3-6 Yaş Dönemi >

Anaokulundaki Çocuğunuzun Akranlarıyla Uyumu


Hepimiz sosyal bir çevrenin içinde yaşıyoruz. Bu nedenle etrafımızdaki insanlar özellikle de günlük hayatımızı paylaştığımız, sıklıkla vakit geçirdiğimiz kişiler bizler için çok önemli. Bu kişilerle iyi ilişkilere sahip olmanın temelinde ise bireylerin karşılıklı olarak birbirlerini kabul etmesi yatar.

Çocuklar için de sosyal çevre çok önemli bir olgu. Hatta çocuklar için sosyal çevre yetişkinlere göre daha da önemli diyebiliriz. Çünkü çocuklar çevrelerinden öğrendikleriyle gelişimlerini destekler ve kişiliklerini şekillendirirler. Bu çerçevede özellikle arkadaşlar oldukça hassas bir öneme sahiptirler. Çocuğun sosyal çevresinde arkadaşlarıyla uyumu, onlardan gördüğü kabul çocuğun gelişimini, ruhsal durumunu ve davranışlarını belirler. Çocuklar arkadaşların kabul gördükçe kendi varlıklarını benimser ve özgüvenlerini geliştirirler.

Ancak bazen çocuklar akranlarından kabul görmekte zorlanabilirler ve sahip oldukları sosyal çevreye uyum sağlayamayabilirler, bunun sonucunda da arkadaşları tarafından dışlanıp izole edilebilirler. İşte bu sorunların önüne geçmek için neler şimdi biraz onları tartışalım...

Aileler ve öğretmenler ne yapabilirler?

Böyle bir durumda yetişkinlerin yapması gereken en önemli şey çocuğu dikkatlice gözlemek olmalıdır. Çocuğun ne zaman, hangi koşullar atında, neden ve kimlerle uyum sorunu yaşadığını anlamak çok önemli. Bu nedenle aileler ve öğretmenler iş birliği yapmalı, çocuğu olabilince farklı ortamlarda ve koşullarda gözlemeliler ve bu sorunu yaşadığı anları tespit etmeli, daha sonra da ortak bir çözüm bulmalıdırlar.

Stratejiler...

-Çocuğun akran uyumunu kolaylaştıracak, akranlarıyla kolay iletişim kurmasını sağlayacak sosyal becerileri olmayabilir. Çocuk etrafındaki insanlarla nasıl iletişim kuracağını bilemiyor, akranlarının duygularını anlayamıyor olabilir. Bu nedenle çocuğa sosyal becerilerini geliştirecek aktiviteler yaptırmalı, çocuğun diğer kişilerin duygularını ve ihtiyaçlarını anlaması için çalışmalar yapılmalıdır. Örneğin, çocuğunuz kardeşi olmadığını ve tek çocuk yetiştiğini düşünelim, böyle bir durumda çocuğunuzu oyuncaklarını arkadaşları ile paylaşmayı bilmiyor olabilir çünkü okuldan önceki hayatında yani ev ortamında oyuncaklarını paylaşmaya hiç gerek duymamış, dolayısıyla bu sosyal durumu daha önce hiç yaşamamış olabilir. Okul yaşamına başlayınca yepyeni bir sosyal olguyla karşılaşmış ve bu duruma adapte olmakta zorlanmış olabilir.

-Anne ve babalar çocuklarını anaokuluna başlamadan önce oyun gruplarına götürebilirler ve bu oyun gruplarında çocuklarının sosyal becerilerini geliştirmeye çalışabilirler. Çünkü okula başlamak, alıştığı ev hayatından kopmak da çocukların bir kısmında duygusal ve davranışsal sorun lar yaratabilir, bu sorunları akranlara yansıması sonucu çocuklar uyum problemi ile karşı karşıya gelebilirler. Bu nedenle çocuğa okul ortamını anlatmak ve bu ortama çocuğu hazırlamak için oyun grupları iyi bir çözüm olabilir.

-Bazen çocuklar akranları ile iletişimlerinde gerekli sosyal becerilere sahip olabilirler ancak kendilerini yeteri kadar özgüvenli hissetmeyebilirler. Böyle bir aileler ve öğretmenler çocuğun özgüvenini geliştirecek çalışmalar yapabilirler. Örneğin akran kabulu ile yapılan birçok araştırmada çocukların özgüven sağlamaları için önce kendi yaşıtlarıyla değil kendilerinden yaşça daha küçük çocuklarla sosyal ilişki kurmalarının çok faydalı olduğu tespit edilmiş. Çünkü çocuk kendinden daha küçük bir çocuğa karşı sorumluluk duyar ve onu anlamaya çalışır ve böylece kendi sosyal becerilerini geliştirir. Bu nedenle okul ortamında öğretmenler akran uyumu sorunu yaşayan çocukları kendilerinden yaşça daha küçük olan çocuklarla sosyal paylaşıma ve etkileşime sokabilir, onlar için çeşitli ortak oyun ve paylaşım alanları yaratabilir. Aynı şekilde aileler de benzer ortamlar yaratabilir, çocukları kardeşleri ya da yaşça küçük kuzenleri ve ya komşu çocukları ile bir araya getirebilirler.

alıntı