çünkü gelen annemdi
Yazdırılabilir Görünüm
çünkü gelen annemdi
telaşlı -çocuğum sizdeymiş.
dedi, gülümsedim.Boynuna......
atlayıp sımsıkı sarıldım...
Hatalarınızı görmeniz açısından, hiçbir düzenleme yapmadan yazdıklarınızı bir araya getirdim.
"KÜÇÜK BİR ÇOCUĞU....Umutsuzca Ağlarken gördüm
neden ağladığını sorduğumda bana bunu anlatmam çok zor dedi uzunca bana baktı ve gözyaşlarını silerek annem beni bıraktı çok korkuyorum dedi annen nerde peki ve ordan uzaklaştı uzunca baktım arkasından...ve çok duygulandım birden geri döndü..bana ceee eeeeee dedi kandırdım kandırdım dedi....
onu aldım veee markete kadar yürüdük ( ne markette ayşegül'ü gördük ayşegül onu tanıyormuş...annen ulaşılamayacak yerde peki nerde annem annen uzaklarda ama gel balon alalım. rengarek balonlar alırlar kadın evine götürür.. ona masallar anlatıruyuturken saclarınıda okşar.. Yıllar önceki anını anlatmamı istermisin der boncuk gözleriyle bana... baktı ve anlat diyerek yanıma oturdu tam anlatacakken aniden kapı çaldı açtım şaşkınlıktan bakakaldım öylece telaşlı -çocuğum sizdeymiş. dedi, gülümsedim.Boynuna......atlayıp sımsıkı sarıldım...
hımm ilk denemeye göre fena değiliz :011:
ülkü öğretmenim teşekkürler:))
arasıra devrik cümleler olsada yinede iyiyiz sanırım:))
devam ediyorum..
-iyiki geldin çocuğun
bence yenisini yazalım
sonlandıralım öyle öğretmenim..
Cümleler arası geçişler de uygunsuzluklar var.Birinci kişili anlatım yapılırken araya geniş zamanlı anlatım girmiş.Velhasıl,noktalama ve imlayı da bunun içine katarsak acemice bir deneme olmuş diyebiliriz.Yarın ben bir düzenleme yaparım inşallah.
burda,içerde yatıyor.
annesi girip baktı.
yavrum! canım oğluuum!
bütün gün aradım, :) :)
inan çok telaşlandım.....
nerelere gittin sen??????
-annecim ben korktum..
olayı bayağ dramatize ettik.:005:
ama hadi gitgide tatlıya bağalnıyor:005:
neden yanımdan ayrıldın?
İşe gitmek üzere aceleyle kapıdan çıktım.Evraklarımın bulunduğu kocaman çantayı sürüklercesine ilerliyordum ki, küçük bir çocuğu,kaldırımın kenarına oturmuş ağlarken gördüm. İşe yetişme telaşımın yerini bir anda acıma duygusu aldı.Çocukların ağlamasına hiç dayanamazdım çünkü.Yanına yaklaştım:
-Neden ağlıyorsun küçüğüm?diye sordum.
Uzun kirpiklerinden yağmur damlaları gibi sızan gözyaşlarını ellerinin tersiyle sildi ve bana cevap verdi:
-Bunu size anlatamam.
-Sana yardım etmemi istiyorsan neler olduğunu bilmem gerekir ama, dedim.
Yüzüme uzun uzun baktıktan sonra yanıma sokuldu:
-Anneler çocuklarını bırakırlar mı?diye sordu.
Saçlarını okşadım:
-Elbette bırakmazlar,dedim.
-Ama benim annem beni bıraktı işte!dedi.
-Öyleyse tut elimi, arayalım anneni ,dedim.
Hiç itiraz etmeden minik elini elime uzattı ve elimi sımsıkı tuttu:
-Sahiden annemi bulabilir misiniz?diye sordu.
-Elbette bulacağım,dedim.
Küçük çocuk biraz rahatlamıştı.
Birlikte yol üstünde bir markete girdik.Adını bile bilmediğim bu çocuğa ne isterse alacaktım.
