-
Anne, Musa Bey... Musa, annem. Zehra Bu kısa tanıştırma faslının annesinin gözünde hiç bir değerinin olmadığını çok iyi biliyordu. Bu Musa Bey, kimdi, kimlerdendi, çalışıyor mu, öğrenci mi, kaç yaşında - biraz büyük görünüyordu açıkçası - bu ve benzeri bir çok soru gelecekti akşam eğer şimdi hepsini öğrenemezse.
-
ZEHRA'NIN ANNESİ MİNE MUSA'YI İNCELEDİ...DELİCİ BAKIŞLARR,MAĞRUR İFADE..HAYIR CIVIL CIVIL KIZI ZEHRA BU ADAMDAN HOŞLANAMAZDI..AMA NE YZIK Kİ KZININ GÖZÜNDE Kİ MUSA'YI DA GÖREBİLİYORDU...
-
Eve dönüş yolunda tek kelime konuşmadılar. Fırtınadan önceki sessizliğe benziyordu bu anlar. Eve vardıklarında yorgunlardı.. Hayır hayır suskun
-
Annesi zehranın gözlerine baktı,ondan bir açıklama bekliyordu.Ama zehra konuşmamakta ısrarlıydı.Her zamanki gibi odasına gitti ve çekmeceden Musa'nın fotoğrafını aldı.
-
BAK DEDİ ANNESİNE _ MUSA BENUM HAYATUMDA GÖRDUGUM VE TANUDUGUM EN İYU İNSANDUR DAAA(KARADENİZLİ OLSUN İSTEDİM KIZIMIZ):)
-
Ne zamanda beri tanışıyorsunuz,bugün çarşıda görmeseydik bunları bana ne zaman anlatacaktın dedi annesi kızına.
-
zehra annesinin gözlerinin içine baktı..huzursuzdu,olacakların farkındaydı fakat artık söylemeliydi..'anne biz musa'yla evlendik!!!!''
-
Zavallı anne duydukları karşısında şok olmuştu. Ne yapacağını bilmez bir halde kızına tokatı vurmuştu bile. Zehra ağlayarak odasına koştu... Ne yapmıştı, bunu nasıl söylemişti, bilmiyordu.
-
Annesi kızına attığı tokattan pişman olmuştu. Ama bu karmaşık durumun nasıl düzeleceğini de düşünmeye başlamıştı. Zehra yediği tokattan sonra ağlayarak hızla odasına gidip bavunu açıp eşyalarını toplamaya başladı
-
gitmekle kalmak arasında bavulunu hazırlıyordu gitsemiydi yoksa annesinin yanında mı kalsaydı hayır hayır annesini yalnız bırakamazdı ya Musa ne yapmalıydı aklı karmakarışıktı