bu hafta konuğumuz Emel Özdemir:004:
Bölümün Kuralları belli arkadaşlar. sınırları aşmadan saygı, sevgi çerçevesinde güzel bir aktivite olmasını diliyoruz. Emel HOCAmıza kolaylıklar diliyoruz.
Yazdırılabilir Görünüm
bu hafta konuğumuz Emel Özdemir:004:
Bölümün Kuralları belli arkadaşlar. sınırları aşmadan saygı, sevgi çerçevesinde güzel bir aktivite olmasını diliyoruz. Emel HOCAmıza kolaylıklar diliyoruz.
ilk sorular benden
nerelisiniz
kaç yıllık evlisiniz
en sevdiğiniz sesler
nefret ettiğiniz sesler
sorularım devam edecek şimdi çıkıyorum:))
en çok sevdiğiniz oyuncağınız?
en çok kullandığınız söz
hayat felsefenizi hangi slogan özetler
burcunuz
en sevdiğiniz mevsim
hangi mesleği yapmak istemezsiniz
emel öğretmenim genç anneannelerden... evlat ceviz, torun cevizin içi derler.. evlat ve torun sizin için ne ifade ediyor??
işte beklediğim hafta...
Emel öğretmenime bir haftanın yetmeyeceğini düşünerek iki katına çıkarılmasını öneriyorum...:D
merak ettiğim çok şey var ama önce hemen bir soru soracağım. hem de acil..
bir velim çocuğunun evde yapma dediği şeyleri tamam dese de ardından yapmasından şikayetçi..aslında evdeki kadar olmasa da sınıfta da aynı sorunu yaşıyoruz. veli benden çözüm yolları bekliyor. sene başında da aynı sorunu yaşadık. yavaş yavaş aşmıştık. yarıyıl tatilinden dönüşte çocuk resetlenmiş olarak geri döndü. klasik yöntemlerin işe yaramadığını söylüyor. ama ben annenin tutarsız davrandığını düşünüyorum. çünkü sınıfta sorunları aşıyoruz. ama anne ısrarla benden ipuçları ve çözüm yolları istiyor. anneyi kırmadan, tutarlı olması gerektiğini söyledim ama sanırım bir sihirli değnek beklentisi var. ona farklı gelecek, kafasına yatacak bir yöntem ya da teknik bekliyor benden... ben de sizden...:D
katılıyorum haftayı uzatabiliriz;)
[QUOTE=GÜL JİYAN;578640]ilk sorular benden
nerelisiniz
İstanbul / Bakırköylüyüm.:011:
kaç yıllık evlisiniz
15 Ocakta 35 yılı doldurduk.
en sevdiğiniz sesler
Çocuk sesi, su sesi, kuş sesi
nefret ettiğiniz sesler, demiyelim de rahatsız olduğum sesler diyelim.
Gürültü: gereksiz çalınan klakson sesleri, hep bir ağızda bağırarak konuşma sesleri (ailemde büyük bir çoğunluk böyle konuşuyor.:043:)
en çok sevdiğiniz oyuncağınız?
Bebeğim ve beşiği.
en çok kullandığınız söz
Bunu çevremdekilere sormak daha doğru olur. Ama 'canım, hayatım, yavrum''
hayat felsefenizi hangi slogan özetler
:032: Sizce
burcunuz
Terazi lastik:011:
en sevdiğiniz mevsim (ler) olarak soruyu genişletiyorum.:))
ilkbahar, yaz
hangi mesleği yapmak istemezsiniz
Çocuk Gelişimi Öğretmenliği dışındaki bütün meslekler.
Emine öğretmenim, benden daha genç anneanne olan insanlar çok. Bizim yaş grubuna göre 50 yaşında anneanne olmak hiç de çok genç sayılmaz. Ama yaşlı da değilim.:011:
Torun: EVLAT TATLISI. Onları böyle seviyorum.
Evlat: EVİN ALTIN TOPU. HER EVDE BİR ALTIN TOP OLMALI.
Teşekkürlerimle...
Şu an kendimi ''Güzin abla'', gibi hissettim.:) canım öğretmenim.
Velinin çözüm önerileri istemesi çok iyi. Yarı yarıya sorunun çözümü anlamı taşır. Ama velinin tutarsız davranışlarını değiştirebilmesi demek, kendini yenileyebilmesi demek olur ki, bu çok uzun bir süreç gerektirecektir.
*Hemen ev ziyareti planlamanı öneriyorum. Veliyi evde gözlemleyip notlar tutabilir, bu notları yorumlayarak velinin eline davranışları konusunda öneriler getirebilirsin. Yazı olursa defalarca okuyup hatalı sözcüğü görebilir.