-Söyle bakalım,ne istersin?diye sordum..
-Hiçbir şey istemem amca!Bana annemi bul yeter,dedi.
-O zaman ben kendim için bir şeyler alayım,dedim. Pasta reyonundaki görevliden iki dilim yaş pasta istedim.Bir dilimini yemeye başladım.
- Sen de tadına bakmak ister misin?Ne kadar da taze,dedim.
Bir süre sessiz kaldı.Daha sonra minik ellerini uzatarak pastanın diğer dilimini elimden aldı. O küçücük ağzını öyle bir açtık ki,pastayı iki lokmada yuttu.Pastaların ücretini ödemek için kasaya yanaşırken suların bulunduğu dolaptan iki şişe de su aldım.
Pastanın barkotunu ve su şişelerini kasiyere uzatıp ücreti ödedikten sonra marketten dışarı çıktık.Suyun birini ona uzattım.Suyu elimden aldı ve kana kana içti.Elimi tuttu:
-Teşekkür ederim amca.Şimdi de annemi arayalım,dedi.
Küçük çocuk biraz daha rahatlamıştı.Kısa bir süre sonra hoplaya hoplaya yürümeye başladı.Yol boyunca ona verdiğim sözü yerine nasıl getirebileceğimi düşündüm ve kararımı verdim:Onu en yakın karakola götürecektim.Ben böyle düşünürken,küçük çocuk,karşı kaldırımda elindeki rengarenk balonlarla yürüyen baloncuyu gösterdi bana.
-Amcaaa!Bak,ne güzel balonlar bunlar ,dedi.
Birlikte baloncunun olduğu kaldırıma geçtik.Baloncuya:
-En güzel ve en büyük balonu istiyorum,dedim
Küçük çocuk yerinde zıplamaya başladı.Balonları görünce bir an annesini unuttuğunu sandım.Ama yanılmıştım.
-Annem de bana her zaman en büyük balonu alırdı,dedi.
Baloncu, mavi renkli kocaman bir balonun ipini küçük çocuğa uzattı:
-İşte bu balon balonlarımın en büyüğü ve en güzeli.Ama uçmaması için ipini sıkı tutmalısın,dedi küçük çocuğa.Sonra da o ana kadar benim aklıma gelmeyen bir soru sordu:
-Bu güzel balonun sahibi olan sevimli bir çocuk bana adını söyler mi caba?
-Benim adım,Kerem,dedi küçük çocuk.
Bir anda işe geç kaldığımı fark ettim.En yakın karakol da bulunduğumuz yere mesafelerce uzaktaydı.En iyisi onu önce iş yerime götüreyim diye düşündüm.Birlikte otobüse bindik.Yol boyunca Kerem hiç konuşmadı.
BEN ÖYKÜYÜ BU HÂLE GETİRDİM.İSTER BENİM KALDIĞIM YERDEN,İSTERSENiZ DE YAZMAYA ÇALIŞTIĞINIZ ÖYKÜNÜZÜN ORİJİNALİNDEN DEVAM EDEBİLİRSİNİZ.TERCİH SİZ SAYIN ÖĞRETMENLERİMİN.
ülkü öğretmenim öykü ne güzel hal almış..çok teşekkürler..
-sonunda iş yerime vardık..
birikmiş işleri toparladım...
bu öykü nereye gitcek çok merak ettim :011:
ve izin istedim.
işyerinden çıkıp birlikte
karakola gittik,onun
ağlamaklı gözlerle bana
-annemi bul artık
Öyküye, sizler devam ederseniz ben sona yaklaşınca tekrar toparlarım.
YİNE HARİKA BİR ESER ÇIKARMIŞSIN, ÜLKÜ ÖĞRETMENİM.
-KEREM'CİĞİM, KARAKOLA GİDİYORUZ,
BİRAZDAN ORADA OLACAĞIZ,
DEDİM. KEREM BANA
-yaşasın annemi bulucaz..
dedi uzaklara bakarak.
EN SONUNDA KARAKOLA........
varmışlar,çocuk kolumdan
tutup artık annemi