Ölümünden sonra Hürriyet Kahramanı diye anılan Mahmut Şevket Paşa, 1856 yılında Bağdat’ta doğdu. Babası kaymakamlık ve valiliklerde bulunmuş olan Süleyman Bey’dir. İlköğrenimini Bağdat’ta yapan Mahmut Şevket (Paşa) sonradan İstanbul’da Harp Okulu’na girdi ve 1882 yılında kurmay yüzbaşı olarak subay çıktı.

mahmut_sevket_pasaGenç subay, o yıllarda Türk Ordusunu yetiştirmekle görevli Alman generallerinden Goltz (1843-1916) ve Kampofner’in yanında çalıştı ve bunlardan önemli bilgiler edindi. Bu arada, önceden bildiği Arapçadan başka Fransızca ve Almanca da öğrendi. Bu yönleri ile dikkati çeken Mahmut Şevket (Paşa) önemli görevlerle Almanya’ya, sonra da Fransa’ya gönderildi. Yurda döndüğü zaman üstün kabiliyetleri dikkate alınarak 1901’de Ferik (Tümgeneral), 1905 yılında da Birinci Ferik (Korgeneral) rütbesi ile Kosova Valiliği’ne atandı.

1908’de, İkinci Meşrutiyet’in ilanı üzerine Mahmut Şevket Paşa, 3’üncü Ordu Komutanlığı’na getirildi. Bu sıralarda, ülkede iç karışıklıklar ve siyasi çekişmeler birbirini kovalamaya başlamış, bunun sonucu olarak da 31 Mart gerici olayları gelip çatmıştı. Henüz kurulmuş bulunan Meşrutiyet yönetiminin tehlikeye girmesi üzerine ordunun işe karışması gerekti. Böylece Batı Trakya’da toplanan ve Hareket Ordusu adı verilen birliklerin başına da Mahmut Şevket Paşa geçti. Yakın tarihimizde çok önemli bir yer alan Hareket Ordusu 10 Nisan 1909 günü İstanbul’a girdiği zaman halk, Mahmut Şevket Paşa’yı ve başında bulunduğu birlikleri hürriyet kahramanları olarak karşılamıştı. .

Hareket Ordusu, İstanbul’a girdikten sonra 31 Mart Olaylarını çıkaran gericiler hemen dağıtılmış, ayaklanmayı kışkırtanlar cezalandırılmıştı. Bundan sonra da içlerinde Mahmut Şevket Paşa’nın da bulunduğu yurtseverler, baskı ve haksızlıkların başlıca sorumlusu olan Padişah 2. Abdülhamid’i tahtından indirip kendisini Selanik’te göz altına aldılar.

Bu olaylarla yurt çapında ün sağlayan Mahmut Şevket Paşa, ilk kurulan Hakkı Paşa ve daha sonra da Sait Paşa kabinelerinde Harbiye Nazırlığında bulundu. Ancak o sıralarda patlak vermiş bulunan Balkan ve Trablusgarp savaşlarındaki çekingen tutumu yüzünden eski ünü oldukça gölgelenmişti. Bu yüzden Gazi Ahmet Muhtar Paşa Kabinesi’ne onun alınmadığı görülür.

MAHMUT ŞEVKET PAŞA’NIN SADRAZAMLIĞI

Mahmut Şevket Paşa’nın öldürülmesi kadar Sadrazam oluşu da yakın tarihimizin hayli ilginç bir yönünü teşkil eder. Balkan Savaşı’nın ulusça beklenen başarıya ulaşmaması üzerine iktidardan uzaklaştırılan ittihat ve Terakki Fırkası (partisi) ileri gelenleri 1912 yılında Babıâli (Başbakanlık)’ye bir baskın yaparak Kâmil Paşa Hükümetini düşürmüşler, bu olay sırasında ihtilâlcilere karşı koymak isteyen Harbiye Nazırı Nâzım Paşa’yı da öldürmüşlerdi. Padişah Mehmet Reşat (Mehmet V)’a, Mahmut Şevket Paşa’yı Sadrazamlığa ve Harbiye Nazırlığına getirmesi için baskı yapmışlardı.

MAHMUT ŞEVKET PAŞA’NIN KİŞİLİĞİ

Mahmut Şevket Paşa, yaşadığı çağa göre ileri görüşlü, bilgili, dürüst, yurtsever bir komutan ve devlet adamıydı. Fransızcadan dilimize Logaritma Cetveli ve Tatbikatı adı ile bir kitap çevirdiği gibi askerlikle ilgili birkaç eser de yazmıştı. Sadrazamlığının beşinci ayında suikaste kurban gitmesi, Mahmut Şevket Paşa’nın bu görevdeki hizmetleri üzerinde yeter derecede bir fikir veremedi.

MAHMUT ŞEVKET PAŞA’NIN KATLİNDEN SONRAKİ OLAYLAR

Suikasti düzenleyenlerin İttihat ve Terakki Fırkasının siyasi hasımları olduğu sonradan yapılan kovuşturmalardan anlaşılmıştı. Paşayı öldürmekle suçlandırılanlardan Topal Tevfik ve Ziya ile birlikte kışkırtıcılardan Damat Salih Paşa ve Albay Fuat idam edildiler. Mahmut Şevket Paşa’nın öldürülmesinden sonra ittihat ve Terakki Fırkası ile onun muhalifi bulunan Hürriyet ve İtilaf Fırkası arasındaki çatışmalar daha da sert bir yola sürüklendi. Sokak ortasında adam öldürmeye kadar varan cinayetler, birbirini kovalamaya başladı. Bu yüzden halkın devlete karşı olan inanç ve güveni azaldı, ülke dışarıya karşı da zayıf bir duruma düştü. Bundan yararlanmak fırsatını kaçırmayan büyük devletler, Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması için çeşitli bahanelerle Babıali’ye baskı yapmağa başladılar.