Hadi Kalk Aşka Gidelim….


Bir bıraksa şu sıkıntılar peşimi, hayatın tadını çıkarmaya vakit bulacağım belki. Göz göze bakamıyorken, kalp kalbe nasıl bakacak ki?



Herkes kadar yorgunum, herkesten biraz fazla belki; gerçi hepimize büyük geliyor bu yürek yangınları! Sessizleşiyoruz; elimiz, ayağımız bağlanmış, dilimiz konuşmaktan fayda görmeyince susmuş artık.

İyilik ve kötülüğün savaşında ciddi yara alınca beyazlar, siyah güç kazanıyor. Bu oyun bitmek üzere, kendine yeniliyor insan.

Görerek ve bilerek kadar katlanmaktan daha zor ne olabilir? Göz göre göre, dil yana yana yaşamak ne büyük eziyet!

Her yanımız savaş, kan, gözyaşı, acı, açlık ve sefalet… Buna rağmen gülümsüyor insan, başka yolu yok! Karda açan çiçek gibi, bir dağın tepesinde kendince yaşayan, boy vermiş bir fidan gibi, her türlü kargaşanın ortasında bir güzellik yaratıyor insanoğlu… Yaratmalı!

Başka türlü nasıl direnebiliriz ki? Bunca sıkıntıya nasıl dayanabiliriz? Elimizde kaç beyaz kaldı? Aşk, dostluk ve aile… İşte bunları kurtarmak gerekiyor siyaha dönmeden ya da sadece bunlara sahip çıkabilmek için savaşmalı!

Bu dünyayı sadece sevgi kurtarabilir. Sadece sevgi, bir insana insan olduğunu hatırlatır. Sevmek zorundayız birbirimizi; başka silahımız da, tutunacak dalımız da, umudumuz da yok!

Maskeleri düştükçe tüm çıplaklığıyla gördüğümüz yüzlere rağmen, hala sevilmeyi hak edenler olduğu inancını taşımalıyız.

Hepimiz başka yanlardan, başka yerlerden yara alıyoruz biliyorum. Her vurgun biraz daha sarsıyor gücümüzü. İnancımızı kaybediyoruz her şeye ve herkese, biliyorum.

Ancak vakit hiç durmadan direnme vakti! Bizi yok etmeye çalışan kötülüğe rağmen, sevmeye devam etmeliyiz. Ailemizi, dostlarımızı, aşkı, yabancıları, tanımadıklarımızı, şimdi daha çok sevmeliyiz. Dünyayı kurtaracak en önemli silah kalbimiz, hadi kalkın dostlar aşka gidelim!….

Candan Ünal