Şair İsmail Safa’nın oğludur. Dokuz yaşında tutulduğu kemik Hastalığı yüzünden düzenli bir öğrenim göremedi. Kendi kendisini yetiştirdi. Memurluk, öğretmenlik, gazetecilik yaptı. Fıkra, makale, roman, hikaye türünde eserler verdi.

Geçinmek için yazdığı eserlerinde Server Bedi takma adını kullandı. Yaşamının son döneminde tutucu, mistik görüşlere bağlandı.

Romanlarında olaydan çok, ruh tahlillerine önem verdi, toplumsal değişmelerin, getirdiği bunalımları, ahlak peyami_safaçöküntülerini, çatışmaları işler Sonraki romanlarında felsefi düşüncelerle mistisizm hakimdir. Karamsar bir ruh hali romanlarında görülür. Uzun cümleler ve alışılmamış tamlamalar en belirgin anlatım özelliğidir.

Eserleri: Roman: Sözde Kızlar (1922), Mahşer (1924), 9. Hariciye Koğuşu (1930), Fatih-Harbiye (1931), Bir Tereddüdün Romanı (1933), Matmazel Noralya’nın Koltuğu (1949), Yalnızız (1951).

Hikayeleri: Asrın Hikayeleri, Gençliğimiz, Aşk Oyunları, Siyah Beyaz Hikâyeler, Ateş Böcekleri.

İnceleme: Türk İnkılabına Bakışlar (1938). Felsefî Buhran (1939), Millet ve İnsan (1943), Doğu Batı Sentezi (1963).