Hayat Yolculuğunda Yol Arkadaşı!

Bir filmin ya da kitabın sonuna gelmek gibi seninle olmak. Hem bitmesin istiyorum, hem de hikayeyi biliyorum. Karmaşık bir huzur!


Bir solukta okunup bitirilecek romanlar gibi bitirmeliydim seni ama altı çizilecek cümleler buldum içinde. Tadına varmak istedim, uzattıkça uzattım. Sonunda katilin uşak çıkacağını da biliyordum üstelik! İnsan en kolay kendini kandırıyor.

Zarif bir aşk filminin başkahramanı olmak sevdasıdır belki istediğim veya kendimi avutuyorumdur. Önü, arkası ne olursa olsun, bir sevdanın tam ortasında durduğum için mutluydum.

Aslında hepsi büyük egonun oyunu! Kurallarını koyabildiğin sürece oynamayı sevdiğin ve asla kaybetmeyeceğini bildiğin!

Hepimizin içinde bir şeytan yaşıyor galiba, kimilerimiz çok besleyip büyütüyoruz. Kötülük de diğer tüm duygular gibi, beslendikçe büyüyüp serpilmiyor mu?

İlişkilerin düğümü tam burada olmalı! Ya sen beni gerçekten seviyorsan? Adaletsiz bir ilişki biçimi olurdu. Eşitlik iyidir bence, denge iyidir.

Birini çok sevmediğim zaman, beni çok sevmesinden korkuyorum. Üstümde hakkı kalır, ardımda ahı durur diye endişe ediyorum. Ah bu ilişkiler! Yaşasan bir türlü, yaşamasan başka türlü! Ya içinde ukde kalır, ya fazlasından için bayılır.

Bir hayalim var. Gözümün önünde bir fotoğraf, içinde olan olaylar var. Yaşadıkça görüyorum ki, biz o resimdekiler değiliz.

Bilim adamlarının söylediği gibi, insan birine aşık olup olmayacağının kararını ilk beş dakikada veriyor olabilir. Peki, birini gerçekten sevebileceğin ve onunla uzun zaman birlikte olabileceğinin kararını vermek için ne kadar süre gerekir?

Verdiğimiz her kararın da, bir geçerlilik süresi olduğu aşikar; yoksa insanlar neden ayrılsın? O zaman için doğru olan, ileriki zamanlar için de doğru demek olmuyor. Değişiyoruz çünkü! Tenimiz, düşüncelerimiz, bakış açımız, alışkanlıklarımız, inançlarımız değişiyor.

Uzun yıllar bir arada kalmayı becerebilenlerin, değişimleri de birbiriyle uyumlu oluyor. Elbette zorunlu yan yana kalınan ilişkileri söylemiyorum, onlar konu dışına alınıyor. Başaranlar var! Onların seçimleri mi doğru dersiniz, yoksa çıktıkları yolu mu birleştirmeyi beceriyorlar?

Aynı yolda yürümeyi becerebilmek için, birbirine benzemek gerekmiyor. Hata çoğu zaman karşıtlığın ahengi yürütüyor gemileri. Önemli olan, ayrı olayları aynı olgunluklarla dengelemektir. Yakalayamadıklarında bile anlamaya çalışıyorsan, gittiğin yol birdir. Farklı manzaraları görsen de, sonunda hedefine ulaşırsın. Zaten maksat son durağa gitmek değil, yolculuğun keyfini çıkarabilmek, öyle değil mi?

Candan Ünal