Aşkın Yok Olan Anlamı

Aşk yüce bir duygudur. Birey, bu duyguyu bütün gerçekliğiyle hissettiği zaman, bütün dünyaya meydan okuyabilir, hayatını feda edebilir ve binlerce probleme rağmen dünyanın en mutlu insanı olabilir. Aşk, insanı ruhsal açıdan yücelttiği gibi yerin karanlık derinliklerine de sürükleyebilir. Ayrılık yaşandığı zaman, kişi yaşamla ilgili bütün olumlu ilişkilerinden kopar. Ağır bir ruhsal çöküntü içine girer; öyle ki, ayrılığa dayanamayıp öz kıyıma teşebbüs eden olduğu gibi, cinnet geçirip birçok kişinin yaşamını söndüren bile vardır.
Aşk bir yanıyla insana yepyeni bir doğuş sunarken, diğer yanıyla insanı ölmeden önce öldürür, sürüm sürüm süründürür. Aşkın bir kutbu gece, diğer kutbu gündüzdür. Bir adı yazdır, diğer adı kıştır.
Yüzlerce sanatçıyı, ozanı, şairi, yazarı aşk ortaya çıkarmıştır ve aşk onların sanatına kaynaklık etmiştir. Onlarca destan, efsane aşkla günümüze dek gelmiştir.
Aşk, zaman ve zeminle sınırlı değildir. Tarihin her döneminde ve her toplumda görülmüştür. Zaman üstü ve evrensel bir duygudur.
Aşk, binlerce dalı olan bir ağaç gibidir. Bu nedenle çok konuşulmuş ve herkes kendi ifadesiyle kendi aşkını anlatmıştır. Aslında hemen hemen herkes aynı şeyi anlatmış ya da her âşık aşkın farklı bir boyutunu, farklı bir rengini anlatmaya çalışmıştır.
Modern yaşamda, aşk gerçekliğini yitirmişe benziyor. İçi boşaltılmış bir kavram olarak kullanılıyor. Aşk öyle esnetilmiş ki, en aşağılık durumlar için kullanıldığı gibi en basit ve güzel duygular ve değerler için de kullanılmaktadır.
Birbirilerini görmeyen insanlar, sanal alemdeki yazışmalarına “aşk” adını verirler ve “internette bir aşk yakaladım,” derler.
Kimi yaşadığı seks ilişkisi için “aşk” kavramını kullanır ve “onun sevişmesine aşığım,” diye söylenir.
Birçok kişi, kısa süre beraber olduğu kişiler için “aşk” kavramını kullanır ve “her gece farklı bir aşk bulurum,” diye söz eder.
Ebeveyn çocuklarına olan sevgisini “aşk” olarak dile getirir ve “çocuklarıma aşığım,” der.
Kimi mesleğine olan bağlığını dile getirmek için “aşk” kavramını kullanır ve “ben işimi aşkla yaparım; çünkü işime aşığım,” diye belirtir.
Birine duyulan hayranlığın anlatılması için “aşk” kavramı kullanılır ve “ben bu adama ve onun yaptıklarına aşığım,” diye söylenilir.
Doğa güzelliklerine duyulan hayranlığın anlatılmasında “aşk” kavramı kullanılır ve “ben buranın manzarasına aşığım,” denilir.
İnanca duyulan saygının ifade edilmesinde “aşk” kavramı kullanılır ve “ben inancıma veya dünya görüşüme aşığım,” diye belirtilir.
Millete, vatana, devlete duyulan bağlılığı belirtmek için “aşk” kavramı kullanılır ve “milletime, vatanıma vb. aşığım,” diye söylenir.


Çetin ÖZBEY

.ALINTIDIR.