İnançsızlığı İnanç Edinenlere!

Ne yana dönsem başka bir duvara çarpıyor ruhum. İçinde sessizlik olan karanlık bir hüzündeyim. Önüm, arkam, sağım, solum sobe; saklanmayan aşık!


Ne varsa aşktan öte, boş şu dünyada! İçimi ısıtmıyor sevgisiz kelimler ve her şey yapışıp kalıyor odamın camlarına, içinde sevda olmayınca.

Zoru sevenler aşka gidiyor, kolayı seçenler de sözüm ona aşktan yana. Bir batıp bir çıkıyoruz, her tarafımız ilişkiler karmaşası. Düğümü çözebilen yok ama herkes başka bir ilmek geçiriyor sevginin boynuna.

Yalpalayıp duruyor bir sarhoş edasıyla aşk çünkü hangi kapıyı çalsa içinden hüzün çıkıyor. Bir zamanlar sevmiş ve kırılmışlardan yola çıkıp, hiç sevmemişlere, şimdi çok sevenlere, sevmeyi isteyenlere uzanan kalplerin, gizli gözyaşları birikiyor sokaklarda. Kimse üstüne almıyor ağlayışını, kederin bile boynu bükük kalıyor sahipsizlikten…

Zaman geçtikçe daha hızlı kirleniyor ademoğlu ve her şey, kendinden sonra gelene kötü örnek oluyor. Hoyratça koparılmış bir çiçek gibi, canı acısa da güzelliğini koruyor aşk.

Herkesin en çok kendini sevdiği “Dünya” denilen bu gezegende, ne kadar küçük bir nokta olduğunu unutup, egosunun gölgesinde yürüyor insan. İçi boş, ruhu zayıf başka nesiller yetiştiriyor üstelik, geleceğini düşünmeden.

Paylaşmayı unutan kalpler, sevmeyi de unutuyor. Aşkı geçtim, dostu bile şöyle yürekli seveni bulmak mucize oluyor. Gözlerimizi bürüyor hırs ve hep daha fazlası uğruna satıyoruz ruhlarımızı.

İnançsızlığımızı inanç edinmişiz. Görmediğimiz aşkları yok sayıp, bilmediğimiz sevdaların üstünü bir kalemde çiziyoruz. Geldiğimiz yeri, kendi yaptıklarımızı unutup, kusuru başkasında buluyoruz.

Bir filmin kahramanlarına öykünüyoruz. Onlara benzeyen ilişkiler arıyoruz, sonra elimizde sadece hüsran kalıyor. İçten içe hepimiz aşka özeniyor, lafa gelince küçümsüyoruz.

Aşık olana acıyarak bakıyoruz. Sonu belli bir filmi seyreder gibi umutsuz ve mutlaka şekilciyiz. Fedakarlık bizim sözlükten çıkalı çok oldu, yeni geleni de kendimize benzetiyoruz.

İşte bütün bunları gördükçe, yüreğim kanıyor. Bir kişiyi diyorum, bir kişiyi bile kurtarabilirsem, kardayım. Aşka inanan kaç savaşçı bulursam, o kadar fazla mutluluk yaratacağım. Sokaklara atıyorum kendimi, insanlarla konuşuyorum. Birilerini arıyorum benimle bu yolda yürüyecek, gözü kara, inancı yüksek ve mutlaka aşkı savunan birilerini! Ve bir gün çok kalabalık olacağız, biliyorum….

Candan Ünal