** Veliye sınıf kitaplığından ya da kendi kitaplarından verip, okutabilir, bu kitaplar yolu ile hatasını bulmasını sağlayabilirsin.
en sevdiğiniz kötü huyunuz:))
neden olmasın :D
kitap konusunda çok kitap okuduğunu söyledi. dediğim gibi aradığı sihirli bir değnek aslında..:D
veli ziyaretini düşünmüştüm ama bu velimin diğer velilere karşı olan tavrı yüzünden vazgeçmiştim. ( benim onun evine gitmemi kendisini diğer velilerimden fazla önemsediğim olarak lanse edecek potansiyele sahip bir velim de..:() ama bu durumda sanırım en işe yarar fikir bu gibi görünüyor... teşekkürler öğretmenim..
bu arada bana "canım öğretmenim" demeniz de fevkalade gururumu okşadı. belirtmeden geçemeyeceğim...:004::004::004::043::043::043:
biraz da soru sorayım... hımm nereden başlasam ki??
kaç çocuğunuz var?
bu branşı neden seçtiniz?
emekli olduktan sonra bir boşluk oldu mu? olduysa nasıl doldurdunuz?
hiç pişman olduğunuz bir şey yaptınız mı?
sizce anaokulunda mı yoksa anasınıfında mı çalışmak daha verimli ya da avantajlı?
sizde iz bırakan öğretmeniniz hangisi?
en beğendiğiniz yazar ve kitap?
en sevdiğiniz renk, neden?
Eskişehir dışında en çok nerede yaşamak isterdiniz?
görmek istediğiniz bir ülke var mı? neden?
sizi en çok ne şaşırtır?
hiç unutamadığınız bir sürpriz?
hiç unutamadığınız bir öğrenciniz var mı?
bu siteyle nasıl tanıştınız?
en sevdiğiniz etkinlik hangisi?
Adana'ya ne zaman geleceksiniz? :D:D:D
goncafiliz çok hoşsun:D
aman efendim, teveccühünüz..o konuğumuzun ve konuyu açanın hoşluğudur..
Okul öncesi çocuklarına yönelik en sevdiğiniz etkinlik hangisi?:D:D
Kayınvalidenizle tanışıp, bir olup öbür ayağınızı da buraya getirmem mümkün mü?:005: tabi sağlıkla.. gezmek için.. Eskişehir'i ne kadar sevdiğinizi biliyorum. benimki tamamen egoistlik. kendimi düşünüyorum yani...:011:
Ama kayınvalidem zaten Eskişehirde ki! :021: Eskişehirde oluş amacımız da bu.:D
Eskişehir Ağustos ayından beri yaşadığım şehir, ancak emin ol, desen ki; ''en sevdiğiniz şehir hangisi ya da hangi şehirde yaşamak isterdiniz?'', ben her köşesi cennet kokan Türkiyem'e aşığım. :021: Ayten Alpman'ın seslendirdiği 'havasına, suyuna, taşına toprağına, bin can feda ...''
Kendim sorup, kendim cevaplamaya devam edeyim mi?
Ben Emel öğretmenimi yeni tanıdım ona ne sorduysam büyük bir özveriyle bana cevap verdi ve yol gösterdi. O bence iyi bir yardımsever... :)
Ben de şunu sormak isterim kendisine:
Bir öğretmen olarak okulöncesi alanında değiştirmek istediğiniz bir şey olsa neyi değiştirirdiniz?
en güzel yaptığınız ve en beğenilen yemeğiniz
en sevmediğiniz ev işi
en sevdiğiniz müzik türü
zamanı verimli kullanmak için önerileriniz var mı? ( herşeyde bu kadar mükemmeliyetçi olmanıza rağmen nasıl yetiştiriyorsunuz işlerinizi)
:021: Teşekkür ederim öğretmenim.
Neyi, değilde neleri, diye soruyu değiştirip ona göre yanıt vermek istiyorum.:))
MEB BAKANI OLSAYDIM;
1. Göreve yeni başlayacak bir öğretmenin özel okul deneyimi alması ve devlet okulunun kıymetini bilmesi amacı ile en az bir yıl özel okulda çalışmasını zorunlu hale getirirdim.
2. Her sınıfın 100m2 den küçük olmamasını sağlar, fiziki donanımını standart hale getirir, öğretmenlerin eşit koşullarda çalışmasını sağlardım.
3. En az 10 yıl mesleki deneyimi olan bir öğretmeni isteği halinde idareci olabilmesine yönelik çalışmalar yapardım.
4. Okul öncesi öğretmenine eğitim saatleri içinde iki kez mola hakkı verir, mola sırasında çocukların emniyeti için müzik ya da seramik öğretmeninin etkinliğe katılımını sağlardım.
5. Diğer branşlardaki öğretmenlerle okul öncesi öğretmenleri arasında oluşan adaletsiz uygulamalara son vermek için ek ders ücretini fazlalaştırırdım.
6. Her ne amaçla olursa olsun sınıf içinden dışarıya taşan gösterilere izin vermez, gösteri niteliği taşıyan salon, bahçe, stad gibi yerlerde gösteri yapan, yaptıran İDAREYE CEZAİ YAPTIRIM UYGULATTIRIRDIM.
7. Ülke ihtiyacı kadar öğretmen yetiştirilmesini sağlamak için istatiki verilere göre üniversitelerdeki öğrenci kontenjanı belirlerdim.
