet görmeyi bir yaralanma,aşağılatıcı bir şey ve bir sakatlama olarak görme eğilimindedir. Zamanında çocuğun bu konuda yönlendiren anne, ondaki düş kırıklığını da azaltabilir, Önceden hiç açıklama yapılmamışsa, kız çocuğu aybaşıyla karşılaştığında, korkar, utanç ve iğrenme duyar. Gerekli açıklamaları reddeder, içine kapanır.

Bu anda, yaşadığının doğal bir olay olduğunu söylemek yararsızdır. Dr. G.Richard, çocuklarına verdiği cinsel bilgilerin bir başka bölümün de şöyle aktarıyor. ( Çocuklar )daha önceden niçin yalınız evli insanların çocukları olduğunu biliyorlardı. Onların sorunlarını, annedeki yumurta "küçük tohum"la uyarılır."Küçük tohum"u verede babadır. (Nasıl) sorusunun da (Bebek odasına vererek,) diye yanıtladım. Kısa bir süre sonra bir köyde hayvanlar aracılığıyla bunu daha iyi anladılar.

Çirkin ve yasak şey izlenimi edinmemeleri için seyretmelerine izin verdim.Cinsel eğitim konusunda ana babanın en çok sorduğu soru, çocuğu anne ve babadan hangisinin aydınlatacağıdır. Bu sorunun cevabı: ( Çocuk kime soruyorsa o) dur. Ana babalar, onlara güven vermeli, gerekli olan açıklamalardan kaçınmamalıdır.

Ana baba, çocuklarını dinlemeye zaman ayırır ve onlara gerçeği söylerse, çocukları fırsat buldukça konuşacaklardır. Eğer ana babalar, soruları geçiştirmeye çalışırlar ya da yanlış,yanıltıcı cevaplar verirlerse çocuklar dışa açılırlar. Hiç kuşkusuz, anne babalar öteki konularda olduğu gibi bu konuda da cevap vermelidir. Hiç değilse bildikleri çerçevesinde.

Eğer çocuk sormuyorsa, bunun nedeni, ilişki kurmasının engellenmesi, bir şeylerin saklanması olabilir. Böylece çocuk bu konulara değinilmemesi gerektiğini his eder. Bunu önlemek için çocuğu soru sorması için imkan tanınmalı, bazı şeyleri sezme fırsat verilmelidir. Bu fırsatlar azsa çoğaltılmalıdır. Başka bir soru da, (soruların ne zaman cevaplanması gerektiğidir). Bu, çocuğun karakterine, gelişimine ve ortama bağlıdır. Bunun için bir kural yoktur.

Çoğunlukla ana babalar açıklamalarda çok geç kalırlar. Genelde önemli soruların sorulduğu dönem 7 yaş öncesidir. Çünkü 7 yaş ve ergenlik arasındaki dönemde bu sorular azalır. Çocuğun sorduklarına cevap vermek ne kadar önemliyse, çocuğun insanlar arasındaki cinsel ilişkiyi tanık olmaması da o kadar önellidir. Ana baba arasındaki ilişkiyi tanık olan çocuk, genellikle korkar ve bunun izleri uzun zaman silinmez.


.ALINTIDIR.