Bir kadın ve bir erkek,
Çaresiz bakışları bu defa ürkek,
Onların her şeyiydi sevmek,
Şimdi ise tek çıkar yolları gitmek.
Bir kadın ve bir erkek,
Tek bir odada iki ayrı yürek…
Ellerinde yalnızlık biletleri ikisinin de,
Birbirlerine baktılar kalan son sevgi zerresinde,
Konuşamadılar, sustular öylece,
Onlara ağlıyor penceredeki serçe,
Ağladığı için birazdan ölmek üzere.
Bir kadın ve bir erkek,
Tek bir odada iki ayrı yürek…
Daha fazla zorlaştırmadan ayrılık vakti geliyor,
Aslında ikisi de gitmek değil, kalmak istiyor,
Bilmiyorlar bu aşka ne engel oluyor,
Ama ayrılmak son çare oluyor,
Kadın erkeğin gözlerine bakıyor,
Birkaç damlayla hatıralar akıp gidiyor.
Bir kadın ve bir erkek,
Tek bir odada iki ayrı yürek…
İkisinin de gözlerine duvardaki resim takılıyor
Siyah çerçevedeki beyaz mutlulukları ikisinde de tebessüm oluşturuyor,
Çerçevenin camına iki yaşlı göz yansıyor,
Erkek:”O fotoğraf ben de kalabilir mi” diyor,
Ve kadının içinde fırtınalar kopuyor,
Biliyor, belli ki o da ayrılmak istemiyor.
Bir kadın ve bir erkek,
Tek bir odada iki ayrı yürek…
Kadın büyük bir kararlılıkla,
“Artık ayrılma vakti geldi” diyor,
Bunu nasıl dediğini o da bilmiyor,
Kendi için zor olsa da, sevdiği adama acı çektirmek istemiyor,
Daha fazla uzarsa ayrılamayacaklarını biliyor,
Biliyor ve sessizce ağlıyor.
Bir kadın ve bir erkek,
Tek bir odada iki ayrı yürek…
Erkek son sözlerini söylüyor,
“Gece dikkat et kendine,
Bilirim deli yatarsın,
Ama öyle bile bir melek kadar safsın,
Kendine iyi bak olur mu?
Kendine benim için çok iyi bak,
Hoşça kal kadınım, artık benim olmayanım HOŞÇA KAL…”
Bir kadın ve bir erkek,
Tek bir odada iki ayrı yürek…
Kadın son sözlerini söylüyor,
Söyleyeceklerinin çok sitemkar olduğunu biliyor,
Ama söylemek istiyor,
“Sen de kendine iyi bak,
Hastayken geceleri yalnız kalacağım,
Tek başıma, yapayalnız,
Beni sıcak elleriyle ısıtan can yoldaşım olmayacak,
Saçlarımı okşayıp ”iyi ki benimsin” diyen olmayacak,
Ama olsun kokunla da yaşarım belki,
Kalbimin en ücra köşesine bile sinmiş kokunla avuturum kendimi…”
Sözler düğümlenir kadının boğazında,
Gözyaşları sel olur ve daha fazla konuşamaz,
Sadece şunu der:
“Hoşça kal bitanem artık benim olmayanım hoşça kal…”
Bir kadın ve bir erkek,
Tek bir odada iki ayrı yürek…
Erkek eşyalarını ve duvardaki fotoğrafı alıp gider,
Kapının sesi kadının kalbinde yankılanır,
İkisi içinde hiç kolay olmamıştır bu vazgeçiş,
Ama bitmeyecektir umut dolu bekleyiş.
Erkek gider, kadın kalır.
Resim gider, gözyaşı kalır.
Kalpler gider, can kırıklıkları kalır…
Bir kadın ve bir erkek,
TEK BİR ODADA KALMIŞ, BİR KIRIK YÜREK…