8.Kaliteli ve mesleğini severek yapan öğretmenler veya diğer meslek elemanları yetiştirmek için; ilkokuldan başlayarak çoklu zeka seviyesini belirlemek amaçlı testler yapılmasını sağlayıp, mesleğe yönlendirme yapardım.
9. 61-72 ay çocuğunun ana sınıfı ile ilkokula başlamasını zorunlu hale getirirdim.
10. Anne çalışsın ya da çalışmasın 36 ayını dolduran bütün çocukların anaokullarına gönderilmesini destekleyecek aile eğitimlerine, basın reklamına yer verirdim.
SORUNUN YANITINDAN SAYFALARCA YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ YAPABİLİRİM.:)
Teşekkür ederim.
merakla bekliyorum öğretmenim..:D
Keşke şu saydığınız maddeler bir gerçekleşse...
İnşallah Meb bakanı olursunuz :)
öğretmenim ağzınızdan bal damlıyor diyeceğim ama az gelecek...:045::045::045::045::045:
hangisini beğeneceğimi şaşırdım. hepsi harika da kırmızıyla belirttiklerim de ayrı bir güzel göründü gözüme..
duyun artık sesimizi...:035::035::035:
ooo neler sorulmuş neler:D
öğretmenim bir eşya olsaydınız ne olmak isterdiniz neden
ama hiçbir soruma yanıt alamıyorum ki ben:(
Gulcugum yas ilerleyince mantik daha cok devreyw giriyor
Öğretmenim bende bir soru sorabilirmiyim..? :) :D hayattınızda birşeyleri değiştirseydiniz bunlar neler olurdu..? ve Yapmış olduğunuz mesleğin hayatınıza olumlu ya da olumsuz katkıları nelerdir..? :) cevaplarsanız sevinirim :)
Emel Öğretmenim olur da ben de bir soru sormazsam olmaz. En az 10 yıl öğretmenlik görevini yapıp daha sonra idareci olunmalı demişsiniz. Lise öğretmenlerimizde hep bunu vurgulardı nedenleriyle. Göreve yeni başlayan arkadaşlarımız için bunun neden böyle olması gerektiğini sizden alabilir miyiz?
Hayatımda birşeyler değiştirseydim; mesleğime devam ediyor, olurdum.:D
Mesleğim sayesinde;hem ruhen hem bedenen yaşlanmadım.:)
Hergün okuluma istekli gittim. Taa ki, zümrem değişip, anamdan emdiğim sütü burnumdan getirip emekli olmama sebebiyet verinceye kadar...
Olumsuz ne olabilir, hiç bilmiyorum.
:047:
Neslihan öğretmenim belli ki, genç müdürün olmuş.:) Benim de yeni mezun bir bölüm şefim olmuştu.:)
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki; Yeni mezunun bilgileri tazedir, ancak deneyimi yoktur. Eski mezunlar kendilerini yenilemiş, gençlerden yeni bilgileri alabilmişse deneyimlerine deneyim katarlar. O nedenle her iki yaş grubunun da birbirinden öğreneceği çok bilgi ve deneyim vardır. Ne büyük 'Herşeyi ben bilirim', demeli, ne de yeni mezun 'ben herşeyi daha da iyi bilirim.'', demeli. Alçak gönüllü olup birlikte ekip ruhu ile çalışmak, mesleğimiz dışında olanların gözünde bizleri toplumda daha saygın hale getirir.
*Herşeyden önce basamaklar tek tek çıkılmalı ki, iz bıraksın.
*İdareci olabilmek için öğretmenin sıkıntılarını anlamak gerek. İyi bir idareci, çalışanların duygularını anlayabilendir, empati kurabilendir. Basamaklar ikişer üçer çıkılıyorsa sorunların ne olduğu bilinemez. Ben sadece idarecilik için değil, akademisyenler için de aynı tezi savunuyorum. Önce o tozu yutmak gerek.
Bir öğretmenin devlet okulundan önce 'Özel Okul' tozunu da yutması gerektiğini yazıyorum. Böylece devlet okulunda daha başarılı olunacaktır. Zira bazı durumlar yeni mezunlara zor gelebiliyor. Oysa daha farklı şartlarda çalışıldığında mutluluğu yakalayabiliyorsunuz. Zoru görmeyen, karşılaştığı ilk engelde havlu atıyor.
Hem özelde hem de devlet okulunda çalışarak deneyim edinmiş bir öğretmen, idareci olmak istediğinde makamını hakkı ile dolduracaktır. Çalıştığı okulun, çevrenin, öğretmenlerinin sorunlarını bilir, çözüm önerir, çözer, adildir, kanun, tüzük, yönetmelik bilgisi tamdır, yenilen bilgileri takip eder ve asıl önemlisi statikocu olmaz.
Daha ne diyeyim, öğretmenim? Unuttuğum bir madde kaldı mı?
Meslekte mutlu olmak için ne istenildiğini iyi bilmek gerek. İdareci olan 'Öğretmen Olamaz.''
Emel öğretmenim, öz eleştiri yapıyor musunuz ?
Kendinize bir notunuz var mıdır yaşama dair ?
:))