Anne Baba Okulu

YASEMİN YALÇIN AKTOSUN
Hoşça vakit geçirebilmek için çocuğunuza zaman ayırın
Her ebeveyn mutlaka çocuğuna zaman ayırır. Çocuğunun yemeğini hazırlama, küçükse yemeğini yedirme, üzerini değiştirme, altını temizleme veya büyük yaşlarda ders çalışırken çocuğa yardım etme gibi zamanların her biri aslında çocuğa ayrılmış zamanlardır. Ancak burada kastedilen bu şekilde ayrılan zamanlar değildir. Maalesef birçok ebeveynin çocuğuna ayırdığı zaman dilimleri yukarıda bahsettiğimden çok da fazla değildir. Bu şekilde, ebeveyn ile çocuğun paylaşım yaşaması pek fazla düşünülemez. Çünkü bu şekilde sadece, ebeveyn çocuğun ihtiyaçlarını gidermesini sağlıyor; çocuk ise ihtiyaçlarını gideriyordur.
Bazı ebeveynlerin yaptığı, yani çocuklarına ayırdıkları zaman biraz daha geniş kapsamlıdır. Mesela; çocuğun mutlu olması için ebeveynin çocuğu parka götürmesi veya evde onunla oyun oynaması gibi... Bu ebeveynlerin kaçırdıkları yegâne nokta ise çocuğu ebeveyndeki mutluluğu görme arzusudur. Çocuk bir şey paylaşırken ebeveyninin de mutlu olmasını ister. Şöyle ki; kendisini parka götüren annesinin sıkıldığını gören çocuğun coşkusu, ebeveyninin de mutlu olduğunu gören çocuğun coşkusundan çok daha az olacaktır. Veya bazı ebeveynlerin evlerinde çocukları ile oynadıkları veya sohbet ettikleri halde “yeter artık”, “bir daha seninle oynamayacağım” gibi serzenişlerde bulundukları ve bu paylaşımdan çok da hazzetmediklerini çocuklarına belirttikleri görülür. Bu negatifliği hisseden çocuk da yeterli doyuma ulaşmayacak, kendisine zaman ayrılmış olsa bile bu zaman niteliksiz zaman olduğundan çocukla ebeveyn arası bağı kuvvetlendirmeyecektir.

Yine bunun gibi bazı ebeveynler ise çocuklarını kendileri için keyifli olan, fakat çocukları için sıkıcı olan mekânlara götürürler ve bu mekânlarda, çocuklarından yetişkin olgunlukları beklerler. Bu şekilde de ebeveyn-çocuk paylaşımı sağlanmaz.

Olması gereken çocuğa zaman ayrılmasıdır, ancak bu zaman diliminden hem çocuğun ve hem de ebeveynin keyif alması beklenir. Bu, geçirilen zamanın nitelikli olması açısından önemlidir. Yani bu süreç hem çocuğu ve hem de ebeveyni mutlu etmelidir. Aksi takdirde ilişkinin pozitif olması bir yana paylaşılan bu zaman diliminde tartışmalar olacak ve ilişki daha da negatifleşecektir.




--------------------------------------------------------------------------------


Çocuğunuza değer verin ve bunu hissettirin

Her çocuk değerlidir. Ve bu değeri görmek çocuğunun en doğal hakkıdır. Çocuk değerli olduğu hissederse bu onun gerek özgüvenine ve gerekse çevreye bakış açısına doğrudan yansır. Kendisine değer verilen çocuk;

1. Her şeyden önce özgüvenli olur.

2. Pozitif bakış açısına sahip olur ve çevreye pozitif yaklaşımlarda bulunur.

3. Başlangıçta ebeveynine ve yaşamının ileriki yıllarında çevresine değer vermeyi bilir.

4. Sağlıklı kişilik gelişimi sağlanır.

5. Kendisinden beklenilenleri gerçekleştirme ve başarılı olma konusunda gayretli olur.

6. Her şeyden önemlisi mutlu olur ve ebeveyni ile ilişkileri olumlu olur.

Bütün bu sebeplerden dolayı çocuğunuza birey olma saygınlığı içinde değer vermelisiniz. Çocuğunuzla konuşurken onun yüzüne bakmayı ihmal etmemeli, rahatsız olduğunu bildiğiniz davranış ve şakalardan kaçınmalısınız. Çeşitli konularda kendisinden fikir almalı ve bu fikirleri değerlendirmeye aldığınızı hissettirmelisiniz. Hitaplarınıza ve davranışlarınıza dikkat ettiğiniz oranda birebir paylaşımlar yaşayarak ve çocuğunuza özel zaman dilimleri ayırarak çocuğunuza değerli olduğunu hissettirebilirsiniz.




--------------------------------------------------------------------------------


Birlikte zevkli vakit geçirin
Bir düşünün lütfen;
Çocuğunuzla veya çocuklarınızla neler paylaşıyorsunuz? Burada kastettiğimiz çocukla aynı mekânda bulunmak değil tabii ki. Çocukla hem sözel anlamda hem duygusal anlamda ve hem de davranışsal anlamda paylaşım yaşamayı kastediyorum. Bazı ebeveynler en ufak işlerini bile çocuğuyla paylaşım yaşama adına değerlendirebilirken, bazı ebeveynler ise çok geniş zamanları olmasına rağmen bir dakika paylaşım yaşayamazlar. Mesela yemek sofrasında oturmak bir paylaşım anı olarak değerlendirilebilir. Veya bir an bile çocukla kontağa girilmeden yemek bitirilebilir. Yemek esnasında yapılan tatlı sohbetler, sofrada çocuktan istenen bir yemek malzemesinin tatlı bir üslupla istenmesi, yemek duasıyla başlayıp, yine bir aileyi ikliminde toplayan bir duayla bitirmek hep bir paylaşım vesilesidir. Fakat bunun tam aksi sofranın sıkıcı bir ortam haline dönüştüğü aile ortamları da vardır. Görüldüğü gibi aynı durum bir paylaşım vesilesi olabiliyorken, sıkıcı paylaşımdan uzak bir duruma da dönüşebilir. Aynı şey yemek hazırlarken, alışveriş yaparken, evi toplarken de geçerlidir. Yani her ânımız bir paylaşım olabilir.

Fakat oyun oynarken dahi paylaşım yaşandığı düşünülse bile hiç paylaşım yaşanmamış olabilir.

Şöyle ki; çocuğuyla oyun oynadığı halde, bu oyun esnasında çocuğunu eleştiren, sohbet etmek bir yana sürekli tartışan bir ebeveyn paylaşım yaşadığını zanneder; fakat sadece boşa harcanmış bir zaman dilimi ile baş başadır.

Bütün bu nedenlerden dolayı çocuğunuzla her ânınızı paylaşıma dönüştürme adına harekete geçmekle birlikte, keyif alacağınız özel paylaşım sahaları oluşturun. Bunun ilişkinize çok olumlu yansıdığını göreceksiniz.

.ALINTIDIR.