Nöropsikiyatri uzmanları değişen yaşam koşullarının boşanmalarda şiddetli geçimsizlik yerine evlilik yorgunluğunu ön plana çıkardığını söylüyor

Toplumun direği kabul edilen ve ailenin oluşumundaki ilk adım olan evlilik kurumu, kimilerinin rüyası kiminin de kabusu. Çoğunluk için bir gereklilik olan bu kurum, bazı çiftleri mutlu ediyor, bazılarını ise hüsrana sürüklüyor. Ancak bugüne kadar boşanma davalarının bir çoğunda neden olarak gösterilen 'şiddetli geçimsizliğin' yerini görünen bir nedeni olmayan ancak etkileri yıkıcı "evlilik yorgunluğu" nun alması uzmanları farklı ilişkiyi kurtarma konusunuda farklı çözüm arayışlarına yönlendiriyor.

'EĞİTİM UYUMU ÖNEMLİ'

Reem Nöropsikiyatri Merkezi'nden Uzman Nörolog Mehmet Yavuz, evlilik yorgunluğunun evlendikten 2 buçuk yıl sonra başladığını belirtiyor. Yavuz'a göre çiftlerin "Aşkım, sevgim bitti. Artık heyecanım kalmadı'' gibi gerekçelerle sonlandırdıkları evliliklerde biten şey aslında aşk ve sevgi değil paylaşım. Yavuz, günümüzde çok sayıda çiftin paylaşım sayesinde aşkı dostluk ve sevgiye dönüştürmeyi başardığını, bunu beceremeyenlerinse soluğu mahkemede aldığını dile getirdi. Ekonomik ve fiziksel uyum, yaş uyumu, inanç uyumu ve cinsel uyum gibi özelliklerin evlilik yorgunluğu konusunda belirleyici olmadığını söyleyen Yavuz, "Çiftlerden biri zengin diğeri yoksul olabilir. Ya da biri genç diğeri yaşlı. Ancak evlilik yorgunluğunu önleyen en önemli faktör eğitim uyumu. Bu noktada uyumlu çiftler, birçok konuyu birlikte tartışıp paylaşabiliyor ve sorunları çözebiliyorlar" dedi.

ÇALIŞAN ÇİFTLER RİSKLİ

Evliliklerde boşanma riskinin yüksek olduğu dönemlerin ilk 1 yıl ve sonraki 6 yıl ile evliliğin 20'nci yılı olduğuna dikkat çeken Yavuz, "Eşlerden her ikisinin de çalışıyor olması da evlilik yorgunluğunun nedenlerinden biri. Çalışan kadın evine vakit ayırdığı zaman kariyeri tehlikeye giriyor, kariyerine yöneldiğindeyse evini ihmal ediyor. Bu nedenle çalışan kadınlarda çalışmayanlara göre 6 kat daha fazla boşanma vakası görülüyor" dedi. Uzmanlara göre günlük hayatımızı kolaylaştıran teknoloji de özel hayatımızı tehlikeye atıyor, çiftleri birbirinden koparıyor ve yalnızlaştırıyor.

TBMM'DE KOMİSYON KURULACAK

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül, yeni yasama yılının ilk gündeminde boşanmanın sebeplerinin araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep edeceklerini bildirdi. Gönül, "Aile birliğinin bozulmasından en çok çocuklar etkileniyor. Çocukların korunması için boşanmalardaki hızlı artışın sebeplerinin araştırılması ve buna göre önlemler alınması gerekiyor" diye konuştu.

İLK BEŞ YIL TEHLİKE

Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2010 verilerine göre Türkiye'de, evlenen çift sayısı, önceki yıla oranla yüzde 1.53 azalarak 582 bin 715'e düştü. Boşanmalarda yüzde 3,.86 artış görüldü. 2011'in ilk üç ayında 99 bin 659 çift evlendi, 31 bin 413 çift boşandı. Yılın ilk çeyreğindeki boşanmaların yüzde 40.7'si, evliliğin ilk 5 yılında gerçekleşti. Boşanmaların yüzde 42.6'sının nedeni iletişim problemi.

Evrin GÜVENDİK / ANKARA

BİRBİRİNİZİN YÜZÜNE BAKIN VE EMPATİ KURUN

Akraba ziyaretleri ve komşuluk ilişkileri, evliliği sürekli dinamik tutarak evlilik yorgunluğa engel olabiliyor. Haftada en az iki defa akraba ya da komşu ziyaretinde bulunanlarda, evlilik yorgunluğu riski azalıyor.

Evlerinde hizmetçi ya da bakıcı olanlarda, olmayanlara göre boşanmalar daha fazla görülüyor. Yemek sonrası çiftler arasında çay-kahve sohbetleri ise evliliği pekiştiriyor.

Çiftler arasındaki empati, evlilik yorgunluğunu önlüyor.

Evlilik yorgunluğunu önlemek için çiftlerin eleştiri ve önerilerini "sen" odaklı değil "ben" odaklı yapmaları gerekiyor.

Çiftlerin her gün en az 5 dakika birbirlerinin yüzüne bakmaları gerekiyor

Sabah